2.Bölüm

4 0 0
                                    

Jesse'nin ağzından:

Yine, sıradan bir cumartesi günüydü.
Jesse'de malum günlerden cumartesi olunca, hafta içinden farksız annesinin sesiyle uyandı:
" Jesse! Saat geç oldu kalkmiyacak mısın daha!"
"Anne beş dakika daha lütfen! N'olur beş dakika daha uyusam?"
" Beş dakika sonra gelmessen yanına geleceğim..."
Derin bir of! Çekip büyük bir gerilmeyle yataktan kalkan Jesse, ayaklarını terliklerine uzattı, terlikleri ters giyerek lavaboya gitti... Yüzüne soğuk bir su çarptı. Merdivenlerden inerek mutfağa doğru ilerledi:
"Çok acıktım bak karnımda büyük bir fil var."
"Öyleyse küçük hanım, yardım et de şu tabakları masaya götür, yemekte seninde tuzun olsun."
"Yemekte ne yaptın?" "Omlet"
"Babam nerde" "Dün gece vardiyasına kalmış, gece yarısı geldi, şuanda uyuyor birazdan uyandırırız"
Tabakları da alıp masaya giden Jesse az kalsın kendini açlığına bırakıp yemeğe dalıcaktı.
"Babamı uyandırayım mı? Yemekten sonra yeniden uyur."
Cevapı beklemeden fırladı merdivenlere Jesse, "Baba! Baba! Kahvaltı hazır kalkmıyor musun? Ben acıktım seni bekliyoruz" " Tamam, beklemeyin beni siz yeyin ben sonra yerim annene aynen böyle söyle" "Tamam baba" "Anne! Babam yemek yemiyecekmiş çok yorgunmuş siz beni beklemeyin yeyin bensiz dedi"
Tam yemeği yiyecekken aklına bir şey geldi Jesse'nin bugün en yakın arkadaşı Summer'ın doğum günüydü. Chloe'yi aradı: " Chloe naber" " İyi sen?" "Iyi, ya ben sana bir şey sormak için aradım bugün Summer' ın doğum günü, Mania Cafe' de bir süpriz doğum günü hazırlayalım mı ? Ne dersin?" " Harika fikir Jesse sana katılıyorum neyse şimdi kapat da
ben diğerlerine de haber vereyim tamam mı?" " By hadi kapat!"
Telefonla konuştuktan yarım saat sonra Chloe mesaj attı. annesinin doğum günüyle ilgili fikrini anlattı. Kabul ettim anneme söyleyince kabul etti ve beni Chloe'nin evlerine götürdü.
Chloe kapıyı ağlayarak açtı ben ne olduğunu anlamamıştım!
" Ne oldu? Neden ağlıyorsun?"
Kekeleyerek konuşuyordu ne dediğini anlamıyordum.
"S-sen gine ço- çok güzel gi- yinmiş-sin.
Dedi ve tekrar ağlamaya başladı ben ne dediğini anlamamıştım.
" Beni içeri almayacak mısın?" Dedim.
Hayır dedi ve kapıyı yüzüme kapattı.
Telefonumu cebimden çıkardım ve annemi aramak için rakamlara tuşladım.
"052* 225 2* 17"
"Efendim"
"Annee"
"Söyle"
"Anne beni bıraktığın yerden alsana"
"Neden?"
"Yolda anlatırım"
Ve telefonu kapattım annemin bana daha fazla soru sormasını istemiyordum, hem kızgın, hemde üzgündüm.
Arkamdan korna sesi geldi. Arkama döndüm gelen annem ve Edward'dı. Edward'ın neden geldiğini anlamamıştım. Arabaya yürüyordum.
Annem:
"Tatlım, neden bu kadar çabuk seni almamı istedin? Yoksa evde mi yoklardı?" Dedi.
Annem yine beni soru yağmuruna tutmuştu.
Arabaya bindim Edward'a küstüğüm için onunla konuşmuyordum. Bana yaptıklarından hiç ama hiç hoşnut değildim.
Edward'da benim ona kızgın olduğumu biliyordu. Bu arada da galiba Summer'ın sürpriz doğum günü partisi suya düşmüştü!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 08, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Peki Ya Sonra?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin