"Hey, sevgilim.
Bu numarayı her çevirişimde sesine duyduğum özlemle elimin titremesini durduramıyorum.
Sinyal sesleri gitmiyor.
Sesini duyamıyorum.
Yoongi,
bana şarkı söylemeni isterdim."
Jungkook, duvara fırlattığı telefonun parçalara ayrılmasını izlerken uzun tırnaklarını rutubetli duvarlara geçirdi. Tırnak etleri, zarar görüp kanarken acıyı hissedemediği için daha fazla çabalıyordu.
Çabalamaya çalışmak, onu hastalığının kuyusuna ağır ağır çekiyordu. Kafasını iki yana sallayıp kan revan halini umursamadan odasının kilitli kapısını salladı ve haykırdı.
"Açın kapıyı!" dedi, içerideki görevlilere. "Açın, ölüyorum!"
Bir saat.
İki saat.
Üç saat.
Dört saat geçti.
Kimse gelmedi.
Jungkook, kafasını asla açılmayacak olan o çelik kafaya vura vura uyuyakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
go fuck yourself :: yoonkook
FanfictionGeç kalınmış aramalar. Sürekli geç açılan telefonlar. Millerce uzaklık ve tedavisi olmayan bir hastalık. Şizofreni.