"nerdesin şimdi kardeşim?" Aras'ın sesini bile özlemişim. "yeni uçaktan indim kardeşim, sizi çok özledim, o da geldi mi?" "geldiğinde konuşuruz kardeşim sen bir gel hele" kesin gelmiştir. O kadar da nefret ediyor olamaz benden. Yıllar önce babamın işinden dolayı Amerika'ya gitmek zorunda kaldık. Sadece 14 yaşındaydık. Derin'e deli gibi aşıktım. Şimdi ise ne hissettiğimi bilmiyorum. Aklımda koca bir soru işaretinden başka bir şey yok. Ama ona sarılmayı çok özledim. Ondna sonra vir çok kızla yattım ama kimseye sevgilim demedim ona dediğim gibi. Gittiğim günden sonra onu birçok kez aradım ama açmadı. Haklıydı ama ben de kendi isteğimle gitmedim ki. Babam yüzümdendi zaten şimdi geri dönüyordum. Bir elin omzuma dokunmasıyla irkildim. Arkamı dödüğümde Aras'ın sarılmasıyla bir an şoka girsem de hemen ben de kollarımı sardım kardeşime. Mine de arkadan geldi. Aras'ı bırakıp ona sarıldım. Geri çekildiğimizde kahkalarla gülüyorduk. Onlara boş boş baktım Derin? "Aras o nerde.. Derin'im..." Arasla Mine bakıştıktan sonra Aras konuşmaya başladı "kardeşim biliyoruz onu çok seviyorsun ama üzgünüz.. Derin çok değişti unut onu artık" sinirlenmiştim Derin benim ilkim unutmak da ne demek! "nerede!" diye tısladım. "gelmedi" dedi Mine. Boşluğa düşmüştüm. Gelmez ya tabi.. Salağım iştw niye gelsin ki zaten?! Gülümseyerek Mineyi kenime çektim kolumu omzuna attım. Arasa baktığımda sırıtıyordu. Kolumu hızla çekip Arasın karnına hafif bir yumruk attım "hadi lan ordan!" bana bakıp kahkaha attı "aynen kardeşim" ite bak sen vayy.. "seni it Mineyw iyi bak lan dayağımı yersin!" onların yıllardır berbaer olduğuna inanamıyorum hala. Oha lan! Eve girdiğimizde Derini aradı gözlerim ama yoktu. "ne zaman gelir?" aradan 2 saat geçmişti. Tam Aras ağzını açacakken. Kapı çaldı. Mine çığlığı basınca kapıya baktım. Ama o...