2. Bölüm

1.1K 60 21
                                    

Efsane İrem geri döndü ayol!

İyi okumalar efendim :))

(Defne'den)

Gözlerimi açtığımda, ellerini saçlarıma geçirmiş vaziyette bana bakan Ömer'i gördüm.

Ömer: Günaydın sevgilim

Defne: Sana da günaydın sevgilim

Ömer: Bugün ailecek pikniğe mi gitsek diye düşündüm. Sence?

Defne: E bu harika fikir! Hava çok güzel hem. Bizim için de değişiklik olmuş olur.

Ömer: Tamam, sen elini yüzünü yıka. Ben de Emine'yi uyandırayım.

Defne: Tamam canım.

Ömer odadan çıkıp Emine'nin odasına doğru giderken ben de yatağı düzeltmeye koyuldum. Ömer de bizimkileri çoktan aramıştı.

***

Kahvaltı bitti, yiyecekler hazırlandı ve herkes arabalarına binip yola koyuldu. Bizim ekip zaten İstanbul trafiğinin %75'ini oluşturuyor.

Öyle böyle derken piknik alanına varıyoruz. Hava çok güzel, yaķınımızda sahil var. Bizimkiler çoktan kurulmaya başlamış bile. Ben de yere örtü serdim ve uzandım.

Uzanırken yaklaşık 10 dakika uyumuşum. Yüzüme Esra'ların attığı topla uyandım. Bizimkiler yemekleri masaya dizmiş, semaverde çay hazırlamaya başlamışlar. Esra ve Emine oyun oynuyor. Koray dakikada 10.000 tane selfie çekiyor, Neriman Hanım da Necmi Abi ile çimenlerin üzerine oturmuş konuşuyorlar. Ee, Ömer nerede?

Defne: Annane, Ömer'i gördün mü?

Türkan: Hayır Defneciğim. En son telefonla konuşuyordu.

Etrafta bakınmaya başlarken ileride telefonla konuştuğunu duydum. Biraz yaklaştım. Hoparlör açıktı, sanırım bir kızla konuşuyordu.

Ömer: İz, yeter artık. Ben evlendim, güzel bir yuva kurdum. Eskileri de çoktan unuttum. Bence sen de unutmalısın.

İz: Ömer, lütfen... lütfen bize... bize bir şans daha ver. Defne seni hak etmiyor!

Sesi ağlamaklı geliyordu.

Ömer: Bir daha Defne'nin adını ağzına alma! Yeter artık, kapatıyorum.

Hemen uzaklaştım. Demek İz hala Ömer'in peşindeydi. Aradan yıllar geçmesine rağmen.

Ömer yanıma geldi, yanağımdan öptü.

Ömer: N'apıyormuş benim güzel sevgilim ve yakışıklı oğlum?

Birden dalıp gidiyorum. Ya İz gelirse, ya Ömer'i benden almaya çalışırsa?

İç ses: Saçmalama kızım! Ömer seni seviyor, ne çabuk unuttun bu elmaları sen?

İç sesime cevap versem beni deli sanacaklar.

Ömer: Sevgilim?

Defne: Ha, noldu?

Ömer: Nereye dalıp gittin öyle?

Defne: He, şey yok bir şey ya

Türkan: Hadi gelin bakaaalıım, çaylar da hazır.

Koray: Hiii, yaşasın! Ay kız Türkoş yine döktürmüşsün vallahi he!

Derken herkes sofraya geçti. Ben de yüzümdeki düşmeyi fazla belli etmek istemiyorum.

SONDAN SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin