Bölüm Bir

195 14 8
                                    

Çok soğuk bir akşamdı. Rüzgar sertçe sokaktaki bedenleri dövüyor, soğuğu ile insanları donduruyordu. Kar tipi şeklinde yağıyordu. İnsanlar evlerine gidebilmek için acele ediyorlardı. Kimileri çantasına sarılmış, kimileri ise üzerlerini kat kat örtmüşlerdi.

Bir anne çocuğunu kucağına almış ve üzerini mantosuyla örtmüş, koşuyordu.

Dilenciler bile yoktu o akşam. Bir çatı altına sokmuşlardı başlarını. Hayvanlar bulabildikleri her kapalı alana girmeye çalışıyor, ısınmaya çalışıyorlardı.

Sokağın başında bir kız belirdi.

Bembeyaz montuna sarılmış, kahverengi şapkasıyla kafasının üstünü örtmüş, açıkta bıraktığı sarı saçlarını yana salmıştı.

Diğerlerinin aksine onun hiç acelesi yoktu.

Yanakları soğuktan al al olmuş, saçları ve şapkası kar içinde kalmıştı. İlk defa o gün mavi gözleri ışıl ışıldı.

Hiç acelesi yoktu kızın. Dığer insanlar gibi acele etmeye çalışmıyordu. Aslında diğerlerinin aksine, bu soğukları seviyordu. Bu zamanlar sokaklar boş oluyordu ve kız anca kendi kendine kalabiliyor, huzurlu vakitler geçirebiliyordu.

Kız sokağın ortasına vardığında sokak boşalmıştı bile.

Yüzüne dışarıdaki soğuğun aksine sıcacık bir gülümseme yayıldı. Botlarını yerdeki karlara sürte sürte yürümeye devam etti. Botları yerde her buluşuşunca biraz karlara batıyor, ardından tekrar yükseliyordu.

Kız sağda gözünü kestirdiği bir banka yöneldi. O sırada rüzgar kükredi. Kız istemsiz bir şekilde titrerken montuna biraz daha sarıldı.

Bankın yanına vardığında yavaşça üzerindeki karları silkeledi. Ardından boynundan atkısını çıkardı ve bankın üzerine serdi. Bankın üzerine kurulurken yüzünde güzel bir gülümseme vardı. Çantasından kitabını aldı ve sayfaları karıştırmaya başladı. Soğuğa inat ellerini örtmüyordu. Elleri soğuktan morarmış ve çatlamıştı. Kitabını okurken az ileriden gelen bir hışıltı sesiyle başını yavaşça kitabından kaldırdı.

Sokağın az ilerisinde bir çocuk karlara tekme atıyor, arada sırada ellerini saçlarına geçiriyor ve karıştırıyordu. Bana benziyor. Diye düşündü kız. Bir süre daha oğlanı izlemeye devam etti.

Oğlan sadece karları dövüyor ve yürüyordu.

Bir süre sonra kızın gözlerinin üzerinde olduğunu fark etti ve kaffasını yavaşça kaldırdığında bir çift mavi gözle karşılaştı.

Saçları ve şapkası kar içinde kalmıştı. Yanakları al aldı. Gözlerinin mavisi al yanaklarının ve kızarmış dudaklarının arasından parlıyordu. Yüzündeki meraklı ifade çocuğun hoşan gitmişti. Aslında gayet şirin görünüyordu.

Kız çocuğun ona baktığını fark ettiğinde yanaklarının daha çok kızarmasına engel olamadı. Kafasını aşağı eğdi ve onu böyle görmemiş olmasını diledi.

Çocuk kızın utangaç hallerini çok şirin bulmuştu. Bu soğukta ne yaptığını merak etti. Ayakları kızın oturduğu banka yönelirken onları durdurmaya çalışmadı.

Kızın yanına vardığında yavaşça banka oturdu ve bir süre kızın yandan profilini ninceledi. Her ne okuyorsa artık, beni fark etmedi. Diye düşündü. Bir süre daha izledi kızı. Bir süre sonra kız fark etti onu. Kafasını kaldırdı ve bir çift ela gözle karşılaştı. Yanakları alev alırken gülümsemeye çalıştı. Karşısındaki çocuk kızı etkilemişti. Boğuk bir sesle konuştu. "Merhaba."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 18, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uçan BalonlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin