YILLIK PROJE! Ne yani, öğretmenimiz böyle saçma bir ödev için kendi konumuzu belirlememizi ve ödevimizde -bana göre zımbırtıda- hiçbir yardımı olmayan gerzek sınıf arkadaşlarımızdan birini seçmemizi isterken bir de başka bir gerzeği onların arasına katmıştı. Sınıftakilerin hepsinin yanıma aç bir kurt gibi gelip ödevi bana yıkmak için proje ortakları olmamı isteyeceklerinden emindim. O yüzden zil çalar çalmaz bir kuzu gibi dışarı çıkıp seke seke bir saklanma yeri aramalıydım ama ''Josh'' ın tanıtımı yüzünden geç kalıyordum. Ve oturup öğretmeni dinlemekten başka çarem kalmamıştı...
'' Evet çocuklar bu yeni sınıf arkadaşınız, Josh. Onunla iyi geçinmenizi istiyorum.'' Zaten bütün kızlar başına üşüşmeye hazırdı. Bunu niye söylemişti ki? Tam o anda kapıdan genç bir kadın girdi. Ben ne için geldiğini merak ederken Bayan Melon devam etti.
'' Sizi Bayan Suzanne ile tanıştırmak istiyorum. Josh ile iletişiminizde yardımcı olacak.'' İşte yine yaptı. O yemyeşil gözlerini üzerimde gezdiriyordu. Ama kendimi ona bakmaktan alamıyordum o da bunu farketmiş olacak ki bana doğru bir tebessüm attı. Tüm kızların gözü benim üzerimdeydi, hissediyordum. Bi ara onlara bi bakış atacakken gamzelerini farkettim. O biçimli suratının kenarlarında... Tanrım! Bu çocuk muazzamdı. Tabi onun da havalı ve herkesi ezen tiplerden olduğu belliydi. Ama durun bi' saniye, iletişim mi? Neden bizimle konuşmak için yanında biri vardı ki? Neyse ki Bayan Melon imdadıma yetişti ve:
'' Josh'ın konuşma engeli var. Umarım aranızda işaret dili bilen vardır. Sen biliyordun değil mi, Sarah?''
Sarak. Ne? Ben daha gözlerimi ondan alamazken başımla '' Evet.'' anlamında salladım. İşte o tebessüm suratında yine belirdi.
******
ZRRRRRRR!!!
İşte zil çalmıştı. Kaçmam gerektiğini son anda hatırlayarak ayağa kalktım ama Bayan Suzanne yanıma doğru harekete geçmişti bile. Bunu görenler teker teker yanımdan uzaklaşıyorlardı. Kadına minnettardım doğrusu.
'' Merhaba Sarah! Ben Suzanne.'' Memnun oldum tarzında gülümsedim. Devam etti.
'' Bayan Melon senden söz etti. Josy'ı yalnız bırakmak istemiyorum ama senin işaret dilini çok iyi bildiğini ve Josh ile çok iyi geçinebileceğini söyledi. Bu konuda tecrübeliymişsin.''
''TECRÜBELİ'' Hah, sanki hatırlatmaya çalışıyordu. '' Hey Sarah, sakın yaşadıklarını bir saniye olsun unutma! Acın hep taze kalmalı.'' der gibiydi. Adi pislik.
Sonunda Bayan Suzanne bana bir şeyler söyledikten sonra neden bilmiyorum ama Josh ile ''yakın arkadaş''' olmayı kabul ettim. Kabul ettim, diyorum çünkü benim dışımda işaret dili bilen diğer sınıflardan çocuklar da vardı. Ama ''en tecrübeli'' ben olduğum için ilk bana teklif etmişlerdi.
******
ZRRRRRRR!!!
Ders zili. Sonunda Bayan tenefüsümü çalan Suzanne yanımdan gitti. Ben de Josh'ın yanına doğru gittim. Tüm kızların ilgisinden usanmışa benziyordu. Ders ziliyle kızların yerlerine geçmesi onu mutlu etmiş bile olabilirdi.
Sıraya yayılmış bir şekilde, elinde ustalıkla parmakları arasında çevirdiği kalemi ve kulağında kulaklıklarıyla oturuyordu. Yanına gittiğimde yavaşça doğruldu ve bana sırada yer açtı. Oturduğum anda sıcaklığı hissettim. Bu soğuk kasım ayında buz gibi sırayı ısıtmıştı. Ama bir şey daha vardı, aturduğumda sol bacağım sağ bacağıyla yapıştı -Tanrım!- ama o hiç rahatsız olmamıştı aslına bakarsanız biraz önceki haliyle sırada oturuyordu. Tek fark sol eline başını dayamış, sağ eliyle oynadığı kalemini izliyordu. Arkadaşça bir tavırla onu omzundan itekledim. Birden gözlerini bana devirdi. Hafif yamuk ağzıyla bana gülümseyerek kenara çekildi. Hemen yanına doğru kaydım ve rahatça oturmaya başladım. Ben onu iterken hissettiğim kasının çekiciliğini aklımdan atmaya çalışırken o bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All The Starts
Teen FictionBir yanda tüm inancını kaybeden bir kızın utançları, diğer yanda ise bu utançlarının başlattığı ''başlangıçlar''. Kime inandığını, kimi sevdiğini hatta kendini bile bilmezken nasıl devam edeceksin? Birbirinden habersiz iki çocuk... birbirlerinde san...