Bölüm 1

42 4 1
                                    

Hani bazı geceler vardır ya, karanlığın sesizliğine tutulursun.Söyleyeceğin şeyler içinde savaş verir.korkarsın hayallerin ,umutların kovalar seni ,ben o gecelerin karanlığından çıkamadım. İçimi yiyip bitiren hatta bana zarar veren savaş daha bitmedi. Dile gelen şeyleri söylemekten korkuyorum... Belki korktukça daha da yıpranıyorum.Son gecem olsun dedim(!) kendimi yıprattığım,umutlarımı,hayallerimi korkuttuğum son gecem olsun...Kendimi kilitlediğim odadan çıkmak için çok uğraş verdim. Köşede duran pantalonumu hızlı hızlı popomdan yukarı çektim saçıma bakmadan bile mühürlendiğim odadan çıktım

***

Yıkık dökük evlerin olduğu tenha bir sokaktan geçtim. Sanki hiç görmediğim bir sokaktı. Üstelik bizim evin alt sokağında.. Doğru ya üç aydır odaya kendimi mühürlediğim için böyle bir sokağı hatırlamamam çok normal idi.Belli etmesem de biraz ürkmüştüm.Ayakta zor duran sokak lambasının verdiği ışıkla bastığım yerleri zor görüyordum.Az ötede uzun bir silüet gördüğüm vakit içimden'' Kızım akşam akşam derdin neydi de çıktın?''dedikten sonra arkamı dönüp yavaş yavaş koşmaya başlıyacaktım ki ,arkamdakinin'' Dur gitme.''demesiyle yavaşladım, üstelik yüreğim ağzıma gelmişti bile. Yabancının sesi bana bir yerden tanıdık geliyordu. Bir hafta önce odamın camına taş atıp marifet yapmış gibi bir de gülüp ''Sonunda çıktı rapunzel...'' demesi tanıdık gelmişti.Ne sinir olmuştum ona, çıkıp rapunzel ne demekmiş gösteresim gelmişti.O günden sonra görmemiştim,fakat şimdi onunla bu şekilde karşılaşmamız tuhaf geliyordu.Sonra devam etti, Uzun lafına ''Hey! Rapunzel gitme diyorum sana.'' kulaklarımda bir kez daha çınladı Uzun'un sesi. Şimdi gideceksin yanına kafasını koparacaksın, ama cüssesi benim iki katım olduğundan pek şansım olduğunu zannetmeyerek onu dinlemeden hızlı adımlarla yürümeye devam ettim.Arkamdan koşan ,Uzun birden kolumdan yakaladı hareket edemediğimi anlayınca pes ettim , yüzüme yine hala çocukluktan çıkamamış şımarık kız ifadesini vererek,döndüm ''Aptal şey! ne yaptığını sanıyorsun sen? Bırak kolumu!'' diyerek çıkıştım. Uzun bugün bilmem kaçıncı kez bana gülmeye başlamıştı.Uzunu ikinci görüşüm ama şimdiden ne kadar gıcık birisi olduğunu hissetmiştim.Yine içimde savaş vererek yiyordum kendimi , bir şey diyemedim. bir kaç dakika sessizlik büründü.''Okyanus''dedi Uzun .yüzümdeki şımarık kız ifadesi değişerek sinirlenmeye başladım bu sefer bütün hiddetimle Uzun'a doğru''Sen benim adımı nereden biliyorsun be? Aptal şey.'' Kolumu hızlıca sarstım bu sefer. Uzun, kolumu bırakmak zorunda kaldığında büyük adımlarla tenha sokaktan çıktım.

***

Bugün annemler teyzemlerde kalacakları için ev boştu.Karnımın acıktığını fark ettikten sonra mutfağın yolunu tuttum.''Buzdolabında hiç birşey kalmamış yine''diye klasik isyanımı ettikten sonra yatagımda açlıktan yuvarlanırken birden kapı çaldı.''kim o'' diye seslendim fakat kimse ses çıkarmadı. bizim evde kapı deligi olmadıgından kim olduğuna bakamadım , gerçi elli dokuz yaşındaki çocukluğumdan beri korktuğum pislik ev sahibimiz doğru düzgün evin hiç bir yerini yaptırmamış.Biz buraya taşındıktan sonra babam evin eksik yerlerini yaptırmıştı... Uzun süre kapıda bekledikten sonra vazgeçip kapıyı açmadan odama doğru ilerlerken birden karşı komşumuz sakine teyzenin sesini duydum ''kızım açsanıza benim sakine teyzeniz''diyordu.Sakine teyze iyi kadındır.Fakat bana gıcığı oldugundan pek bana yanaşmaz. Kapıyı açtığımda Sakine teyze merdivenlerden aşağı doğru inerken yakaladım.''Buyur sakine teyze bi isteğin mi var''dedim.Birden bana çıkışmaya başladı.''şımarık kız seni, niye kapıyı açmıyorsun annen nerede''dedi içeri buyur ettim ona da yanaşmadı ''Annem evde yok '' dedim. Havuçlu kek yapmış onları verdi.Evde kimse yokken kıyafetlerimi çıkarıp iç çamaşırlarım la dolaşmayı sevdiğimden kıyafetlerimi çıkarıp, tezgahın üstüne koyduğum havuçlu kekleri alıp odama geçip yerken,elektriklerin gittiğini fark ettim.uzun zamandır bizim şartellerde sorun olduğu gibi kafasına göre gidip geliyor.Dışardan duygusuz güçlü bir kız gibi dursamda,bu tür durumlarda ürktüğüm zamanlar oluyor.içerdeki dolabın üstüne çıkıp mum almak için sandalye aldım hemen. Korka korka bir mum aldım, sandalyeden inerkende az kalsın ölüyodum kafamı avizeye çarparak.Mumu yaktıktan sonra uzun zamandır elime bile almadığım laptopumu aldım.instagramda gelen mesajlarımı kontrol ettim.Birçok mesaj gelmiş,hiç birini umursamadan laptopu kapadım bir köşeye attım.Biraz düşündükten sonra dün akşam ki ,Uzun aklıma takıldı bayadır kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim. güldüğünde çıkan o gamzelerinde kaybolmuştum.Gözleri sanki Okyanus' u alıyordu hayallerinde sürüklüyordu... Bir saate yakın zaman sonra elektriklerin gelmesiyle düşüncelerimi aklımdan silip ''Saçmalama Okyanus kendine gel''dedikten sonra toparlandım.

***

Annemin bağırmalarıyla gözlerimi açtım. ''Kalk diyorum sana kızım! kalksana evde ekmek kalmamış,koş bir ekmek al gel.'' Her sabah bu klişe sözlerle uyanmak biraz beni baysada mutluluk veriyor, hiç olmadığı kadar.Kapının önünde ayakkabılarımı bağlayıp koşa koşa aşağı indim tam kapıyı açıyordum ki karşıma ,Uzun çıktı o an ilk defa kalbimi durduramadım.''Ne arıyorsun burda be, Uzun hani insanın sevmediği ot burnunda bitermiş ya sende öylesin işte,çekil önümden be!''gerçi yüzünü zar zor gördüğüm uzun eğildi,kalbime elini koydu ''Heyecanlandın mı sen bakıyım rapunzelim?'' sözüne devam ettirmeden yanaklarım kızarmıştı çoktan. ''Ne saçmalıyosun sen ya! tamam çok güzel uğraştın benimle, bu kadar yeter. Bir daha karşıma çıkma, seninlemi uğraşıcam be! ben'' deyip yürümeye başladım. ''İşin gücün yokmuş gibi bide elalemin oyuncağı oluyorsun Okyanus''.

***

Annemin doğum günü hediyesi diye aldığı makyaj masasınının üstünde duran tarağa uzandım,uzun zamandır saçımı taramdığımı farkettim biraz acımıştı. Bayağadır saçımı hiç kestirmediğimden gerçekten de Rapunzel'e benziyordum.Bu görüntüden şikayetçiydim, üstelik gereksiz birinin bana habire rapunzel demesi deli ediyordu beni.Cebimde duran son beş liramı alıp evden çıktım üst sokagımızda olan kuaföre girdim.Biraz tuhaf karşıladılar beni ''Senin adın ne,buralara yakın mı oturuyosun?''

Sinirim bozuldu ''Sanki uzun zamandır dışarı çıkmıyorum .... biraz düşündüm evet çıkmıyomuşum'' Hepsine birer tane yapıştırıp çıkasım geldi,ama Uzunun dedikleri yine sinirimi bozucaktı. Hiç birine cevap vermedim sadece saçımın bu Rapunzel görüntüsünden çıkmasını bekledim. İki saatin sonunda sıra bana geldi,saçımı yıkadılar hayatımda hiç böyle iğrenç kokan bir şampuan görmemiştim.

Saçımı kesmesi için oturdum sandalyeye tam saçımı kesiyordu ki elektrikler gitti ''Bendeki şans kuşta bile yoktur be'' diyip lafımıda söyleyip bir hışımla çıktım.''En azından param cebimde kaldı.'' diye düşündüm ama saçlarımı kestiremedim. Başka bir kuaföre gitmek de istemedim. ''Ne o öyle süslü kadınlar gibi bir o kuaför bir bu kuaför hiç gerek yok bir sapsız gıcığın dediklerin den ben niye saçımı kestireyim ki?''.

Sahile doğru yürümeye başladım az ötede duran banka oturdum.parkta oynayan çocuklar gözümü kestirdiler en ufak şeyle bile nasıl mutlu oluyolar altı üstü kıçı kırık bir salıncak onların hayallerine bürünmüş özgür dünyalarında uçuyolar adeta. Hepsi pamuk şekercinin eteklerinden tutunmuş kimisi annesine yalvarıyor kimisi cebinde olan bozuklukları çıkarıp pamuk şekerci amcaya uzatıyolar. Bende çocuk olmak istedim onlar gibi koştum pamuk şekerci amcaya bir tanede ben aldım geri banka geçtim. Denizin önünden el ele tutuşarak geçen çiftler ilgimi pek çekmedi on yedi yaşımda olmama rağmen bir kişiyle bile çıkmamıştım. En son daha kalemi elime alıp yazamazken aşık olmuştum şimdi onu bile yapamıyorum. Genelde odun olarak adlandırılıyorum arkadaşlar arasında sinirimi bozuyo hepsi ,odunmuş peh!birde tabi rapunzel de oluyorum bu arada, biraz düşündükten sonra aklıma saçlarım geldi ilk defa açık bırakmıştım bileğime taktığım tokayı alıp hemen bir topuz yaptım. Arkamdan sinsice biri gelip yaptığım topuzu çözdü ''Ne o Rapunzel saçlarına kıyamayıp kestiremedin mi? Yoksa elektrikler mi gitti.'' Yine sinirlendim hiç olmadığı kadar ''Ya sen beni mi takip ediyosun be ,Uzun ben sana ne dedim be-nim pe-şi-mi bı-rak! '' Aa çok ayıp ama Okyanus hiç öyle denilirmi sen be...''Lafını devam ettiremeden Halil geldi .

''Ne oluyor burada Okyanus sorunmu yaratıyor bu muhallebi çocuğu? ''.Halil bizim mahallede oturur böyle kızlara yanaşanların ağzının payını verir.''Yok Halil, gidiyordu zaten beyfendi değilmi beyfendi?''

Uzun hemen söze karıştı belli biraz tırsmış ''Hı evet ben zaten gidiyordum.Tanıştığıma memnun oldum çok memnun oldum Halil abiciğim umarım bir daha görüşmeyiz.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gökyüzündeki Siyah BulutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin