Almanya'daki Zengin Babaanne

178 51 31
                                    

Hikayeye başladığınız tarih ve saati buraya bırakabilirsiniz.


"Of Çisil. Yine mi resim çiziyorsun?" kapının kulpunu aşağı indirip odaya daldığımda dudaklarım arasından dökülen kelimeler bunlar olmuştu. "Evet. Ne var bunda?" diye soruma soruyla yanıt aldığımda kendimi boş yatağa attım.

Asansörü kullanmak yerine yedi kat merdiven çıkmıştım. E haliyle yorulmuştum da. "Yahu kızım , nedir senin şu ressam sevdan?" gözlerimi belerterek Çisil'e baktım.

"Sendeki Honda aşkı neyse , benim de ressam sevdam o Uzay." diye cırlamıştı. Sol kolumu başımın altına alarak gözlerimi kapattım. "Hayır , yeteneğin olsa anlarım. Ama resim çizebilmek adına yetenekten bir gram nasibini almamış birinin senelerdir resim çizmeye uğraşmasına anlam veremiyorum." dediğimde Çisil önündeki kurşun kalemlerini teker teker bana atmaya başlamıştı.

Ben kahkaha atarken Çisil eşyalarını toplayıp yanıma gelmişti bile. Yastığı alıp yüzüme bastırarak kahkahamı dindirmeye çalıştığında , kollarını kavrayarak onu yanıma çektim.

Tek kişilik yatakta yanımda kıvrılırken mırıldanarak "Çok kötüsün Mavim. Ama seni seviyorum be." demişti.

Biz kim miydik? Biz doğduğu günden beri hiç ayrılmayan ve aramıza kimseyi almamaya söz vermiş iki yakın arkadaştık.

Evet ciddi anlamda doğduğumuz günden bu yana beraberdik. Şöyle ki , ailelerimiz bizim doğduğumuz gün oda arkadaşıymış ve annelerimiz iyi anlaşmışlar. Onlar arkadaş oldukları için biz de Çisil'le çok yakın arkadaştık. Küçük yaşta aramıza kimseyi almamamız adına birbirimize söz vermiştik. Ve ne olursa olsun asla ayrılmayacaktık.

Etrafımızdaki çoğu kişiler 'Bir kız ile bir erkek asla uzun süre yakın arkadaş olamazlar' deseler de her söyleneni kulak ardı edip anı yaşamaya devam ediyorduk. Bizim samimiyetimizi çoğu kişi kıskanmıştır , aramıza girmek isteyenler de olmuştur ama biz verdiğimiz sözü yineleyerek hepsini hayatımızdan def etmiştik.

"Bil bakalım neden geldim Minik?" diye sorduğumda başını hafif sağa yatırarak tek kaşını kaldırdı. Gülümseyerek "Ben de bilmiyorum. Evde canım sıkıldı koştum geldim." dediğimde o da gülümsedi. "Bize gelmek için bir kere sebebin olsa şaşırırım Mavim." dediğinde ise yattığım yerden doğruldum.

Ben ayaklanınca Çisil de ayaklanmıştı. "Hadi dışarı çıkalım. Sana bir şeyler ısmarlarım." dediğimde dibime gelip yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Tek kaşını kaldırarak "Hadi be oradan. Geçen sefer 'Sana bir şeyler ısmarlayacağım' dedin ama nedense hesabı ben kapattım." diye cırlamıştı. Son günlerde çok mu sesi çıkmaya başlamıştı bunun ne?

Elimi arka cebime atarak cüzdanımı çıkardım. "Abin zengin güzellik." diyerek işaret ve orta parmağımı yanağına yaklaştırıp sıkarak makas aldım. "Peeehh. Abiymiş. Pabucumun abisi. Sadece bir güncük büyüksün benden ayol." kollarını göğsünde bağlayarak bana sırtını dönmüştü.

Yanına gidip arkasından sarılarak gözünün önünde cüzdanımı açtım. İçindeki paraları görünce hızla bana döndü. "Nereden buldun bu kadar parayı lan? Doğru söyle kimden salakladın?"

"Oha Çisil. Ulan var ya dışarıdan biri duysa essah sanacak." dedim gülerek. Çisil ciddiyetini bozmayınca devam ettim. "Lan babaannem geldi." dediğimde Çisil'in yüzündeki gevşeme bariz ortadaydı. "Öf öküzilla öyle desene. Ben de birisinden tokatladın sandım." dediğinde gözlerimi kısarak "Ben bir şey demedim ki güzellik. Yine senaryoları yazdın sen." dedim. "E ne yapayım be Mavim. Buradan bakışta yani sende bir psikopat , bir tokatçı , bir manyak tipi var. Benim suçum ne ayol?"

Kafa UzayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin