Gölgedeki Bulutlar

Aşk

Gölge Acar'dan:
Bulutla viskilerimizi yudumladık,şarkı çalıyordu. Bulut dans etmeyi teklif etti. Kulağa harika geliyordu. Hemen kabul ettim. Biraz dans ettikten sonra yorulmuştuk ve biraz daha içki içmenin bizi rahatlacağını düşündük. Fakat ben fazla kaçırıp sarhoş oldum. Ayakta durarmayacak hale gelmiştim,yürüyemiyordum. Bulut beni o kaslı yollarıyla kucağına aldı ve bir taksiye bindik. Yurda geldiğimizde beni yatağın üstüne öylece bıraktı ve ayakkabılarımı çıkarttı. Devamını hatırlamıyorum,sızmışım. Sabah uyandığımda Bulut telefonuyla ilgileniyordu. Çekinerek "gece aramızda bişey geçtimi?" diye sordum. Bulut ise "ben öyle bir insan mıyım?" diye sordu bana. Tartıştık ve dün gecenin yorguluğunu atmak için duş almanın güzel bir fikir olacağını düşündüm. Bu seferde Bulut'un karşısına çırılçıplak çıkmak istemediğimden ilk önce banyoya havlumu götürdüm. Duş alıp çıktığımda ise Bulut odada yoktu. Nereye gittiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çünkü ikimizde buraları ne çok iyi biliyor ne de birimizden başka kimsemiz yoktu. Dolaptan kıyafetlerimi alıp giydim. Bugün ne yapacağımı düşündüm. Fakat dışarıya çıkmak istemiyordum. Bende kahvaltı yapmaya ardından da akşama kadar sosyal medya da takılmaya karar verdim. Oda da yapabileceğim hiç birşey gelmiuordu aklıma zaten okulların açılmasına daha iki gün vardı. Güzel bir kahvaltı hazırladım ve masaya Bulut içinde bir tabak koydum belki gelir umuduyla... Saat 00.00 olmuştu fakat Bulut hala daha ortada yoktu. Endilenmiştim ve bende kendimi dışarıya attım. Belki Bulut da ben dışarıdayken gelir ve o da benim için endişlenir diye... Dün gece ki mekana doğru ilerledim. Yolda Bulut'u birkaç serseriyle kavga ederken buldum. "Bulut" diye çığlık attığımda serseriler hızlıca arkalarına bile bakmadan koşmaya başladılar. Bende koşarak Bulut'un yanına gidip onu yerden kaldırdım ve kolunu omzuma attım. Taksi aradım fakar bulamadım. Bu yüzden Bulut'u yurda benim götürmem gerekiyordu. Bulut yarı baygın bir şekildeydi ve yüzü kan içindeydi. Yurda geldiğimizde Bulut'u yatağa atıp pansuman için gerekli malzemeleri dolaptan aldım ve hemen yarasına pansuman yapmaya başladım. Canının acıdığını belirten sesler çıkarmaya başladı. Bana "biraz yavaş yapsana şunu" diye bağırdı. Bende olabildiğince yavaş bir şekilde pansumanını yaptım. Pansuman bittiğinde onu soru yağmuruna tuttum "neden oraya gittin?- neden kavga ettin?-niye böyle şeyler yapıyosun?" gibi.. Bulut da bana göz devirip yatağına yattı ve uyudu. Ben hala konuşmaya devam ettim. O da yataktan kalkıp beni kendine doğru çekti ve öptü. Bende karşılık verdim. İtiraf etmeliyim çok iyi öpüşüyordu. Birden beni öpmeyi bıraktığımda kendimi boşluğa düşmüş gibi hissettim...

Meraba arkadaşlar umarım beğenirsiniz biraz uzun yazmaya çalıştım... vote ve yorum atmayı unutmayın..😘