AJAN ∞

“Amazon Ormanlarında saklanan Yeşim’i durdurmanız gerekli. Aksi taktir de hepimizin hayatı beş kuruşa satılabilir.”

Merakla patrona baktım.

“Amazon Ormanı dünyanın en büyük ormanlarındandır. Onu asla ama asla bulamayız!”

Sinirle başını kaşıdı. Sinirlendiğinde yapardı bunu.

Yaklaşık 5 senedir, onun görevlerini reddettiğimde tek yaptığı şey bu olur.

“Bulmak zorundasınız! Git bunu Hakan’a söyle. İtiraz istemiyorum. Zaten son görevde aldığım darbe yüzünden başım ağrıyor.”

Son cümlesini söyleyip hologramı bitirdi. Saatimi bir kenara fırlatıp, üssün merdivenlerinden yukarı çıktım.

Hakan’ın odasının kapısını tıklattım. Cevap vermesine imkan bırakmadan içeri girdim.

Masaya oturmuş yemek yiyen Hakan’a sertçe baktım.

“Görev aldım.”  Düzelttim. “Aldık.”

Kafasını bana çevirdi. Ağzındaki son lokmayı da yuttuktan sonra konuşmaya başladı.

“Neymiş? Yoksa yine Serenay ve grubu üssü mü patlatacak?”  

Alayla kahkaha attım.

“Hayır. Bu sefer Yeşim, Amazon Ormanlarında ki kaynakları yok etmek istiyor. Tabii bombaların yolu bizim üsse kadar uzanıyor.”

“Demek bu seferki gerçekten ciddi ha?”

“Evet. Yani, sanırım.”

Masadaki tabakları ve çatalı alıp musluğa bıraktı. Birlikte üssün toplantı odasına gidip diğer üyeleri ve patronu bekledik.

Hızlı bir kapı çarpması ardından hemen konuşmaya başlandı.

“Bu görev için iki kişi seçtim. Hakan ve Asya! Toplantı sonrası çatıdaki helikoptere koşuyorsunuz!”