1. bölüm

168 11 3
                                    

Lucy'nin ağzından
Kafamın dibinde cırlayan alarmla yüzümü buruşturdum. Neden gözlerimi bir kez bile huzurla açamıyorum ben? Alarma bir yumruk attım ve alarmın duvarda paramparça oluşunu zevkle izledim. Bu gürültüyle içeri dalan hizmetlimiz endişeyle bana baktı:

-Lucy hanım, iyi misiniz?

Paramparça olmuş alarma baktım ve gülümsedim:

-evet. Çok iyiyim. Hatta harikayım.

Hizmetli yerdeki saate bakarak iç çekti:

-Lucy hanım, biliyorsunuz babanız bir hanımefendi gibi yetişmenizi istiyor ve bu yaptığınızı görü-

Lafını böldüm:

-benim için bir iyilik yapar mısın? Şu saat parçalarını babam olacak o lanet herifin gözüne sok! Hatta ben de sokabilirim.

Tam yerimden kalkacaktım ki beni durdurdu.

-Lucy hanım biliyorsunuz babanızın şirketle ilgilenmesi gerekiyor ve çok hoğun yaptığınızı görürse size kızabilir. Lütfen sorun çıkarmayın size bir şey olmasını istemiyorum.

-peki. Ama bu istediğim gibi davranmayacağım anlamına gelmez.

Hizmetli gülümseyerek odadan çıktı. Ben de hazırlanmaya başladım. Dolabımdan bir elbise aldım ve onu giydim. Nefret ediyordum şu elbiselerden. Aslında gizli giysi deposu yapmıştım ( pantalonlar, tişörtler, etekler) ama onları evin içinde giyersem gizli giysi deposu diye bir şey kalmayacağını da biliyordum. Okula gitmiyordum. Çünkü benim sevgili babacığım okula gidersem hanımefendi gibi davranmayacağımdan korkmuş ve beni okula göndermemişti. Dışarıya çıkmam bile yasaktı. Babam kapının önüne adam dikmiş, ben evden dışarıya adımımı atarsam ona söylemelerini tembihlemişti. Ama tabiki dışarıya çıkıyordum. Birkaç bahaneyle kendimi odaya kilitliyor, bu lanet elbiselerden kurtulup rahat kıyafetler giyiyordum. Pencerenin yanındaki borudan aşağı kayarak iniyor ve gizlice bahçeden çıkıp dolaşıyordum. Çok sevgili babamın çok işi olduğundan yokluğumu farketmiyordu bile. Tabi bir de babamın odasından gizlice bir kredi kartını çalmıştım. Babamın zaten ihtiyacıolmadığı kadar parası olduğundan ve kafasını işlerden kaldıramadığından fark etmemişti bile. Her ay 500 tl para çekerdim karttan. Daha yüklü bir miktar çeksem fark edilirdim. Şimdiye kadar tam 10 000 tl biriktirmiştim. Aslında biraz daha fazla vardı ama yıldız ruhu anahtarı almak için hepsini harcamıştım.

Düşüncelerimden ayrılıp saçımı at kuyruğu yaptım, sonra aynayla biraz bakıştım. Babamın hanımefendilere bu yakışmaz diyeceğini tahmin ettiğim için saçımı bozup güzek bir topuz yaptım. Bugün bu iş bitecekti. Bu gece evden kaçıyordum. Magnolia'ya.

Sıkıcı bir kac saatin sonunda odama çekildim. Sevdiğim kıyafetlerimi valizime doldurdum. İçimde en ufak bir üzüntü yoktu. Ben kendim olabileceğim bir hayat istiyordum. Kendi yolumdan gideceğim bir hayat. Bir hanımefendi olmadığım veya Heartflia'lara yakışmayan bir şey yaptığım için dövülmek ve azarlanmak istemiyordum. Buna hakkım vardı. Elime Magnolia'ya gidiş için aldığım tren biletini aldım. Saat 3.30'da kalkıyordu trenim. Yüzüme istemsizce bir gülümseme yerleşti. Sonunda yeni bir hayat kuruyordum. Sonunda yıldız ruhları dışında arkadaşlarım olacaktı. Yıldız ruhu anahtarlarımı kemerime taktım.

Eşyalarımı hazırladıktan sonra bir örtüye bağlayarak aşağı sarkıttım. Kendim de borudan kaydım. Bekle beni Magnolia, ben geliyorum.

(Y/N: yok Magnolia ayaklanıp kaçacaktı -_-)
Bu benim ilk NaLu kitabım. Umarım beğenirsiniz. Aslında bir süredir yazmayı düşünüyordum ama kararsız kalmıştım. Elimden geleni yapmaya çalışacağım. Bide ben teog maduruyum :"( o yüzden bölümler geç gelebilir. Gerçi teogu umursadığım pek söylenemez sabahtan akşama kadar anime izliyorum. Tabi ondan sonra İnkılap Tarihi dersinden 68 aldım. Tabi testleri cevap anahtarından geçirip anime izleyen biri olarak gayet doğal. Neyse yine çenem düştü ben susayım en iyisi. Bir dahaki bölümde görüşürüz.

Sonsuza Kadar Birlikte ( Fairy Tail )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin