Sende kimsin? dedi o. Gözleri kapalı,dikkatlice bilinmeyeni dinliyordu. Beyninin içinde doğan sesin aslında konuşulmadığını zihinsel yolla iletişime geçtiklerini gösteriyordu. Sadece iki soru sormuştu. 'Hayatta hiç mutluluğu yakaladın mı?' Hayatın birine mutluluk verdi mi?' zamanın olmadığı, boşluğun onu alıp götürdüğünü hissediyordu sanki,ama sözlerin kifayetsiz kaldığı bu bilinmeyeni anlatmak zordu.
Geri sayım 3-2-1. Beyaz ışık. Sonsuzluğun ışığı. Bilinmeyenin çağrısı. Sonucu geri dönüşü olmayan evre. Kimsenin bu kadar dehşet verici olduğunu düşünmediği zaman. Bilinmeyen çıka geldi. Telepatik düşüncesiyle varlığını gösterdi. Yanına Havayı,Ateşi,Su ve Toprağı çağırdı.
Hava,Ateş,Su ve Toprak. Bilinmeyen dört büyükleri çağırdıysa felaket yolunda adım atıldığı çok bariz bir şekilde belliydi. Kötü sonuçlar onları bekliyordu. Yaşam ağacı yapraklarını tek tek dökmekteydi. Bilinmeyen çıka geldiyse bunun sonucunun nereye uzanacağı her kahin tarafından yorumlanabilirdi. Anthroposlar ve zoolar dört büyükler tarafından korunma altına alınmak için çağrıldılar .Yaşam ağacının son yapraklarını dökmesiyle bütün bu kainat alt üst olacağı hiç kuşkusuz her bir anthroposun aklında yer edinmişti.
Anthroposlar kraliyet odasına giremiyorlardı, 4 büyükler bile o odaya girmeye cüret dahi edemiyorlardı. Dünyaya hükmeden bu bilinmeyeni neye benzediğini kimse bilmiyordu. Savaşlarda bile bulunmayan bu bilinmeyen, şehir söylentilere göre Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğmuştu, ve ona ihanet eden,yan gözle bakanların hepsini Sierre Leona'da bulunan hapisanede yapılan işkencelerin yanına bile yaklaşamadığı ızdırapları vardı. Medusa'nın duyulmayan ikiziydi sanki. Gözlerine bakanı taşa dönüştürüyordu. Felaketlerin doğmaması için bilinmeyen her doğan bebeğe zihinsel yolla inip iki soru soruyordu. Ve hayatı, yaşamın dört büyüklerini bu sınavla seçildiği söyleniyordu. Kim bilebilirdi ki belki de öyleydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİVO
FantasySende kimsin? dedi o. Gözleri kapalı,dikkatlice bilinmeyeni dinliyordu. Beyninin içinde doğan sesin aslında konuşulmadığını zihinsel yolla iletişime geçtiklerini gösteriyordu. Sadece iki soru sormuştu. 'Hayatta hiç mutluluğu yakaladın mı?' Hayatın...