Multimedia=Berke ve İpek
YAĞMUR'DAN
Ne yapacağım ben ya! Suratımın kıpkırmızı olduğundan eminim. Günlerdir aklımdan çıkmayan kişi şu anda benim oturduğum masaya doğru geliyor. Ayy burası cok mu sıcak oldu ya!
"Merhaba ben Savaş. Aramıza hoşgeldin. Bunlarda; Yağız, Cem, Baran Ece"
"Ben de Yağmur." O şahısın adı Baran'mış. Baran, Yağmur demek. Çok fesatsınız ya! Baran isminin sözlük anlamı yağmur!... Düşüncelerimden sıyrılıp önüme baktığımda, bana tatlı tatlı bakan bir çift mavi göz gördüm. Deniz gibi... o kadar güzel gözleri var kiii hayran olmamak elde değil.
"Huhuuu"
"Ha efendim!"
"Daldın gittin Yağmur'cum." Diyen Ece'ye sadece gülümsedim.
"Ee neler yapıyorsun, nelerden hoşlanıyorsun? Biraz anlatsana kendini."
"Şöyle ki savaş; 12.sınıfa gidiyorum ve Biltek kolejinde okuyorum. En sevdiğim renk yok ama mavi ve siyah renkleri birazcık ayrıdır benim için. Bowling oynamayı seviyorum. Biraz da kaçîk olabilirim. En önemlisiyse inatçıyımdır. Veee bor de gördüğünüz üzere çok konuşurum.:-) ha bu arada resim çizerim ve piyano çalarım. Ee sıra sizde:-)
"Baran sen anlatsana, kendini anlatmayı çok seversin.(!)''
BARAN'DAN
Tanıtmak sadece anlatarak olmaz. Beni tanıması gerekenler yanımda var olanlardır. Eğer tanımıyorsa yanımda var olmamış demektir. Bence yanınızda değilse tanımak da bir fayda vermez. Tanımak isterse de emek harcamak gerek. Tabii her şey karşılıklı. Arkadaşlar lütfen yanlış anlamayın, bunu genel söyledim. İlla bir şeyler söylemek gerekirse Ece kız kardeşim ve sönmez kolejinde 12. Sınıfta okuyoruz....
Sohbetten sonra
YAĞMUR'DAN
Arkadaşlar sohbet çok güzel ama bulutlar gökyüzünü sarmış ve yağmur çiselemeye başladı. Trafik baya sıkışmıştır. Eğer kalkmazsam okula yetişemicem. Bugün için teşekkür ederim....
Kapıdan çıkınca yüzümdeki gülümseme Berke'yi görünce yok oldu ve titremeye başladım. Yüzüme bakan Berke bir anda "Yağmur!" deyince , yanında elini tutan kız bana döndü!!! "Hayır!... olamaz böyle bişi!..inanmıyorum!... sen bana bunu yapmazsın değil mi ipek?! Yapmış olamazsın! Hani bana sonsüz güvenebilirsin demiştin!...ahh gerçekten sana sonsuz güvenmem gerekiyormuş(!)"
İpek: 'özür dilerim Yağmur! Çok özür dilerim! Duygularıma engel olamadım ve ben hiçbir zaman senin kadar masum olamadım"
"Biliyormusin ipek beni en çok acıtan Berke değil sen oldun! Merak ettiğim bişi var aslında, bu mutlu beraberliğiniz ne zamandan beri var?... yoksa biz daha ayrılmasan mı?!
İpek: "özür dilerim!" Dedi ve kośarak yanımızdan ayrıldı.
Berke:"Yağmur ben seni hala çok seviyorum! O zamanlar seninle aramız bozuktu ve birgün İpek yanıma gelip beni ilk görsüğü günden beri sevdiğini söyledi. Ben de sana kızgın olduğum için, nasıl oldu bilmiyorum ama İpek'le çıkmaya başladık. Kolumu tutup "çok pişmanım Yağmur! N'olur beni affet!" Dediğinde
"bırak kolumu! Ben de hep kendimi suçladım, değer verdiğim iki insanı aynı anda kaybettiğim için! Ama neen bilebilirdim ki! ... ikinizden de nefret ediyorum! İğrençsiniz iğrenç!"
O anda "bırak an o kızı!" Diyen kişiye döndüm.
BARAN'DAN
kafeden çıktığım an karşımde ağlayan Yağmur'u ve yağmur'un kolunu tutan iti gördüm. Kendime hakim olamayıp;
