Ben eylül ERGÜN 23 yaşındayım bugün yola çıkıyorum. saat 4de büyük ihtimalle orada olacağım.. gideceğim yer annem ve kız kardeşimin evi artık onlarla yaşayacağım.. havaalanından içeri girdim büyük bir yerdi heryerde sesler ışıklar TV ekranları danışmana doğru yürüdüm..
"bakarmısınız ?"
"buyrun hanfendi.."
"izmir uçağı ne zaman kalkacak ?"
"10 dakika sonra kalkacak efendim.."
"Peki teşekkürler.."
Dedikten sonra karşıda duran boş sandalyeye doğru ilerledim. boş olan bir yere oturdum.cebimdeki telefonu çıkardım ve ekrana baktım kimse aramamıştı.. 'neyse artık uçakta çalmasın telefonu kapatayım varınca açarım.'anons sesleri geldikten sonra ayağa kalkıp uçak yerine doğru ilerledim. uçak yerine geldim ve kapı açılınca girdim içeri koltuğumu aradım ve buldum oturdum çok yorgundum bir an önce gidip annem ve kız kardeşimi görmek istiyordum. bunları düşünmek yerine uyumayı tercih ettim gözlerimi kapattım ve derin bir uykuya daldım daldıktan sonra gözlerimin önüne birşeyler geliyordu karanlık sokaktayım ve arkamda beni kovalayan iri yapılı adamlar vardı beni yakalamaya çalışıyorlardı.. ben kan ter içinde durmadan koşuyordum terliyordum bayağı .. sonra çıkmaz sokağa girdim ve gidecek bi yerim yoktu arkamdan gelen adamlar tam karşımdaydı ne yapacağımı bilmiyordum o anki telaşla uykudan uyandım etrafa baktım meğer bi rüyaymış.. ter içinde kalmıştım. bana doğru gelen hostese seslendim.
"bakarmısınız?"
"buyrun efendim." dedi.
"su rica edebilirmiyim.."dedim. o anki korku yüz ifadesiyle.
"tabi efendim.."dedikten sonra aradan bir iki dakika geçti elinde bir bardak su ile bana doğru geliyordu bardağı bana uzattı elinden alıp hızlı hızlı içmeye başladım çok susamıştım. içtikten sonra "teşekkürler " diyip başımı salladım hafiften gülümsedim ve bardağı elimden aldıktan sonra dışarı baktım uçsuz bucaksız masmavi bir gökyüzü hiçbirşey göremiyorum. hafif uçağın hareket etmesiyle sarsıldım galiba inişe geçiyoruz.. uçak indi ve inmemiz söylendi herkes yavaş yavaş toparlanıp kalktılar. sıra sıra indik indikten sonra etrafa baktım kimse yok sanırım yetişemediler bana köşedeki boş yere oturup onları bekledim..
Bir kaç dakika geçtikten sonra telefonum çaldı. Arayan annemdi. "Alo efendim anne "
"Kızım hâlen havaalanında mısın? "
"Evet anne giriş kısmında bekliyorum"
"Tamam kızım orda kal 2 dakikaya orada oluruz"dedi ve kapattı telefonu cebime koyup etrafa bakınarak annemi bekledim. Aradan 2 dakika geçtikten sonra annem ve kız kardeşim geldi. Çok özlemiştim onları, bana doğru geldiklerinde hemen yanlarına gidip sarıldım onlara, sıkıca sarıldım mutluydum. Yüzümüz gülüyordu.
"Ee nereye gidiyoruz annecim sizi çok özledim ben"
"Bizde seni kızım eşyalarını bagaja koy dükkana gideceğiz önce bir dükkanı gör sonra eve geçeriz güzel bir duş alıp uyursun." Haklıydı çok yorulmuştum duş almaya ihtiyacım vardı. Bavulları ve valizi bagaja koyduktan sonra arka koltuğa geçip oturdum. Aklım bir çok düşüncelerle doluydu. Başımı cama yaslayıp düşüncelere daldım.
Aradan biraz zaman geçti annemin dükkanına vardık kapıyı açıp aşağı indim. Saçlarım dağılmıştı. Hafiften toparlayıp kendimi düzelttim. Annemle birlikte içeri girdik. Dükkan rengarenk, çok tatlı masaları özenli şık etraf bir sürü çiçeklerle doluydu. Bayıldım resmen. Karşıda duran boş masaya kız kardeşimle geçip oturduk. Annemde mutfağa gidip çalışanlara bizim için birşeyler hazırlamasını söyledi. Kız kardeşim de maşallah çok güzel görünüyordu. Simsiyah saçları beyaz tenli boyu benim kadar kesin beni geçerdi.
"Çok özledim be sizi " dedim tebessümle varlığını bildiğin ailede uzak yaşamak çok zordu.
"Bende seni ablam benim ee anlatsana çok merak ettim." Dedi keyifle ve merakla benden bir cevap bekliyordu. Ne diyecektim ki ona hangi birini söyleseydim. Biraz durup ona baktım ve söze şöyle başladım.
"Gayet güzeldi bazı zaman yorucu geçiyordu. Bazı zamanlarım koşuşturmalı geçiyordu. Arkadaşlarla aram iyiydi Beni seviyorlardı birlikte vakit geçiriyorduk. Istanbul çok büyük ya çok şey yaşanıyordu yani hiçbir sorun olmadan bitti geçti." Dedim ve gülümsedim 'anladim' der gibi baktı. Belliki bir soru soracak o bakışlar üstümdeydi...
