MultiMedya: Selin Korel
Karakterler:
•Deran Kamer Korel: 25 yaşında - İstanbul'da yaşıyor - Korel moda evinin sahibi - Moda tasamcısı / Manken - Ailesinden ayrı evde yaşıyor - Bekar - 1 tane kardeşi var - Kardeşi gibi gördüğü 2 arkadaşı var : Yağmur KORKMAZ ve Sude ÇINAR
•Kuzey Arat : 27 yaşında - İstanbul'da yaşıyor - Bekar - Arat holdingin sahibi - Otomotiv Mühendisi - Ailesi yurtdışıda yaşıyor - Bekar - 1 kız kardeşi, 1 abisi var - Kardeşi gibi gördüğü 2 tane arkadaşı var: Barış ULUSOY ve Anıl ÖZDEMİR
•Burak KOREL: Selin'in kardeşi - 23 yaşında - İzmir'de yaşıyor - Bekar - Otomotiv Mühendisi - Ailesiyle beraber Ankara'da yaşıyor
•Yağmur KORKMAZ: Selin'in arkadaşı - 25 yaşında - Ailesiyle beraber İstanbul'da yaşıyor - Bekar - Çocuk Doktoru - Özel hastanede çalışıyor - Tek çocuk
•Anıl ÖZDEMİR: Selim'in arkadaşı - 28 yaşında - İstanbul'da yaşıyor - Bekar - Otomotiv Mühendisi - Ateş holdingin ortağı - Ailesi öldü - 1 kız kardeşi var
•Sude ÇINAR: Selin'in arkadaşı - 26 yaşında - İstanbul'da yaşıyor - Bekar - Avukat - Ailesi öldü - 1 abisi var
•Barış ULUSOY: Selim'in arkadaşı - 26 yaşında - İstanbul'da yaşıyor - Bekar - Otomotiv Mühendisi- Ateş holdingin ortağı - Ailesi öldü - 1 erkek kardeşi var
•Ateş GÜLSOY: Selin'in arkadaşı - 27 yaşında - İstanbul'da yaşıyor - Bekar - Avukat - Ailesi ile kalıyor - Tek çocuk
Deran Kamer KOREL
Yavaşça gözlerimi araladım, direk saatte baktım, 7.38. Rahatlamıştım açıkcası işe geç kalmak istemezdim. Odamda ki lavaboya girip günlük rutin işlerimi halledip çıktım. Kahvaltımı kendim hazırlayacaktım çünkü ailemden ayrı bir evde yaşıyorum. Onlarla kavgalı değilim tabiki de, okumak için bu İstanbul'a gelmiştim. Okulum bittikten sonra ise buraya alıştığım ve iş bulduğum için burada yaşamaya devam ettim.
Moda tasarımcılığı okudum, yaptığım defilelerde ki en değerli elbiseleri ben giyiyor kapanışı yapıyordum. Aslında 25 yaşımda olmama rağmen ünlü bir moda tasarımcısıyım. Açıkcası geleceğin modasını çiziyorum denilebilir. Telefonuma gelen mesajla düşüncelerimden sıyrılıp mesaja baktım.053* *** ****: 1 ay sonra ki defile benim! Buna kendini hazıla.
Hah! Kim bu yürek yemiş kişi? Beni, Deran KOREL'i tehdit ediyor. Mesajı önemsemeyip cevap bile vermedim. Odama gidip üzerime siyah sporcu atleti, siyah tayt, beyaz airmaxlarımı giyip evden çıktım. Bu aralar takip ediliyor hissine kapılıyorum. Kulaklıklarımı takıp Gökşin Derin - Değsem Gökyüzüne 'yi açtım. Gökşin Derini seviyordum. Her şarkısı oldukça etkileyiciydi. Şarkı dinlerken sahil kenarına doğru koşuyordum. Sonun da sahile vardım. Denizin önünde yeşillik oyun ve spor alanları vardı. Basketbol sahasını görünce basketbol oynamak istedim. Ama gelin görün ki ne eksik? Rakip! Onur'u arayamazdım bu aralar çok yoğun. Ateş? Telefonu elime alıp aradım meşgule attı. Tam sinirle söylenecekken telefonuma mesaj geldi.
Ateş: Toplantıdayım Güzellik daha sonra ararım. See you canımm.
Sövemeden mesaj atmıştı sinirle homurdandım. Her cümlesinde illaki sevimli hitap şekilleri kullanırdı Ateş. Seviyorum bu serseri çocuğu, iyi arkadaştık. Ay neyse ben ne yapacam ya? Bankta oturan taş çocuğu gördüm kasları tişörtünü zorluyordu resmen, çatık kaşları ile denizi seyrediyordu yanında bir de küçük sevimli erkek çocuğu vardı. Birden nerden geldiğini anlamadığım cesaretle yanlarına gittim. Amacın tabiki de başka bir şey değil sadece her ayda bir kez olduğu gibi canım basketbol oynamak istemişti. Malca bir şey ama yapabilecek bir şey yok yaşamayan anlamaz.
Deran: Merhaba
Taş çocuk kaşları çatık bir biçimde bana baktı sonra dikkatini çekmiş olacağım ki beni süzmeye başladı. Sonra birden ciddileşti.
