Büyük camın önüne sırtüstü uzanmış karşı binalardan gelen ışıkları seyrediyordu. İnsanlar bu saatte ya sevdikleri insanla birlikte olduğu için ışıkları söndürmezlerdi ya da yarına yetişmesi gereken raporlar için ki onun böyle bir derdi yoktu. Aslında onun hiçbir şeyi yoktu sadece ara sokaklardan birinde bulunan evi dışında. Bu evi seviyordu on katlı bir apartman olmasına rağmen fazla sessizdi. Sanırım bu apartmanda oturanlarında hiçbir şeyi yoktu. Bu düşündüğüyle güldü yalnız değildi. Sıkılmıştı üstüne baktı iki gündür aynı tişörtü giyiyordu altına bir şey giymemişti çünkü böyle daha rahattı.
Soğuk olmasına rağmen yattığı için sıcak olan parkeden kalktı. Uyuya kalmıştı . Saatte bakmak için ayağa kalktı bir iki adım attıktan sonra durdu ve neden daha demin yerde yattığını hatırladı çünkü elektrik faturasını ödememişti ve dün son gündü.
Cama biraz daha sokulup köşelerinde bulunan binanın zemin katındaki bakkala baktı üçüncü kataydı bu yüzden bakkalın kapısının yarısını kaplayan saati görebilmişti. Saat 4.15'ti daha erken diye düşündü şimdi gidemezdi eğer giderse patronu ona kızardı.
"Patron dediğime bakmayın götünü kaldırmaya üşenen piçin tekidir o."
"......."
"Ehh... bari biraz şaşırsaydınız. Neyse size kendimi anlatıyorum çünkü tanıdığım insanların benim her saniyemi kaydettiğini ve bunları izlediklerini düşünüyorum bu yüzden her şeyim mükkemel olmalı yoksa beni sevmezler değil mi?
"......."
"Bunu evet olarak algılıyorum. Aishh sizinde başınızı şişirdim değil mi ? Neyse iyi geceler."
"Ah bu arada düzgün bir tanışma yapalım. "
"Öhö öhö... Merhaba ben Min YoonGi umarım beni seversiniz size kendi hayatımı anlatacağım."dedi kısa boylu sosyopat.
"Yah! Ben kısa değilim."Neyse siz onu boşverin iyi geceler.