22 Aralık Perşembe
Yağmurlu bir Perşembe günüydü. Sabah 07.30 gibiydi ve İrem kulağında kulaklıkları, müzik dinleyerek yürüyordu. Okula neredeyse varmıştı. Yerler ıslak, hava nemli ve İrem düşünceliydi. Geçen gece yaşadıkları geldi aklına. Çok utanıyordu. Ya ailesi onları görmüşse? Ne yapardı o zaman?
Aniden bir sesle irkildi. Telefonunun bildirim sesiydi bu. WhatsApptan mesaj gelmişti.
Kimden: F. O. M
Tubia: Günaydın kızlaar :)
Büş: Sana da günaydın Tubia :(
Tubia: Aww, ne olmuş bebeğime? Yine neye sinirlendin? Söyle ommana bakayım.
Büş: Servis bozulmuş. Alamayacakmış bizi. Yürüyerek gelmek zorundayım. Geç kalabilirim biraz :(
Tubia: Tamam Büş sakin ol. İrım nerede bu arada? Acaba uyuyor mu hala?
Büş: Sanmam. İrem okula gitmiştir bile.
Tubia: Hayır gelmedi. Okuldayım ben.
Büş: Gelir birazdan ya.
Daha fazla okumadı ve kapattı telefonu. Cevap da vermedi arkadaşlarına. Nasıl olsa okula gidince öğreneceklerdi her şeyi.
ㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡㅡ
Sınıfa girdi ve sırasına oturdu. Sırası duvar tarafından 3. sıraydı ve sıra arkadaşı henüz gelmemişti. (Büşra cam tarafında öğretmen masasının önünde, Tuba ise orta 2. sırada oturuyordu) Sıra arkadaşının gelmemesini fırsat bilerek sıraya uzandı.
Tuba İrem'in geldiğini yeni görmüştü. İrem'in tuhaf hallerini fark edince yanına gitti. Normalde olsa sınıfa, şarkı söyleyerek (çoğu zaman Exo-Monster, Twenty Four ve SHINee-View, RDD, Your Number, B.M.U) ve herkese bir "günaydın" çekerek girerdi. Ne olduğunu sorup sormamak arasında kararsızdı. En sonunda cesaretini topladı ve sordu: "Günaydın İrem. Ne oldu? Çok kötü görünüyorsun."
İrem kafasını kaldırdı ve en yakın arkadaşına baktı. Anlatmak istedi herşeyi. Ama Büşra gelmeden anlatmamaya karar verdi. Arkadaşına "Sana da günaydın. İyiyim" dedi sadece.
Tuba kafasına çok takmayarak kantine indi. Ardından Büşra geldi ve İrem'in sırasına oturdu. İrem uzanır durumdan, oturur duruma geçti. Arkadaşının nasıl duygular içinde olduğunu bir bakışından anlayabilirdi Büşra ve sordu: "Bir sorun mu var?" Evet vardı. Aslında herkes İrem'in bir sorununun olduğunu fark etmişti. Çünkü İrem sınıfta hep şen, eğlenceli bir kişilikti. Haykırmak istedi her şeyi ağlayarak. Ama yapmadı çünkü yapamadı. Çünkü çok utanıyordu. Böyle bir şeyi yaptığına kendisi bile inanamıyordu.
İrem tam cevap verecekti ki sıra arkadaşı geldi ve Büşra kalkmak zorunda kaldı. Ertuğrul İrem'e gülümseyerek "Günaydın İrem" dedikten ve çantasını bıraktıktan sonra, mühim bir konu olduğunu var sayarak arkadaki gurubun yanına gitti. Büşra tekrar oturdu. Tuba elinde 3 tane simit ve kayısı suyu ile birlikte sınıfa girdi. İrem kayısı suyu sevmezdi ama ses çıkartmadı. Elindekileri arkadaşlarına verdikten sonra, "Anlat bakalım Flamer. " dedi Tuba. "Kayısı suyuna bir şey demediğine göre sorun büyük. " İrem derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
İrem'in ağzından geçen gece
ㅣ
ㅣ
ㅣ
ㅣ
ㅣ
ㅣ
ㅣ
ㅣ
ㅣY/N: Selam! Birinci bölüm ile karşınızdayım. Kısa oldu ama umarım beğenmişsinizdir. Bundan sonra bölümler büyük ihtimalle hafta sonu gelecek. Çalgaa :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Emin Misin?
RandomMarkete girdiler. İrem, "Ne alacaksan al da hemen çıkalım" dedi. İrem'in bu sözlerine karşı kırılmıştı Emin. Ailelerinden uzakta 2 dakika başbaşa kalmak için bir bahaneydi aslında markete gitmek. Sevdiğine baktı. Elinde telefon, birisi ile mesajla...