Mektup

2.1K 199 19
                                    

Bu mektubun sana ulaşmasını umarak yazıyorum. Ben Aishe el Biltaci. Aslında tanıyorsun beni. Hani hep akşam haberlerinin arka fonunda solup giden yüzüm ben, bir saniye için üzüldüğün ama sonrasında bir kere bile aklının ucundan geçirmediğin. Hani o güvenli camların ardından birkaç saniye izleyip sonra içim kaldırmıyor diye kanalı değiştirdiğin kız. İnsanlığın unutulan yetim evladıyım ben. Bana Suriye derler, Afrika, Filistin, Mısır, Arakan. 

5 bomba, iki füze, yüzlerce tank ağırlığında; bir ambargo boyundayım. Kan kırmızı saçlarım var unutulmuşluktan bir örtünün altına sakladığım.

Bazen alnına bir silah namlusu dayanmış ufacık bir bebeğim ben, bazen açlıktan kedi eti yemek zorunda kalan yedi kişilik bir aile. Bazen bombalar okul yolunda bulur beni, yemek sofrasında ya da oyun parkında. Benim konuştuğum dillerde zindan demek, özgürlük. Bir çiçek nasıl kokar bilmem ki oysa geçen gece uykumda öğrendim kimyasal bombaların ölüm koktuğunu.

Yalancı imparatorluklar kurdular binlerimin kemiklerinden ve yine kemiklerimden tahtlara oturdular. Yetmedi kanımdan süs havuzları yaptılar, içinde altından ve dolardan balıkların yüzdüğü ve yine yetmedi masumiyetime saldırdılar.

Hep iyilik adına...

İyilik adına beni aç biilaç, susuz, ilaçsız bıraktılar...

İyilik adına tanıştım bombalarla. Her şey iyilik içindi.

İyilik adına yaktılar beni diri diri.

Ve öldürdüler beni yine iyilik adına...

Ben öldüm ya

Şimdi yaşayabileceğim bir yer mi dünya?

...

Bu yazı dünya üzerinde haksız yere zulüm gören tüm insanlar için ve özelliklede İsrail'in ambargo uyguladığı Suriye Yermük Mülteci Kampında açlıktan ölmemek için kedi eti yiyip zehirlenen yedi kişilik aile için yazılmıştır. 17/01/14

...

Ateşler içindeki bir coğrafyada bir damla su olmak, biraz olsun yaraları sarmak isterseniz eğer hiç olmazsa 5 TL ile İHH, Yeryüzü Doktorları, Can Suyu, Kızılay, Dost Eli ve Sadaka Taşı'nın kampanyalarına katılabilirsiniz. Onların gerçekten çok ihtiyacı var.

Her istediğimizde, canımız ne isterse yiyip içebiliyoruz. Bu soğuklarda gürül gürül yanan kaloriferlerin dibinden ayrılmıyoruz. Üstümüzde başımızda kalın ve bizi sıcak tutan kıyafetler var. Hastalansak anında soluğu doktorda alabiliyoruz ama onların böyle imkânları yok.

Bizim; "Ya sınavım kötü geçerse?", "Aman dizinin şu bölümü kaçmasın!", "Ay bir kilo almışım acilen diyete başlamam lazım!", "Şu okuldan da nefret ediyorum", "X ünlüsü de kim oluyor, benim bir tanecik Y'mle çıkıyor!" diye çok afaki günlük dertlerimiz varken; insanlar dünyanın bize çok da uzak olmayan yerlerinde "Yarına sağ çıkabilecek miyim acaba?" diye düşünüyorlar.   

Onlar için bir şeyler yapmanın bizim sorumluluğumuz olduğu kanaatindeyim. 

"Bir kişinin ölümü trajedi, bir milyonunki ise istatistiktir."

Onlar istatistik olmasın! Onların istatistik olmasına izin vermeyelim.

Aşağıda bahsettiğim kurumların internet adreslerini veriyorum oradan bağış kampanyalarının detaylarına ulaşabilirsiniz. Yukarıda saydıklarım dışında sizin bildiğiniz yardım kurumları varsa yorumlarda paylaşabilirsiniz ben de bu yazıya eklerim. Allah'a emanet olun.

İHH: http://www.ihh.org.tr

YERYÜZÜ DOKTORLARI: https://www.yyd.org.tr/

CAN SUYU: http://www.cansuyu.org.tr/

KIZILAY: http://www.kizilay.org.tr

SADAKA TAŞI: http://www.sadakatasi.org.tr/TR/genel

DOST ELİ: http://www.dosteli.org.tr/

MektupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin