(Şarkıyla okumanızı öneririm çünkü ben de bu şarkıyla yazdım)
Sooyoung elinde tonlarca poşetle arkadaşı Yeri'nin evine varmıştı. Kapıyı bir kaç defa tıklattı. Açan olmayınca küçük bir endişeyle tekrar çaldı.
Kapıyı Yeri'nin annesi Haeyoon açmıştı. Gözleri kızarık, saçı dağınıktı.
Sooyoung endişesinin gerçekleşmesinin korkusuyla içeri girdi. Tekerlekli sandalye çamur içinde köşede duruyordu.
Sooyoung boğazındaki yumruyla Yeri'nin annesine döndü.
"Kendini merdivenlerden aşağı atmış. Bulduğumuzda yüzü su birinkintisinin üzerindeydi. Kalkamamış ve boğulmuş"
Hıçkırıklarım şiddetini arttırırken poşetlerle birlikte yere yığılmıştım.
Poşetten beyaz kazağı çıkarıp göğsüme bastırdım.
"Bu kazağı hiç giyemeyecek mi şimdi?!"
Annesi kollarımdan tutup beni Yeri'nin odasına götürdü.
Yatağın üzerindeki kapatılmamış zarfları gösterdi."Bunları sana yazmıştı... fakat gönderemeden..."
Sözlerini bitiremeden hıçkırıklara gömüldü. Koşarak odadan ayrıldı.
Beni Yerim'in odasında gönderilmemiş mektuplarla baş başa bıraktı.
"Unnie! Ne zaman geleceksin?! Seni çok özledim. Doktor bana sabretmemi söylüyor. Ona artık inanmıyorum. Yürüyemeyeceğim işte!"
"Unnie! Seni televizyonda dans ederken gördüm. O kadar güzel dans ediyorsun ki ben de sana eşlik etmek istiyorum ama edemem... Unnie gel artık! İstersen ben Lee Soo Man mıydı onunla konuşurum ben konuşunca izin verir dimi unnie?"
Gözlerim göz yaşlarından bulanıklaşırken başımı tavana çevirdim. Bu hareket benim daha da ağlamama sebep olmuştu.
Benim bir sürü posterlerim asılıydı. Yanında da bir not yazıyordu.
"Anneme zorla astırdım. Her gece sana bakıp uyuyorum"
Ah Yeri-ah! Neden bu kadar geciktim ki!
Son mektupu da elime alıp zarftan kağıdı çıkardım.
"Unnie! Hava Busan'da soğumaya başladı. Bana Seoul'den güzel bir kazak alır mısın? Ben sana gelince söz parasını veririm senin zevkine güveniyorum unnie! Seni çok ama çok seviyorum! 💜"
Kendimi yere attım. Ağlamaktan doğru dürüst nefes alamıyordum. Daha fazla dayanamayacaktım.
Koşarak kendimi dışarı attım. Busan sahiline vardığımda ağlamam azalmıştı.
"Geliyorum Yeri..."
Soğuk suyun bacaklarımdan belime, oradan da çeneme gelmesini sağladım.
Kendimi suyun içine sokarken Yeri'nin yüzü aklıma geldi. Onunla buluşmama az zaman kalmıştı.Suyun soğukluğunu artık hissetmemeye başladığımda gevşediğimi farkettim.
Etraf kararırken Yerim'in gülüşü kulaklarımı doldurdu."RED VELVET ÜYESİ JOY BUSAN SAHİLİNDE ÖLÜ BULUNDU!"
İki arkadaş buluşmuştu. Onlar artık sonsuz olmuşlardı.
(Ve hikayenin sonuna ulaştık! Biliyorum üzücü sonlardan ben de nefret ediyorum ama içimden böyle geldi ilhamımı kaybetmeden yazmak istedim. Umarım sizi çok üzmemişimdir 😢 Sizleri seviyorum 😘)
![](https://img.wattpad.com/cover/97718774-288-k452658.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
forever • joyri ✔️
Short StoryVe onlar sonsuz olmuşlardı, İki arkadaşın birbirlerine yazdığı mektuplar... yerim kim • sooyoung park | red velvet