İlk Aşk

sabah kahvaltısı

Yukarı odama çkıp hemen banyoya girdim sıcak bir duştan sonra yattım yorganı kafama çektim düşünüyordum neden benimle sahil yoluna gelirken beraber gelmedi de takip etmişti yoksa etmemiş miydi ama bu kadar tesadüf olamaz diye düşünüyorum.Saçmalama Hira başka nerde bu kadar rastgelecekti kesinlikle takip etmişti.Ama neden? sizce neden olabilir.O kadar aşağılıkmış gibi davranıyor ki karşısındakine ayıp ediyor yanii.Tabi aşağılıkça konuşulduğu gibi konuştuğu için karşısındaki de umrunda değil doğal olarak.Onu düşünmek istemiyordum ama ondan başka aklıma hiçbirşey gelmiyordu.Sırf oydu kafam, aklımm...

             *                *                    *                               *                        *                         *                      *

Sabah gözümü telefonumun çalmasına açtım, hemen elime alıp baktığım da Hilal olduğunu gördüm.Telefonu kulağıma götürerek "Alo" dedim kaba çıkan sesimle dün gece zaaten düşüncelerim nedeniyle uyuyamamıştım."Ahh benim arkadaşım yeni mi uyanmış yoksa neyse hiç vaktimiz yok bunlara diyoruz ki bizimkilerle kahvaltıya mı gitsek?" yataktan sürünerek kalktım.Aslında biraz değişiklik iyi olur diye düşündüm "Ama biraz bekletirim yani haliyle yeni kalktım" sesim açılmaya başlamıştı."Tamam tatlım hazır olduğunda haberleşelim" diyip kapattık telefonları hemen banyoya ilerledim.Yüzümü yıkadım, saçlarımı taradım hemencecik.Saç taramak benim için eğlence saçlarım belime kadar düz olduğundan kolayca taranır ince telli saçlarım zaten.

Dolabın karşısına geçtim hemen düşünmeden koyu dar kotumu üzerine kırmızı renkli olmayan kalçamı örten kazağımı geçirdim, yağmur yoktu hafif bulutlu olduğundan kırmızı converslerimi geçirip çantamı ayarladım son olarakta saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yapıp rimel sürdüm.Artık hazırdım direk Hilale mesaj çekip nerede buluşacağımızı sordum.Okulun oraya gel yeter dediğinde aşağı inmeye başlamıştım.Salona geldiğimde Haldun Bey görünürde yoktu masada da kimse oturmuyordu.Zeliha Hanım mutfak tarafından gelirken "Günaydııın"dedi neşeli bir sesle ona karşılık verdim.Çok konuşmadığımdan gülümseyip"Uras Bey yukarıda hazırlanıyor, Haldun Bey erken çıkmak zorunda kaldı istersen sen oturup başla" dedi.

Hiç Urası görmeye niyetim yoktu zaten bi kahvaltı beni bekliyordu."Teşekkür ederim bugün benimde erken çıkmam gerek" dedim anlayışla karşıladı masadan uzaklaşıyordum merdivenlerden inen Urası görünce duraksadım.Açık renkli üzerine ne dar ne bol gelen pantalonu ve lacivert gömlek giymişti beyaz spor ayakkabıları vardı ayağında o kadar kusursuzdu ki.Çatık kaşlarıyla aşağı iniyordu.Bir şey söyler belki diye ama tek kelime etmeden daha doğrusu bana bakmadan yanımdan geçip masaya oturdu.Ahh ukala bide bidee ona tam adıyla hitap etmeye başlayacakken bana yapılacak iş mi bu allah aşkına sinirlerim gerilmişti.Hemen dış kapıyı açtığımda gözlerim Naci Beyi aradı hemen gitmek istiyordum.Az ileride duruyordu beni görünce el salladı hemen gittim kısa selamlaşmadan sonra hemencecik okula gelmiştik hızlı gidiyordu sanırım ama iyi olmuştu.

Hilal beni gördüğünde "Oh sonunda gelebildin güzellik" dedi beni süzdü.Ve arkadaşlarının yanına çekiştirdi.Ertan ve Feyza da oradaydı ama onun dışında iki kişi daha vardı hemen onlarla tanıştırdı.Berke ve Ayşe tanıştıktan sonra ilerlemeye başladık.Daha sonra arabayla biri geldi.O da neydi o kadar hızlıydı ki çiğneyecekti beni neredeyse gerçi yolun yarısından gidiyordum ama dikkatli olmalıydı.Hilaller bu duruma kahkahalarla gülüyordu .Tepkime olmalıydı.Oh beee diye bağırdım.Araba çoktan durmuş içindeki o tatlı çocuk inip yanıma gelmişti.

"İyimisin fıstık" dedi.Bu ne böyle ya hem az kala çarp bana sonra in fıstık ne oldu de başka...

"Ne diyorsun sen be ezseydin beni daha iyiyi yani"kükredim."Ama ezmedim fıstık"dediğinde tam ağzımı açacaktım ki Hilal hemen yanıma gelip "Hadi ama Hiraa sadece ufacık bi hataydı ona yanlış adama çattığını göstermedin mi zaten" dedi gülerek.Karşıda ki tatlı çocuk Hilali görmemiş gibi benden gözlerini ayırmadan  "Benimde adım Erdi" dedi.Koyu kumral saçları kahverengi gözleri ve seksi bir vücudu vardı.Hilale baktım gözlerini Erdiden ayırmıyordu."Neyse bi önemi yok"dedim Hilali de çekiştirdim.

Hilale "O da kim tanıyor musun onu" dediğimde.Sessiz birşeyler geveledi ne dedin anlayamadım dediğimde "Uras'ın arkadaşı Erdi okulun popüler çocuğu yani, keşke bana çarpsaydı be kızım o kadar sızlandın" istemsizce kahkaha attım"Sen ne diyorsun ya saçmalama neden onunla konuşmuyorsunn?" 

"Onunla konuşmak için vakit bulamadım"diyip geçiştirmeye çalıştı.Yüzü düşmüştü.Ukalanın arkadaşı ukala olurdu işte.Sipastik insan bi de fıstık demez mi neyse.