-2.Bölüm-

43 10 25
                                    

Bu senem çok önemli üniversite için. Kendime şuan neler sayıyorum ama olmuyo. Şuan ne mi yapıyorum? Sırada kafamı koymuş boş boş karşımdaki tahtaya bakıyorum..

Evet biliyorum bu sene çok sıkı çalışmam lazım..Dersin bittiğini haber eden zille kurtulma zaferi olarak nefesimi dışarı verdim..

İrem sıramın yanına geldi..
"Su hadi,kantine gel.."

Kendimi zar zor sıradan kaldırıp
yürümeye başladım..Önüme bakmazken birden sert bişeye çarptım..Duvar gibi..Ama duvar değil insan..

"Dikkat etsene..Ah! Yine mi sen küçük sakar?!"

Dün akşam sinemada gördüğüm çocuk şuan karşımdaydı..Ona göz devirdim.

"Benim bir adım var!! Küçük sakar demezsen senin için daha iyi olur bay hödük!!"

Karşımdaki çocuk bana sinirle karışık gülerek yanıt verdi.

"Bay hödük mü?? Hayır bayan sakar?! Benim de bir adım var!! Karizmamı çiziyorsun.."

Hah! Karizmaymış..Kim bakar sana be..Seni alan yandı zaten..Hödük suratlı öküz!!

"Hödük suratlı öküz mü?!"

Ay ben onu dışımdan mı söyledim?! Şuan utancımdan okulun yer altına girmek istiyorum!!

İrem'in konuşmasıyla yine ona minnettar bakışlarımı attım..

"Pardon dedik! Neyini anlamıyon! Yürü Su gidiyoruz"

Hızla önden önden yürüdüm. Hödük!!

***

Son derste kimya dersinin sınav sonuçları açıklandı. Eh bu senenin ilk sınavı olduğu için biraz yüksek almıştım.

Kimyam diğer derslere göre baya iyiydi. Bu da benim için avantajdı.

Çalan çıkış ziliyle kendimi dışarı atarcasına çıktım. Fizikçinin bizi ödev için eşleştirmesi sonucu Mert'le -kaç senedir bana yılışan gıcık çocuk- kafede ders çalışıcaktık.

Önce eve gidip üzerime rahat bişeyler giydim. Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonumu aldım.

Kimden: Mert
Mesaj: Ee nerdesin? Ağaç oldum burda canım.

Aman be! Yılışık! Fırsat buldu tabii atar mesaj!
Sinirle mesajına cevap yazdım.

Mesaj: Geliyorum tamam,bekle!!!

Ceketimi aldım ve anneme haber vermek için mutfağa girdim.

"Anne ben çıkıyorum,kafeye gidicem ders için." Dedim ayakkabımı giyerken.

"Tamam kızım geç kalma. Babanın arkadaşı çağırmış akşam oraya gidicez."

Anneme 'tamam' dedikten sonra bi taksiye binip kafeye gittim.

Gözlerimi bi süre kafenin içinde gezdirdikten sonra Mert'i gördüm.

Yanına gittiğim an kafasını telefondan kaldırarak gülerek bana baktı.

"Ne içersin?" Diye heyecanla sorunca suratına bakmadan cevap verdim.

"Fazla kalmıycam. Ne çalışıyosak hemen çalışalım gitmem lazım." Suratını asınca pek aldırmadan önümdeki kitabı açtım.

***

"Anne gelmiyim diyorum,kime diyorum?!" Deyip anneme göz devirdim.

Annem böyle misafirlikleri sevmediğimi bildiği halde 'ayıp' diyo başka da bişey demiyo!

"Olmaz kızım,ayıp olur!" Annem yumuşak bir şekilde cevap verdi. Pek istemesemde yine annemin beni zorla götürüceğini biliyorum.

Fazla ısrar etmeyip odama gittim ve dolabımın kapaklarını açtım. Elime aldığım kot pantolonu giydim,üzerime de sade bi t-shirt.

Annemin yanına gittiğimde beni süzüp yüzünü ekşitti.

"Kızım bu ne?! Ne zaman güzel giyiniceksin sen?!" Tekrar dolabımı açtı ve askıdan ayda yılda bir giydiğim kalın askılı düz sade toz pembe elbisemi çıkardı.

Elindeki elbiseyi işaret edince ona 'yok artık' bakışı attım.

"Su! Giy şunu." Annem yine otoriter bakışını kullanınca giymek zorunda kaldım.

Saçımı topuz yapıp sade parlatıcımı sürdüm.

Salona geçince babamın bizi beklediğini gördüm. Bana baktı ve gülümsedi.

"Güzeller güzeli kızım yine prenses olmuş." Babama gülümsedikten sonra annem de gelince çıktık.

***

Kapıyı açan teyze -adı Gülay'mış-
bizi güler yüzle karşıladı. İçeri geçip oturduk. Babamlar hemen sohbete başladı. Ben de sıkıntıyla koltukta oturuyordum ki hiç olmıycak biri geldi.

"Bay Hödük?!"

"Bayan Sakar?!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sahte Aşk ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin