Gözlerimiz kapalı uyanırız hayat sınavına. Küçük düşünceler şekillendirmeye başlar zihnimizi ilk başta. Mutlu olmak, bir olayın veya durumun olumlu tarafını görmek ve hatta gülmek bile daha kolaydır çocukken. Art niyet yoktur davranışlarda, bakışlarda.Büyüdükçe düşünce yapımız gelişir, şekillenir. Küçük bir tohumdan bir fidana dönüşme yolculuğu başlar. Gözlerimiz yavaş yavaş aralanır zaman geçtikçe. Kapalıyken sırtımızı yasladığımız sonsuz güvenin sahibi ailelerimizden adım adım uzaklaşırız. İşte bu, belki de şu koca sınavda aldığımız ilk ve en büyük risktir. Risk riski getirir kimi zaman. Güveneceğimiz kişileri kendimiz seçmeye başlarız. Bu seçim, özgürlüğü tattırır bize. Damağımızda bıraktığı tadı unutamayız, özleriz ve bu da yeniden bağımsız karar alma isteğimizi körükler. O ateş hiç sönmez aksine Hayatımız boyunca aldığımız her kararda içine kömür atılmışçasına büyüyerek bize yüreğimizdeki yerini koruduğunu hatırlatmaktan geri kalmaz. Bu ilk riski ailelerimizin gölgesi altındaki Güvenli sınırları aşıp güneşe adım atarak alırız. Aslında bilmeyiz aldığımız riskin boyutunu. Sonuçta o güneş bizi yakabilir ama elimizden tutup bizimle şemsiyesinin gölgesinin güvenli sınırlarını paylaşan biriyle tanışma fırsatını değerlendirmek isteriz. İlk denemenizde başarılı olup gerçek dostluğun kancasına yakışmışsanız eğer, şanslı kesimdensinizdir çünkü kimisi bu aşamada sınavındaki ilk büyük Hatay'ı yaparak sahtekarlığın oltasında sallanan yalancı dostluk yemini yutar. Aldığı darbe bazılarının hayatını şekillendirir. "Hiç kimseye güvenme, hiç kimseye!" yargısını yaratır küçük zihninde. Bu yargının kabuğundan sıyrılarak yeni fikirleri filizlendirmek bazen günler alır, bazen aylar, bazense yıllar...
Gözlemlerimiz hayat boyu sürer, olumlu sonuçlar yeni filizlenen dallarda çiçek açar, huzur yaratır. Tohumdan fidana dönüşümü başlamış olan ve destek almadan tek başına dik duramayan sonsuzluk ağacının şekillenmesi hızlanır, eğrilikten uzaklaşır ve dikleşir. Bu ağaç düşüncelerimizi temsil eder çünkü güzel ve Anlamlı fikirler sonsuza dek yaşamaya devam eder. Fikirlerimiz sağlamlaştıkça kararlarımız kesinleşir. Kendimizi ifade etmeyi, düşüncelerimizi savunmayı öğreniriz. Gözlemlerimizden aldığımız olumlu sonuçlar doğrultusunda çiçek açan dallar ile kararlılığımızda güçlenen gövde tutunacak sağlam bir temele ihtiyaç duyar ve edinilen tecrübelerle kökler gelişir. Küçükken öğrenilen bir bilginin doğru öğrenilmesinin önemi ve yanlış öğrenilen bir bilginin de düzeltilmesinin zorluğu bundandır işte. Hatta öyle zamanlar olur ki, temelde yaşanan karışıklık sebebiyle doğruyu ve Yanlışı ayırt etmekte güçlük çekeriz. Çünkü küçükken yanlış yere kök salan bir fidanın kökleri de inatçı olur. Kazımak güç ister, lakin ne kadar baltalanırsa baltalansın kökünün kalıntısı kalır çoğu zaman.
Okulla birlikte dersler sızmaya başlar beynimize. Zihnimizdeki sonsuzluk ağacının yanında bir dere oluşturur; suyu masmavi, besberrak... Bu su, zihnimizin bilgi odaklı kısmını temsil eder; Büyüdükçe farkına vardığımız kısmı. Dersler suyun ilk kez akmasını sağladıklarından ötürü faydalıdırlar lakin kimi zaman da faydadan çok zarar getirirler: o berrak suyun buzlanmasının sebebi olurlar. Bu bulanıklığı gidermek ve zihnimizi kısıtlı bir süre için olsa dahi meşgul edecek bir aktivite bulmak isteriz, daha doğrusu buna ihtiyaç duyarız. İşte bu ihtiyacımız sayesinde sanatla kesişir yollarımız. Bir Sarmaşık belirir zihnimizdeki ağacın yanı başında. Biz sanatı tanıdıkça, sanatla bütünleştikçe Sarmaşık dallanır, budaklanır, yavaşça sarmaya başlar ağacımızın gövdesini. İlgi sarmaşığınız adı çünkü sanat ilgiden doğmuştur.
Büyüdükçe düşünce yapımız olgunlaşma sürecine girer. Bir taslak olmaktan çıkar, kesinlik çizgileri belirir, sınırları oluşur, derken içinde sayısız renk bulunduran harikulade bir tablo ortaya çıkar. Sayısız renk, sayısız fikrin, sayısız hayalin temsilcisidir. Yeni Düşünceler ekledikçe bulunan renklerin sayısı artar. Çoğu aynı renktir, aynı temeldir fakat sadece yeteri kadar dikkatli bakanların fark edebileceği tonlamalar, incelikler bulundurur. İlgi sarmaşığımız büyür, büyüdükçe vazgeçilmezliğini kazanır ve daha önce sadece etkileyen durumdayken etkilenen duruma terfi eder. Ağacımızın renkleri zamanla sarmaşığınızdan da bulaşır. Yeni filizlenen dallar ve yapraklarda boy göstermeye başlar. Her bir renkli dal üretilen yeni fikir temellerini ve bu dallarda yeşeren yapraklar da bu yeni fikir temellerinden yola çıkılarak oluşturulmuş yaratıcı Düşünceleri temsil eder. Yeni, zengin ve yaratıcı fikirler Ilgi Sarmaşığı'nın beşiğidir. Beslendikleri büyür ve büyüdükçe daha önceden kazanmış olduğu vazgeçilmezliğinin temelini sağlamlaştırır.
Herkesin zihninde bir ilgi sarmaşığı oluşur zamanında. Kimisi o sarmaşığı ağacı yeşermeye devam ettiği süre boyunca ilgiyle sular; kimisiyse sarmaşığın büyümek için harcadığı bütün çabayı yok sayarak kurumaya terk eder. Ama bizi birbirimizden ayıran da bu değil mi zaten? Önemli olan o sarmaşığı sonuna kadar yeşertmek, bir süre sonra ortaya nasıl bir sonuç çıktığını görmek için durup baktığında başarısıyla gurur duymak değil mi? Ulaşabileceği bir son, bir zirve olmadığını bile bile o sarmaşığı beslemeye devam etmek değil mi? Büyümek kendini bu üç esasa -sonsuzluk ağacı, bilgi deresi ve ilgi sarmaşığı- adamak değil mi? Yo, hayır. Büyümek gerçekten nedir biliyor musun? Zihnindeki ağacın ve sarmaşığın olgunlaşması, derenin berraklaşması sebebiyle içindeki çocuğun katili olmak değil, aksine onun için Sonsuzluk Ağacı'na bir salıncak yapıp neşeyle sağlanmasını, Bilgi Deresi'ndeki suda oynamasını, İgi Sarmaşığı'na tırmanmasını seyretmektir. Büyümek, içindeki o özel çocuğun ne zaman davranışlarını yönlendireceğini kontrol edebilmektir. Büyümek, yüzündeki kırışıklıklara ve tenimdeki buruşukluklara rağmen içindeki haylaz ve Neşeli çocuğun kahkahasının dudaklarının arasından sızmasına, sesini unutmana zaman kalmayacak kadar sık izin verebilmektir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denemeler Defterim
HumorŞu an bu açıklamayı okuduğunuza göre kitabım ilginizi çekti. Dikkatinizi kaybetmeyin lütfen. Birazcık daha zaman ayırın, açıklama kısmının sonunu görene dek devam edin bu yazıyı okumaya. Okumaya devam edin, şu hayatta ele alınacak konuların çokluğu...