AYA

4 0 0
                                    

  Saatler ilerlemiş, karanlık çökmüştü yorucu bir günün sonunda. Kahkahalar atarak ilerlediğimiz yolun ortasına gelmiştik. Gidilecek daha çok yol varken, dinlenmeyi seçmiştik, nereden bilebilirdik hayatın bize fırsat sunduğunu? Hiç olmadığım kadar heyecanlanmıştım. Sevinsem mi yoksa delirsem mi bilemiyordum mutluluktan. Gözlerine bakıyordum, büyümüşlerdi ve parıldıyorlardı; enkazın altında kalmış kurtarılmayı bekleyen bir çocuğun gözleri misali. Korkmuştum! Hayatımın kafamı toplama safhasında karşıma çıkmasından korkmuştum. Onunda kafasının dağınık olduğunu bildiğim halde, pekte üstelemeden gerçekleşmişti her şey. İki kaybolmuş bedenin ortak bir payda da buluşmasıydı bu. Yaşama sevincini kaybeden ruhların, birbirlerine tutunma meselesiydi bu. Sonucunu düşünmeden yaşamaya başladık, her nereye çıkarsa yolumuz o yoldan şaşmayacak ve engelleri beraber aşacaktık, her ne gelirse karşımıza her kim gelirse...Mutluluğu gökte ararken yerde bulmanın sevinci dolmuştu kalbime ya ondan pır pır atıyordu. Yanağını avcumun içine yaslamıştı gözlerini kapatarak, ne kadar da etkileyiciydi bu hali, rahatsız etmek istemedim ilk defa, mutluluğunu bozmamak için. Huzurluyduk. Mutluyduk. Gülüyorduk. Üşüyorduk. Atışıyorduk.Bunların hepsi, kafamızın içindeymiş gibi geliyordu bana. O dakika avuçlarını birleştirerek açtı ''Sorunlar.'' dedi, durdum, düşünüyordum. Nasıl bir sorun olabilir ki? Şuan her şey o kadar yaşanılabilirken, ''Sorunlar.'' nereden çıkmıştı şimdi? Belki de bitmemiş miydi sorunlar?Düşünüyordum ve sonuca varamıyordum. Kafamın içini allak bullak eden bu tek kelime neşemi alıp götürmek üzereydi.  Aklıma gelen ilk şey, sorunları yok etmek oldu. Nasıl yok etmem gerektiğini de daha sonra planlayacaktım. Derken huzurun bozulması bizim de yola devam etmemiz gerektiğinin belki ilahi bir alametiydi, bilemiyordum.  Zihnimi özgür bırakmam gerektiğini anladığım an, hayatımın değişeceğini biliyordum. Nitekim bu döngü gerçekleşmeye başlamıştı. Sorunları, zihnimin içinden çıkarıp avuçlarıma aldığımda onların ne kadar kolay yenileceğini de çözmüştüm. Kendi kendime yaptıklarımın cezasını çekeceğim kadar çekmiştim ve artık yaşamaya başlamam gerektiğini hissediyordum.   Günler günleri kovalarken daha da yakınlaşmıştık, uzaklaştıklarımız da olmuştu aksine. Özlediğimiz de olmuş, suskunluğumuz da olmuştu fakat yılmamıştık. O, bana hayatına giden en güzel yolu gösterirken ben de ona benliğimin içindeki benleri göstermeye başlamıştım.

AYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin