Barının ağzından
Tozlu rüyalardan süslü sabahlara Günaydın. Yeni bir yaşam sunar güneş ürkek avuçlara; aksamdan kalma yorgun bedenim , yoyo Hayır bu bütün yaşamımin yorgunluğu... önce aile kahvaltısı yada aileyi toplamaya çalışan kahvaltı. Orası meçhul... Birçok olmamış kahkaha. Susunu yitirmek üzere sabah, benim sığınağımda. Güneş allak bullak doğma telasinda. Büyüdükçe mi insan gerçekleri anlıyor, yoksa büyüdükçe mi çoğalıyor acılar?
Her gece kendimi tekrar asa asa...
Ben Kimim? Bedenim ete kemiğe bürünmüş, ruhum uzayın derinliklerinde kaybolmuş bir hiç.
Güneş doğup dogmama arasında kararsızlık yaşarken odama gonderdigi istemsiz ışık; duvarın üstündeki odami aydınlatacak kadar olan pencerenin demirleri arasında güneş ışınları odami istila ederken, aynı zamanda odanın içerisindeki tozlar adeta bu duruma sevinircesine odanın içerisinde dans ediyorlardı.
Bu sene son senemdi lise bitince gidecektim. Hemde çok uzaklara kimsenin beni tanımadığı bir yere. Kaçmak istiyorum. Neresi olursa olsun. Yeni bir sayfa açacağım hayatımda. Ha siz şimdi diyeceksiniz;"defter aynı olduğu halde yeni bir sayfanın ne önemi var?" Bende o defteri yırtip atıcam. Ve yeni bir defter alacağım. Yeni bir hayata başlayacağım. Hemde kendi dünyamda...
Tatil bitmişti . Benim için tatil veya değil hiçbir önemi yoktu. Bütün yazı sığınağımda geçirdim. Böyle davranmamin tek sebebi beni 11 yıl önce ben 6 yaşımdayken terk eden o kadın yüzündendi. Ama hiç gulmeyecegim hiç sevmeyecegim kimseyi , bu durum geçene kadar. Kalbim yumusamasin. Affetmesin o kadını, en azından bu hesap sorulana dek. Çünkü güvendiğin insanın yaşattığı kırgınlık affedilse bile unutulmaz. Ki ben beni hayattan sogutan 17 Yaşındayken 70 yaşındaki insanlar gibi hissettiren insanları affetmeyi düşünmüyorum. Çünkü birine (eğer bu kişi kadınsa) ona yeniden güvenmek; mermisiz tufeksiz savaşa katilmak gibidir. Daha başlamadan yenilgiyi kabul etmektir. Zor be bütün zorluklara rağmen "daha fazlasını kaldiramam " dediğimiz andan sonra Yaşadıklarımızin 10 mislini daha kaldirabilmek, kaldırmaya çalışmak zor. Bazen herseyin birgün güzel olacağına inanıyorum, sonra ne kadar sacmaladigimin farkına varıp vazgeciyorum...
Unutmadım. Unutamadim... annemin beni öpüp evden çıktığı o Ãnı . Belkide o beni çoktan unuttu. Ama ben hep burdayım amacsizca , habersizce, geride kalan olarak ben hep burdayım...
Zaman ne de çabuk geçiyor. Adeta Tutamıyorum zamanı.
Belkide içimizde bitmek tükenmek bilmeyen umitlerimiz yüzünden hızlı geçiyordur, zaman...
Vardigimiz değil varacagimizi zannettigimiz en uzak hedeflere ulasmamiz için geçiyordur belkide zaman. Umitlerimiz olmasa geçmez belkide zaman ama ümit sizi sürekli o noktaya doğru çeker, ve siz hayallerinizi düşünürken zamanda su gibi akıp gider. Yorulmazzsiniz. Çünkü cazibesi size yaşama umudu verir. Umudun gözümüzden kaybolduğu anlar, hayatımızın en karanlık anlardir. O yüzden umudumuda ümidimide hiçbir zaman kaybetmedim. Çünkü karanlık bir boşluğa girdiğimde, yanımda olacak beni o karanlıktan çıkaracak kimse yok. Önceden bunları düşünürken karanlıktan korkardim, şimdi ise karanlık ben oldum... Ben bunları düşünerek dışarı çıkarken, dışarıdaki sabah soguklugunun vücudumu ele gecirmesine izin verdim Kazım abi beni görünce camini sıldigi arabadan başını kaldırıp bana döndü."Günaydın Barın bey"
" Günaydın Kazım abi"
Kazım abi bizim 4 yıllık soforumuzdu. Temiz kalpli, yeri geldiğinde öğüt veren , bu hayatta nadir rastladigim iyi kalpli insanlardan biri. Kazım abi kapıyı açmak için kapının koluna uzandiginda,
"Gerek yok ben açarım" dedim. Yolda giderken insanların amaçsız yaşam telaşı , bu sebepsiz gülüşüeri sanki bana hayatın acımasızlığı yüzüme sert bir tokat gibi tekrardan yüzüme carpiyordu. Hep düşünüyorum benimle kim hayatını takas etmek ister? Hangisi benim yasamimi kendisi yaşamak ister? Hayat hep bana mı acımasız? Diye kendi kendime soykenirken;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessizliğin Notaları
Teen FictionBirbirinden farklı 2 kişi ve 2 farklı hayat. Sırf başladıkları oyunun sonu mutlu bitsin diye hikayenin sonunun mutsuz bir şekilde bitmesini göze alırlar. Peki bu hikayenin sonu nasıl bitecek biliyor musunuz? Ne iyi ne kötü çünkü hikayenin kahramanla...