Bir kalpte iki kalp

85 6 7
                                    

Merhaba arkadaşlar :)
Uzun zamandır yokum , yazmadım yazamadım.
Derslerden, sınavlardan, son senem olduğu için daha sıkı çalışmam lazım diğer hikayemde de açıkladığım gibi. Sizden çok özür diliyorum.
Affedin beni lütfen.
Yeni bölümü umarım beğenirsiniz :)

Sabah Saat erkenden kapı çalmaya başlar. Ferdi sesi duyup hemen Diğerlerinin uyanmaması için Kalkıp kapıyı açar. O komşulardan biri geldi sanırken gelen kişi postacıdan başkası değildi
F: buyrun ne vardı ?
P(Postacı ) : siz ferdi köstendil misiniz ?
F: evet
P: bu zarf size gelmiş
F: kim göndermiş ?
P: maalesef isim yok ( elindeki kağıdı gösterip ) şuraya bir imza alabilir miyim ?
Ferdi postacının gösterdiği yere imza atar
P:iyi günler
F: size de
Ferdi merakla elindeki zarfı açar ama gördüğü şey ile donup kalır. Ne tepki vereceğini bilemiyordur. O an sadece ölmek istiyordu... Siyah kadar sonsuz mavi kadar özgür olmak istedi. Yani sevdiği kadını beyazlar içinde görmek yerine kendini beyazlar içinde görmeyi diledi. Çünkü fotoğraflara bakınca sevdiği kadının ihanetini , kandırılışını, hiç sevilmemişliğini görüyordu. Kalbi parçalanmıştı ve can kırıkları ruhuna batıyordu. Abisiyle; hayatını adamak istediği , onun olmasını ve sonsuza dek onunla kalmasını istediği kadın dudaklarını mühürlemişti. Dudaklar aşkın teslimiyetiydi. Şimdi aşık olduğu kız, bir başka Ada'ma kalbinde saklaması üzere vermişti aşkını. Ama daha dün gece barışmamışlar mıydı ? O Dudaklar onun dudaklarına hapsolmamış mıydı ? Aynı rüyayı paylaşmak üzere beraber uyumamış mıydılar ? Ferdi 'nin içi yanıyordu. Bağırmak istiyor ama boğazındaki yumru buna izin vermiyordu. Göz yaşları çığlık çığlığa gözlerinden yanaklarına düşerken , damlayan her yaşta daha çok yanıyordu yüreği. Erkek ağlamaz der ya hani bir şarkıda o yalan külliyen yalan ... Erkek ağlar hem de çok ağlar ama yalnızken ağlar . Çünkü o güçlü durmalıdır; o yıkılırsa sevdiği , koruduğu kadın da yerle bir olur. Şu anda ferdi de yıkmıştı. Kendini toparlamalıydı. Elinin tersiyle sildi akan her bir damla yaşı. Sonra derin bir nefes aldı. Ama ciğerlerine ulaşan oksijen daha da acıtıyordu canını. Nefes aldığı her saniyeye lanet okuyordu o dakikalarda. Alışmıştı başkalarından tekme yemeye . En çok da hayattan.... Ama şimdi kalbinin en değerli köşesindekiler çelme takmıştı resmen ona . Kıyamam dedikleri kıymıştı. Hayatın adaleti bu kadardı işte. O kadar adaleti bile olduğu meçhuldü. Tüm nefreti kusarcasına bağırdı ferdi , haykırdı sevdiğinin adını ya da nefretin yüz tuttuğu kalbindeki kişiyi mi demeliyim ?
F: YAREN , KARLOS uyanın lan, uyanın Allah'ın cezaları uyanın
İlk önce uykulu gözlerle , dağılmış saçılarıyla sevdiği kadın çıktı odadan. Yaren ,
ferdi' nin bu tavrına anlam veremiyordu. Elinde fotoğraf olduğunu tahmin ettiği birkaç kağıt parçası vardı. gözleri nemli ve kızarmıştı Sevdiği adamın ya da sevdiğini sandığı...Ne yani ağlamış mıydı o ? İyi de neden ? Aynı Zaman'da her sinirlendiğinde olduğu gibi yüzü gerilmiş, kağıt olmayan elini yumruk yapmıştı. Yaren'in aklına birden dün gece olanlar geldi. Yok Can'ım öğrenmemiştir, hem nerden öğrenecek ? Öğrenmemeli dedi kendi kendine . Korku dolu gözlerle bakarken karşısında onun için yanıp tutuşan adama Kandemir indi merdivenlerden sonra yan odadan Derya , Bahadır ve en son da karlos çıkmıştı. Düşünün o kadar çok bağırmıştı ki karlos bile uyanmıştı.
K: ne bağrıyon kardeşim kuyruğuna basılmış kedi gibi , sevdiğin kızı mı kaçırdılar diyeceğim de ( yaren' i göstererek) bu cadı hala burda. Hayır hala anlamıyorum bu kızı Nasıl sevdin ?
Nedensiz bir şekilde bu sözler Yaren'in kalbine görünmez iğneler gibi batsa da ferdi 'nin iyice sinirlerini bozmuştu. Hiçbir şey olmamış gibi dalga geçiyordu bir de.
F: sen Nasıl sevdiysen ben de öyle sevdim. Bir de dalga geçiyorsun. Nasıl ha Nasıl ? Zevk aldın kardeşine ihanet ederken, onun sana her gece anlattığı kadının dudaklarını öperken, deyip yumruk atmaya başladı karlos ' a
Ferdi'nin ne demek istediğini karlos , yaren ve Derya dışında hiç kimse anlamamıştı. Zaten bu fotoğrafları gönderen de Derya ' dan başkası değildi.
Karlos da ferdi ' ye yumruk atmaya başladığında Kandemir araya girip ayırdı onları. Bahadır , Ferdi'yi tutarken ; Kandemir , karlos'u tutmaya çalışıyordu.
Ka: yeter artık kesin dalaşmayı ne olduğunu adamakıllı biri anlatsın lan
F: ben anlatıyım babacım ( alaycı bir gülümseme belirdi , ferdi ' nin yüzünde ) aslında pek bir şey olduğu yok benim sevgili abimle aşık olduğum kız gizli ilişki yaşıyormuş yani sevgililermiş. Ben de şimdi elime onların öpüşme fotoğrafları gelince anladım. Belki de daha fazlasını yaptılar...
Bu sefer sinirlenen taraf yaren oldu. Derya ise bütün olanları sinsi bir gülümsemeyle , yarattığı esere gururla bakarak izliyordu. Yavaş yavaş emellerine ulaşıyordu. Ferdi yaren'i terk edecek ve teselliyi onun kollarında arayacaktı.
Y: lan ben şey miyim ? Öyle bir şey yapar mıyım ben. Hiç mi tanımadın beni ?
F: demek ki tanıyamamışım . Çünkü benim tanıdığım yaren bana ihanet de etmezdi.
Y: bak ferdi her şeyi yanlış anladın. Öyle bir şey yok. Ben sana ihanet eder miyim hem de abinle ? Yok artık . Her şeyin bir açıklaması var. İnan bana. Ben seni seviyorum
F: açıkla lan o Zaman açıkla ve sevdiğini söyleyerek beni daha fazla kandırma
Yaren hemen gerçekleri anlatacakken karlos lafa atladı.
K: yaren hayatım bence artık saklamanın bir anlamı yok. Ferdi kardeşim özür dilerim ama kalbime söz geçiremedim yani kalbimize söz geçiremedik. Yaren 'i ormanda bulmuştum ya hani . İşte o Zaman'dan beri sevgiliyiz .Ben yaren 'e çok aşığım o da bana... Sana bunu yaşatmak istemezdim ama anla beni.
Yaren hiçbir şey diyememiş donup kalmıştı. Neden böyle bir şey yapmıştı ki bu gerizekalı ? O hala ferdi 'ye aşıktı. Karlos 'la sevgili olması ihtimaller dahilinde bile değildi. Ayrıca Öpüşmemişlerdi bile karlos zorla onun dudaklarına yapışmıştı. Onu düşünceler denizinden çıkartan derya' nın sesi oldu.
D: yani tam aşk-ı memnu
Herkes Derya'ya ters bir bakış atarken karlos gülerek bu kanıya uymaya devam etti.
K: itiraf edin Behlül'den daha yakışıklıyım.
F: lan başlayacağım şimdi sizin aşk-ı memnunuza da Behlül'ünüze de.
Ferdi, Bahadır'ın ellerinden kurtulup yaren'e doğru yöneltti adımlarını.
F : ben sana inanmıştım. Ben aşkı sende öğrenmiştim. Sendin Sevgi'den gözümü kör eden, bir kelebeğin ömrü uzarken her gülüşünde ben öldüm, kahkahalarında boğulmak istedim. Gözlerine her baktığımda kayboldum o elalarda ve onların altında yatan yeşillerinde sonsuza dek yaşamak istedim. Sadece beni sev istedim. Çok mu şey istedim ? He çok mu ? Hak etmeyecek kadar sevgini değersiz bir herif miyim ben ?
Yaren inci tanelerini bahşetmeye başlamıştı yanaklarına.
Y: hayır benim sevgimi hak edemeyecek daha iyisini hak edecek kadar değerlisin ama ben seni sevdim , seviyorum hem de çok...
F: sus çünkü biliyorum konuşursan inananırım yalanlarına. Kanar bu çocuk kalbim sana.
Y: yalan değil inan bana sevgim gerçek...
Ferdi elini tokat atacakmış gibi kaldırdığın da yaren sımsıkı yumdu gözlerini. Ama Ferdi tokat atmadı. Elini yavaşça yaren ' in yanağına koydu ve hızla kendine çekip dudaklarına yapıştı. Sanki iz bırakmak istercesine sertçe öpüyordu dudaklarını. Yaren de dahil herkes şok olmuştu. Karlos , Ferdi'nin yanına gidip kafa göz dalmak istiyordu ama ayakları sanki yere çivilenmiş gibi kıpırdamıyordu. Derya ise göz yaşlarını içine akıtıyordu, hiçbir zaman sevmeyecekti Ferdi onu işte , onun kalbi yaren'e aitti ama pes etmek yok dedi. Pes etmek yok...
Bir süre sonra çekildi ferdi ,yaren 'in dudaklarından. Baktığında gözleri kapalıydı sevdiği kadının.
F: elveda sevgilim. Bu sana son öpücüğümdü, Nasıl başladıysa öyle bitsin istedim ve belki kalbini kötüleştiren şu zehirden dudaklarında da vardır diye ama yokmuş galiba daha ulaşmamış. Belki de bir otobüs aşkıydı he bizimkisi. Benim yolum son durak, seninki " müsait bir yerdi " ve ben hala oradayım ama sen gittin.
Y: Ferdi ben gitmedim , gitmeyeceğim senin yanındayım, ( elini Ferdi'nin kalbine koydu) buradayım, kalbinde. Sen de buradasın , dedi diğer elini de kendi kalbinin üzerine koyarak.
F: aslında sana teşekkür ederim.
Y: ne ?
F: aşk aptallıktır. Canını acıtır, kahrolursun, yaşadığın her gün öldürür, demişlerdi ama inanmamıştım. Sen benim buna inanmamı, gerçekleri görmemi sağladın. Aslında hiç aşk diye bir şey yokmuş. Ben sadece sana bağlanmışım. Çünkü bize aşkı karşılıklı bir şey olarak anlatmışlardı. Oysaki biz de sadece ben sevmişim. Sakın sus bir şey söyleme ve sakın arkamdan gelmeye kalkma. Elveda.
Ferdi kapıyı çarpıp gittiğinde yaren sessizce duvara çöktü. Sonra fısıldadı. Sesini kendi bile zor duymuştu.
Y: gitme , dedi.
Sonra eli dudaklarına gitti. İlk tanıştıkları an geldi aklına. İlk öpücüğünü verdiğinde , kalbini de verdiği an.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Üç KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin