KARAMELLİ MİLKSHAKE'M

-3-

Sanırım uyuya kalmışım. Uyandığımda heryerim tutulmuştu. Kalktım ve elimi yüzümü yıkadım.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa indim. Hafif bi ses tonuyla şarkı mırıldanmaya başladım.

"You worth it, you perfect. Deserve it. Just. Work. It...."

Makarnayı tencereye döktüm. Birkaç dakika sonra kaynamış olan suda zaten yumuşamıştı. Mutfak dolabının içinden mavi bi tabak çıkardım. Makarnayı tabağa koydum.

Mutfak masasına kahvaltılık eşyaları koyduktan sonra sandalye çekip oturdum.

Min Seo

--
"Ah be Taehyung! Açsana şu telefonu!"

Okula neden gelmedi? Neden ulaşamıyorum. Neden bunların hepsi benim ona neler olduğunu anlatacağım güne denk geldi?

Arıyor...

Park Jimin

Açmak için kaydırın...

"Alo! Min Seo!"

"Efendim Jimin?"

"KAÇ!"

"Ne?! Alo! Jimin?! Jimin?!"

"Merhaba minik hanım?"

"SEN KİMSİN! JİMİN'E NE OLDU!?"

"Birazcık uykusu varmış."

"S-söyle bana! Ne yaptın?!"

"Neden ona bu kadar değer verdiğini sorsam?"

"Çünkü Tae'yi kıskandırmam için lazım! Üstelik benim arkadaşım!"

"Hmm. Peki."

"Bırakın onu!"

"Hayır. Bizden kaçamazsın prenses. Seni bulmamızı bekle! Hahaha!"

"Dur kapa-- ma."

--

"Tanrım. Bi rüyaymış sadece. Ohh."

Kalktım. Bugün kesinlikle okula gitmeyecektim.

"Puffy! Gel bakalım kızım. Mama zamanı. Yemek kabını getir!"

"Haw! Haw haw!"

"Ovv. Getir patini."

Patisini tutup sevdim. Çarşıya inmem gerekiyordu. Yeni kılık kıyafet almalıydım.

"Al şu mamanı Puffy. Ben 4-5 saate gelicem. Görüşürüz!"

"Haw!"

Taehyung

"Le pi ttam nunmul nae majimak chumeul da gajyeoga ga..."

Şarkı söyleyip bir yandan da giyiniyordum. Markete gitmem gerekiyordu. Üstelik kıyafet almalıydım.

Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım.

Çarşıya vardım. (ünlü marka ismi®)'.. girdim. 
Ne!? Onun burda ne işi var?!

"Oh! Meraba. Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Yu....Jin?"

"Affedersiniz? Tanıyamadım."

"Ben.... Şey...."

"Affedersiniz? Beni nerden tanıyorsunuz?"

"Beni gerçekten mi tanımadın?"

"E-evet."

"Taehyung. Kim Taehyung."

"T-taehyung mı?...... Tae!? Bu sen misin? Çok büyümüşsün! Seni liseden beri görmedim, eski sevgilim."

"Ermmmm. O konuda... Artık sevgili olmadığımıza göreeeee... O lafı kullanmayalım."

"Peki. Sen nasıl istersen Tae."

"Neyse. Benim yapmam gereken bazı işler var... Sonra görüşürüz!"

"Görüşürüz Tae."