Violetta ve piyanosu

Ginny

Violetta, sabah kalktığında kendini sebepsiz yere mutlu hissediyordu. Kalktığında kendine birşeyler hazırladı. Kahvaltisini ederken telefonunun titrestigini duydu;

-alo?

- sen Violetta denen o kadın mısın! ?

-bu nasıl bir konuşma! Evet benim fakat konuşma sekliniz hic hoşuma gitmedi!

-herneyse. ben Ginny'in babasıyım. Artık kızıma eğitim vermenizi istemiyorum.

-bu ne curret! Ginny ile konusabilir miyim hemen!?

-Hayır şu an yanımda değil fakat artık gelmeyecek!

Violetta tam bagiracakti ki telefon kapandı. çok sinirlenmisti. En Sevdiği öğrencisi artık gelmeyecekti. Hafif bir hüzün çöktü. Ginny ona bir mutluluk kaynağıydi. O da gitmişti.  halbuki güne iyi başlamıştı.  biraz çıkıp yürüyüş yapmaya karar verdi. sokakta yürürken uzun zamandır görmediği arkadaşı Jeanne'yi görmüştü. Jeanne'de onu farkedince,

-aman tanrım violetta!

-sevgili jeanne,gorusmeyeli uzun zaman oldu. Nasılsın?

-ah evet,iyiyim. seninle daha fazla konuşmak istiyorum Violetta bir kahve icmeye gidelimmi?

Violetta hiç kahve içecek havada değildi. Sabah ki olay onu uzmustu. ama sonradan arkadaşını kirmamasi gerektiğine karar verdi ve kabul etti.

bir kafeye oturdular. Jeanne, Violetta'nin moralinin biraz bozuk olduğunu fark etti,

-Violetta iyi misin? birseyler mi oldu?

-oh sevgili Jeanne, bu sabah sevdiğim bir ogrencimin babası aradı, artık kızıma eğitim vermeni istemiyorum dedi,halbuki Ginny benim en sevdiğim ogrenciydi.  Bu olay beni hem sinirlendirdi hem üzdü.

-bi dakika ne dedin sen? Ginny mi?!

-evet, noldu tanıyor musun?

-aman tanrım!  o kız bizim üst komşumuz.  dün gece bagrisma ve ağlama sesleri duydum. Sanırım evde kavga oluyordu. bir erkek sesi 'sus ağlama seni pislik' deyip duruyordu ve sanırım o ses babasına aitti.

Violetta şaşkınlık içerisindeydi. demek babası ona şiddet uyguluyordu. buna dur demek gerekti.  Violetta hicbir zaman haksız yere bir kızın şiddet gormesini kabul edemezdi, gözlerinden ateş çıkıyordu.

jeanne bunu farketti ve,

-Violetta lütfen sakin ol.

-sakin olmam mümkün değil!  hemen bana adreslerini ver.

-dur, beraber gidelim.

Violetta ve jeanne arabaya binip yola koyuldular. ve sonunda jeanne'nin sitesinin onunde durdular.Violetta;

-hemen ustunuzde oturuyorlar degil mi?

-evet, ama Violetta lütfen sakin ol

Violetta cevap vermeden sitenin içine girdi ve Ginny'nin kapılarının önüne geldi. derin bir nefes alarak kapıyı çaldı.  kapıyı açan Ginny oldu;

-hocam, sizin burda ne işiniz var?

Ginny kapıyı açar açmaz Violetta onun yüzündeki ve kolundaki morluklari farketti ve Ginny'nin kollarini tutarak;

- aman tanrım Ginny!  napti sana böyle!

-neden bahsediyorsunuz,ben gayet iyiyim.

Ginny böyle diyerek konuyu kapatmaya çalıştı.  Tam bu sırada babası kapının onune geldi;

-kim bu kadın?

-ben violetta, bu sabah konustugunuz kadin. Ve buraya Ginny'i alıp götürmeye geldim.

Ginny şaşkınlıkla hocasına baktı. Babasi alayli bir şekilde;

- kolaysa alda götür bakalim

-peki o zaman Ginny gel buraya!

Ginny hem babasının hemde Violetta'nin sert bakışları arasında kalmış, napacagini bilmiyordu.

fakat Violetta Ginny'in kolundan çekerek hemen koşmaya başladı.  Babasi saskinlikla;

- napiyorsun sen kadin! kızımı getir!

ve ardından küfürler etti.

Violetta duymazliktan gelerek aşağıda bekleyen Jeanne'ye,

- bizi evime goturebilir misin?

jeanne saskin ve endiseli,

'tabii,binin' dedi. Hemen bindiler. Aralarindan babası kosturuyordu. Arabayla hizlanarak babasını geride bıraktılar. Ginny;

- hocam neden yaptiniz bunu? yanımda hicbir esyam yok, giyecek kiyafetimi bile alamadan hemen çekip götürdünuz beni!

-merak etme Ginny, artık kendine yeni bir hayat kuracaksin.

Violetta ne demek istiyordu?  Ginny şaşkındi, ne kastediyor bu kadın diye düşündü.