1. sınıf her zaman benimle kalıcak ilk zorlukla karşılaştığım sınıftır ilk başta bana okuldaki öğretmenimin de tanışmaya çalıştığım öğrenciler gibi oyunlardan bir kaç kelime söylediğini düşünsemde yarın velin gelsin demesi ile irkildim aslında bulunduğum ortamın tahminimden ciddi olduğunu fark ettim ve ailemi çağırdım
öğretmenimle görüştükleri odanın kapısında yaklaşık yarım saatlik beklentinin sonunda ismimi duydum beni çağırdılar
Biraz korkarak kapının kolunu sıkarak çevirdiğimi hatırlıyorum içeri girdim öğretmenim ahsen hanım eliyle sandalyeyi gösterdi oturdum ve bana disleksinin ne olduğunu açıkladılar yapabileceklerini neler yapmam gerektiğini ama benim o sırada tek aklımdan geçen pencerenin önüne konmuş olan kuştu
Sonunda bir soru sorduklarında kendime geldim "bu hastalığına rağmen okulunda kalmak mı istersin senin gibilerin bulunduğu bir okula mı gitmek istersin" anlam verememiştim benim gibiler de kimdi saçma bir tabir gibi geldi ve bende "burda kalmak istiyorum" dedim
Hey bi saniye neyi kabul etmiştim ben doğrusu gerçekten umrumda değildi tek düşündüğüm şey o sırada dışarıda beni bekleyen köpeğimi doğrusu neyse ki fazla sürmedi beni dışarı gönderdiler biraz köpeğiyle oynadıktan sonra babam gelip enseme bi tokat atınca kendime geldim diyebilirim
babam hep böyleydi her zaman şaka yaptığını söyleyerek beni döverdi
tam olarak hatırlamıyorum ama aslında hatırlamak ta istemiyorum doğrusu sanırım 15 tatil civarıydı akşam her zaman ki gibi gece yarısı babam ayyaş sarhoş bi şekilde eve geldi doğrusu yüzlerce kez yaptığı hatayı yine yaptı ve annemin yanına yatmak yerine benim yanıma yattı başlıyorum dedim içimden bana ellerde başladı ama bişeyler tersti
bu kez bacağının bana dokunduğunu hissediyordum artık altıda pantolon yoktu ben gözümü yummuş sadece bitmesini bekliyordum ama bitmiyordu bitmedi bu kez beni gerçekten becermek istedi ve geceliğimi aşağı indirdi arkamda bi sıcaklık hissettim ve canım yanmaya başladı bağırmak istedim ama yapamadım kafamı yastığa bastı neredeyse boğulacaktım benim aklımdan geçen tek şey ne zaman bitecek bitsin artık diyordum ağlayamadım (ağlayamıyordum doğrusu ister inanın ister inanmayın ben ağlamıyorum bu bir travma) birden içimde bi sıcaklık hissettim ne olduğunu bilmiyordum kendimi sıkmaya devam ettim ama olan olmuştu
babam bana tecavüz etmişti
Hiç sesim ikmali oda yataktan kalkıp pantolonunu çekip bana doğru pis pis bakaraksigarasını yakıp odamdan çıktı ama olan lmştu artık sonraki üç gün tam olarak oturduğum söylenemez aslında hala aklımda kalan şeylerden biri de anneme söylemiştim hastaneye gidelim diye annem işe ağlayarak olmaz gidemeyiz diyordu
Bir süre sonra artık bu normal bi hale geldi kinci dönem boyunca neredeyse devam etti neyse ki yazın artık yapmamaya başladı ve bir daha da o kadar ileri gitmedi neyse kiyazın bana alkol verdi tam olarak alkol sayılmaz 2. sınıftaydı ama bira içiyordum babamın bir süre sonra aklına geldi neyse ki pahalıya mal oluyor du bu iş oda farklı bi yola başvurdu sağdan soldan hediye vs. gelen tüm alkolsüz beş para etmez biraları odama koydu bende onları içtim ta ki 3. sınıfa kadar artık beş para etmez aklkolsüzleri istemiyordum gerçek bir içmeye başladım hayatım da hala fazla insan yoktu daha çok hayvan vardı
babam sarhoş ayyaş pislik birisi olsada ben onunda beraber her yere gidiyordum çiftliğimiz vardı ve babam da sığır almak için sürekli gezmek zorundaydı onunla beraber karsa gitmiştik ve asıl kendimi tanımamı sağlayan olaylardan biri de orada oldu
o zamanlar şuan ki gibi iyi jeep ler felan yoktu olanlar da çok pahalıydı dolayısıyla kars'ta dağa at ile çıkıyorlardı ve ben ata binemediğim için hep evde tek başıma kalırdım en sonunda bir gün beni de ata bindirmeye karar verdiler bindim ilk an biraz korktum sarsıntıdan düşecek gibi hissediyordum ve bindiğim at oldukça yüksek bir attı ve baya sarsılıyordum bindiğim atın yularına bağlı olan iple çeken kişi ramazan adında bi çobandı daha sonra onun benim abi olarak göreceğim bir insan olacağını kimse bilemezdi tabi o atımı çekiyordu ve bende ilk beş dakikanın sonunda beni bırakması için yalvarmaya başladım çünkü alışmıştım oda dediğimi yaptı o zamanlar da akranlarımdan uzun ve iri olduğum içiç eyere oturduğumda ayaklarım üzengiye tam oturuyordu ve elim dizgine uzanmak için yetiyordu tabi ramazan abinin benim bindiğim atı hanca kaya yı bıraktığı anda aklıma gelen ilk şey dehleyip koşturmak oldu ve düşünmekte iyi ama değerlendirmekte kötü bir bireyim tabiki bunu orada fark etmem biraz korkutucu olmuştu çünkü atı birden ayaklarımla dehleyip heeeay diye bağırmıştım zavallım birden son hızıyla koşmaya başlamıştı ramazan abinin elinde büyümüş olduğu için onun sesine geleceğini zaten aklımdan geçiriyordum ama atlar tahminimden daha fazla zıplatıyordu ve çok keskin dönüyordu
o korkunun nasıl bir şey olduğunu yaşamadan bilemezsiniz 35 kilo civarındaydım ve altımda 400 kiloluk çok asi bir cirit atı vardı herkes düşeceğim anı bekliyyordu at bana kafa atmaya çalışıyordu (ciddi anlamda diyorum gemden gelen enerjiyi geriye savurmuyordu) herkes bir ağızdan durmadan bağırıyordu atlamamı söylediklerini hatırlıyorum ama ben o an o adrenalinle birden ayaklarımla atı sarıp üzerine yatıp kulağına haaayyddiii deli oğlan diye olanca sesimle bağırıp atı iyice hızlandırıyordum
ben kendimden geçmiş bi şekilde son gücümle atın üzerinde durmaya çalışırken birden bir ıslık sesi ile atın yavaşlamaya başladığını fark ettim zaten hemen ardından da durmuştu o ıslık ramazan abinin ıslığıydı ve hanca kaya yı çağırıyordu oda ona itaat edip dediğini yaptı ve dönüp yavaş ama tempolu bir koşu ile ramazan abinin yanına geldi
ramazan abi, babam ve diğerleri herkes şaşkın bir şekilde bana ve ata bakıyordu çünkü normalde hanca kaya yerinde durmayan bir attı ama benim altımda hareket etmeye korkuyor gibi sabit kalmıştı ramazan abi beni alıp omuzlarına bindirdi kürtçe bişeyler söyleyip bağrışmaya başladılar
ramazan abi babama doğru eğilip bişeyler dedi ne dediğini tam olarak anlayamamıştım çok fazla bağırıyorlardı ben ramazan abinin omzundan inip ata elimi uzatınca kafasını getirdi ve başını okşayıp kulağına eğilip teşekkür ettimartık benim hayatımı değiştirecek olaylardan ikincisini yaşamıştım artık hayvan çocuk gibi bişeydim bir yazımı karsta dağlarda çobanlık yaparak geçirdim herkes kürtçe konuştuğu için pek bişey anlamıyordum ama ramazan abi bana elinden geldiğince çeviriyordu
en deli sığırların karşısına çıkabiliyor ve en deli katırları, atları eğitmelerine yardım edşyordum daha ilk okulda olmama rağmen neredeyse 3 ay ailemi hiç görmemiştim ama
mutluydum çünkü hayvanlar benim hayatımdı ve ben hayvanların içindeydim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gayım ve hayat zor
Randomşimdiye kadar ki hayatımda yaşadığım zorluklar evet ben biseksüel bir erkeğim ve disleksiyim (tüm yazılarım boyunca olmayan noktalamalar ve olan hatalar için özür dilerim) bunun yaşamımdaki zorluklarını yazacağım 17 güzel bir yaş