Umarım beğenirsiniz :)
Haziran ayındaydık ve deli gibi bir sıcak vardı. Olabildiğince ince giyinmiştim. Bana ait olan odamda oturuyordum. Biraz vapur seslerini dinledikten sonra, manzarayı izledikten sonra yeni aldığım kitabımı elime aldım. Salık saçlarım beni rahatsız etmesin diye saçlarımı topladım. Biraz kitap okuduktan sonra sıkıldım ve mutfağa indim. Dolaptan dondurma alıp bahçeye doğru ilerledim. Ayaklarımı havuza sokmuş, keyifle dondurmamı yiyordum. Taki küçük kardeşim Berna beni korkutasıya kadar. O tatlı sesiyle ''ablacım korkuttum seni '' diyordu. Bende ona karşılık ''evet tatlım korkuttun beni ''dedim ve ''sende dondurma ister misin?''diye sordum. Biraz heyecanlı bir şekilde ''evet'' dedi ve dondurmamı ona verdim. Sonra bahçede gezinmeye başladım, sıkılmış bir şekilde.
En yakın arkadaşım, kankam, eğlenceli dostum geldi aklıma. Ebru'yu çok özlemiştim. Ama o şu an İzmir'deydi. Ben ise İstanbul'daydım. Aramızda kilometreler vardı. Tam onu arayacakken, birden o beni aradı ve çok mutlu oldum. Görüntülü konuşuyorduk. Aniden ''ebru seni çok özledim'' dedim ve o da bana ''bende seni çok özledim sema'' dedi. Hal hatırımızı sorduktan sonra bana ''sana bir sürprizim var '' dedi heyecanlı bir şekilde. Dayanamayıp ''ne sürprizi?'' diye sordum. ''Bekle azıcık'' dedi bana. Ve ben şaşırmıştım. Hemen telefonu kapattı. Ben ne olup bittiğini anlamaya çalışırken birden zil çaldı ve ''ben bakarım'' deyip hemen bahçeden eve girip kapıya yöneldim. Kapıyı açtım ve aman Allah'ım o da neydi! Ben şoklardaydım! Kapıdaki Ebru'ydu. Çok özlediğim kankamdı. ''Sürprizz, işte ben geldim!'' dedi. Ve hemen boynuma sarıldı. Aceleyle ''sen nereden çıktın?'' dedim. Ve dalga geçer gibi ''tombaladan'' dedi. Bende hemen ona sıkıca sarıldım. Sonra ise limonata içip dertleştik, saatlerce konuştuk. Ebru'ya burada kalmasını teklif ettim. O da Meltem teyzemi arayıp izin istedi. Ve ''kalıyorum!'' dedi heyecanla. Çok mutlu olmuştuk. Saat akşam sekizdi. İkimizinde favori filmi 'İkimizin yerine' vardı. filmi izlerken hem konuştuk, hem güldük, hem hasret giderdik, hem de hüzünlendik. kardeşim Berna da, Ebru'yu çok özlemiş olmalıydı ki onun kucağında uyuya kaldı. Ebru'yu bebekliğinden beri tanıyordu ve şu an beş yaşında. Annem kardeşimi alıp odasına götürdükten sonra, bize ''bir şey istiyor musunuz kızlar?'' dedi. Ve bizde istemediğimizi söyleyerek benim odama gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'A TUTSAK
RomanceGüzel bir kız hiç beklemediği bir anda, hayatının erkeğiyle tanışır. Her ne kadar sevdiği adamı sevmiyormuş gibi davransa da ona deliler gibi aşıktır ve o AŞK'A TUTSAK kalmıştır. Sevdiği adama sevmiyorum demesi onu her gün yıpratmaktadır. Ma...