Monster ✔ | Kai

You L-love Me?

-1 Ay Sonra- 

1 Ay önce; benimle yatıp, beni kendine benzeten, canavara dönüştüren Kai'yi evden kovmuş ve ilk bir hafta okula bile gidememiştim. Kai kadar çirkin bir canavar değildim; her gün yüzüm değişiyordu onun gibi ama asla onunki kadar kanlı ve yarıklarla dolu olmamıştı yüzüm. 
Dün iki gözümün altı kılcal damarlarla ve siyahlıklar ile dolu, dudaklarımda ise uzun süre kemirmekten kaynaklanan yaralar varmış gibi duruyordu. 
Bugün ise dudaklarımın iki yanında yarıklar vardı ve zımbalanmış gibi duruyordu. İnsan halimde hiçbir değişiklik yoktu fakat canavar halimde daha güçlü hissediyordum ve yüzüm her geçen gün değişiyordu. 

Okul boyunca Kai ile hiç konuşmuyordum, beden eğitimi derslerinde aynı grupta bile olsak suratına bakmamayı tercih ediyordum ama ne zaman öğle arası olsa yanıma gelip yanımda yemek yiyor ve benimle konuşuyordu. Kalbimi paramparça ediyordu kimi zaman dediği şeylerle ama bana yaptığı, canımı bu kadar yakması ve beni canavara çevirmesi sinirimi bozuyordu her hatırladığımda.

Ve şimdi de okulda beni takip ediyordu. İlk önce kütüphanedeydi benimle birlikte, sonra da kantine gelmişti ve sırada bekleyip benimle beraber su almıştı. Şu an da elimdeki kitaplarla yürüdüğüm çimenlik alanda beni takip ediyordu. 
''Kai! Yeter! Defol git yanımdan anladın mı? '' diye bağırdım arkamı bile dönmeden yürümeye devam ederken. 
''Aynı yolda yürüyoruz sadece. Senin yanında da değilim. '' dedi arkamdan gelmeye devam ederken. Kulaklığı takıp Nightcore albüm listemden rastgele bir müzik açıp yürümeye devam ettim. 

Doktoru çağırın, doktoru çağırın.
Bende ters giden bir şey var!
O bir canavar, neden seni istiyorum. 
Lütfen, söyle bana. 

Şarkının anlamı ile aklıma Kai'yi ilk gördüğüm an gelmişti. Ondan korkmuştum ve de beni bulup hiçbir şey yokken birden sevgili ilan etmişti kendini. İç çekip yürümeye devam ettim. 

O bir canavar, 

O çocuk, lanet olası bir canavar. 

Ama ben onu seviyorum, evet seviyorum. 

Kendime kızıp elimdeki kitapla kafama vurdum. Öyle bir şey olması imkansızdı; benimle yatıp beni canavara dönüştüren, insan hali çok güzel olup canavar hali berbat olan bir erkeği sevemezdim. Bu aykırıydı her şeye. Ben Sehun'u seviyordum ve daima da onu sevecektim. 
Onun elimi tutmasını, onun beni öpmesini istiyordum başka kimsenin değil. Ama lanet olası Kai canavarı beni kendine benzetmişti. 

O bir parçasını öldürdü, 
Artık kalbimi kazanmaya başladı. 

''Benimle konuşmamaya devam mı edeceksin? '' diye bağırdığını duydum Han Nehri'ne doğru yürüdüğüm çimenli alanda hala beni takip etmekte olan canavar. Sesi kulaklığımın içine işlemişti adeta. 

O bir insan mı, ne önemi var? 
Peşinde olduğum şeyin ne olduğunu biliyorum. 

Onu felaketle sersemletebilirim.
Biliyorum... 

Bankın tekine otururken şarkının sözlerini duymamaya çalıştım. Kai bir insan değildi, canavardı ve onun insan hali çok güzeldi. Dokunmak, sevmek isteyebileceğim derecede güzellikteydi insan hali ama o canavar iken gözlerine bile bakamıyordum. 
Bugün sadece tek gözü yoktu, onun yerine göz kapaklarından yanağına kadar siyah derin bir çukur vardı ve derin çukurdan akan siyah damla izleri vardı. 

Çoğu insan korkuyor,

Onun gözlerinin içine baktıkları zaman. 

Gördükleri tek şey dehşet.
İzin ver bunu açıklayayım, 

Ben ona yakınlaşmak istiyorum. 

Kimse Kai'nin canavar halini göremiyordu, ben hariç. Şarkının anlamı ile gözlerimi devirdim. Yanıma oturduğunu hissettiğim halde kafamı bir kere bile ona karşı çevirmemiş, sadece şarkının anlamını dinliyordum. Sözlerinin kimi mantıklı geliyordu ama onu sevdiğimi düşündüren sözler hiç de hoşuma gitmiyordu. 

Çoğu insan uyuyamaz, 
Onu dışarıda sokakta hissettiği zaman.
O benim sığınağım!

Burukça gülümseyip onun yanında nasıl rahat uyuduğumu hatırladım. Bana sarılışı güven hissi veriyordu ama ona olan öfkem her seferinde baskın çıkıyordu. Onu boğmak, öldürmek istiyordum.

O bir canavar, bir tuhaf.
O asla aynada görünmez. 

Kai'nin insan hali aynada görünmüyordu ama canavar halini evimde kaldığı sürece özlemiştim. Kulaklığımı çekip çıkaran bir el hissettiğimde dalgın olan düşüncelerimden uzaklaşmaya çalıştım. 
''Ne var Kai? NE? Yaptığın halta aşık mı oldun da böyle bakıp duruyorsun? HA! '' dayanamayıp bağırdım ve ona doğru kaşlarımı çatarak baktım. 
''Canavar iken bile güzelsin. '' dedi kılcal damarlara dokunup. Elini sert bir şekilde itip ondan uzaklaştım. 
''Benden uzak dur Kai! Her geçen gün yaptığın halttan dolayı senden nefret edeceğimi anla artık! '' dedim. 
''Bunu sana ben yapmadım Iseul! Beni görmen hiçbir zaman normal olmadı ve biz sevişince de sen kendi haline döndün sadece! '' dedi bana yaklaşarak. 
''Ah kendini tatmin etme yöntemin böyle mi Kai? Zevkim için yaptım demiyorsun da bu mu ha? '' dedim gülmeye çalışarak. 
Ondan biraz daha iğrenmiştim bana bu dediği şey ile. 
''Sevdiğim kızı zevkim için kullanmam ben! '' dedi. 

Bu dediği ile kafama saksı düşmüş gibi olmuştum. Ne? 
Dediği şeyi kavramaya çalışıyordum ama kavranacak tek bir şeyi yoktu. 
''Sen b-beni mi seviyorsun? '' 

-Diğer bölüm final bebekler. 

-xoxo