Sabah tıklım tıklım dolu olan metrobüste olmak gibisi yok herhalde.Durağa geldiğimde metrobüsten indim ve rüzgar beni aniden etkisi altına aldı.Bu soğukta etek giymek benim gibilerin işidir.Siyah eteğimin altında kalın siyah çorap olmasına rağmen donuyordum .İçimde kırmızı bir kazak ve üstümde tüylü siyah bir mont vardı.Okulumun önüne geldiğimde anlık bir mutluluk yaşadım.Kulübesinde oturan bekçiye kafamla selam verdim ve adımlarımı hızlandırarak okula girdim.Adım Güneş 17 yaşındayım.Boğaziçi Sağlık meslek lisesinde son sınıf öğrencisiyim. Boyum 1,67 kilom ise boyuma göre orantılıydı, saçlarım kahverengi,hafif dalgalı ve uzundur. Esmer tenliyim ve gözlerim buna oranla kahverengidir.Sınıfa geldiğimde gözlerim sevgilim Doruk'u aradı. Peteğin oradaydı hemen yanına gidip sıkı sıkı sarıldım o da beni alnımdan öptü.Sevgilim Doruk 1,78 boyundaydı sarı dağınık saçları ve mavi gözleri vardı.Üniversiteye geçtiğimiz zaman söz takacaktık.Dorukla 2 yıldır birlikteydik. Ailelerimiz arkadaşlar.Benim babam ve Doruk'un babası bir şirkette muhasebeci. Doruk'un annesi Naz teyze ve annem evhanımı.Birbirimizle sarılmamamız bittikten sonra geriye doğru çekildik .Montumu çıkardıktan sonra yanına tekrar gittim.Doruk bana "bügün staj yerlerimizi seçeceğiz" dedi.Bende "gene bana kadın doğum vermesinlerde gerçekten her gün doğum yaptırırken orda olmak çok sıkıcı " dedim gülerek.O da gülerek karşılık verdi.Zil çaldığında sınıfa girdik.Doruk benim bir sıra arkamda oturuyordu.Ben en yakın arkadaşım Nisa ile oturuyordum.Ama gelmemişti heralde birazdan gelirdi.Hoca sınıfa girdi ve derse başladı. Ders ingilizceydi ne kadar da güzel!!! Muhtemelen herkes yatar ve o da sınıftan çıkar giderdi. Kapı çaldı ve bu Nisaydı. Saçları dağınık eminim ki yeni yataktan kalkmıştı. Nisa hocadan izin isteyip hemen yanıma oturdu.Nisayla çocukluk arkadaşıydık hemde alt komşumuzdu.Nisa kahverengi saçlı , 1,73 boylarındaydı.Benden biraz daha kiloluydu.Yanıma geçip bana "selam"dedi.Bende ona dönerek "artık erken kalkmaya alışmalısın "dedim.O da bana bakarak "bu imkansız"dedi.Nisa bi onbeş dakika dersi dinledikten sonra sıkılıp uyudu. Ben ise sıkıcı dersi hala dinliyordum sonunda zil çaldı herkes yatıyordu ne kadar güzel bir sınıf.Bende yeni aldığım kitabı elime aldım ve okumaya başladım. Kitap Özdemir Asaf'ın "Benden Sonra Mutluluk" isimli kitabıydı.Bir kesitte söyle diyordu şaair:
"Adının üstüne
Anılar koyma.
Sen mezar değilsin
Anılar
Adının ardından gelsin
Sen duvar değilsin"
Bu sözü biraz düşündüm.Kendimi düşüncelerim ve fikirlerim de boğdum. Aklıma gelen bir fikir ile hemen şiir defterimi çıkartıp yazmaya başladım.Bazen şiir yazardım bunları daha kimseye okutmadım. Dersler bittikten sonra staj kağıdını getirdiler.Kağıdı doldurup çalışma yerine hep istediğim Ametemi yazdım. Orada birçok sebeple orda olmuş bir sürü çocuk bir sürü yetişkin vardı.Hepsi de yaşadıkları kötü durumlardan dolayı ordaydılar .Kağıdı verip çıkışa doğru ilerledim.Dorukla birlikte durağa doğru yüyürüdük ve sonra birlikte kalabalık olan metrobüse bindik.Metrobüsün içerisi sıcaktı .Dorukla ortalara doğru ilerleyip bir direğe tutunduk.Dorukla yan yana duruyorduk.Arkamda yaşlı bir teyze vardı.İneceğim durağa yaklaşırken Doruğu öpüp ona "Seni ararım" dedim.O da bana "tamam"dedi.Ben Doruk 'dan önce iniyordum.O benden yedi durak sonra iniyordu.Metrobüsten inip beyaz olan iphone5s ve kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım .Çalan parça Sertab Erenerin "Olsun"isimli şarkısıydı.Önümde eve gitmek için kullandığım uzun bir yol duruyordu.Kendimi çalan müziğin ritmine kaptırıp biraz daha hızlı yürümeye başladım .Mahelleye gelmiştim etrafta çocuklar top oynuyordu.Bu soğukta kim dışarı çıkıp futbol oynardı ki?Anlamıyordum.Beş katlı binanın önünde durup binanın dış cephesini inceledim.Binanın dış cephesi krem turkuaz rengindeydi .Binamızda 14 daire vardı .Biz 12.dairede oturuyorduk.Binaya girip yukarı doğru çıtıktan sonra evin kapısının önündeydim.Çantamdan emojili anahtarımı çıkarıp evin kapısını açtım.Ayakkabıları ayakkabılığa koyduktan sonra sağa doğru düz yürüyüp odama girdim.Çantamı yere fırlattım.Hemen üstümü değiştirip elimi yüzümü yıkadım. Yemeğimi yedikten sonra çalışma masama oturdum.Bu sene üniversite sınavına girecektim okulda kazandığım bir şey varsa o da okul birinciliğiydi.Ders çalışmaya başladım.250 soru çödükten sonra kitabı kapattım ve yatağımın üstüne oturdum.Doruk'u arayıp yaklaşık bir saat konuştuktan sonra yattım.Sabah olunca kalkıp siyah bir pantolon ,beyaz bir kazak ,beyaz spor ayakkabılarımı ve montumu giyip evden çıktım.Bu sabah okula ben ve Nisayı babam bırakacaktı. Babamla Nisayı aldıktan sonra yolumuza devam ettik. Sessiz ama huzur verici bir yolculuktu. Okula hızlıca girip panodan staj yerime baktım.Ametem çıkmıştı çok sevinmiştim.Doruk'un hangi hastanede olduğuna baktım ve o da Haseki de görev yapacaktı.Nisa da hep benimle ametemde görev yapmak istemişti ve hayelleri gerçek olmuşru.Nisayla sevinçten birbirimize sarıldık.Nisayla sarılmamamız bittikden sonra koridordan gelen Doruğu görünce ona doğru koşarak sevinçten Doruk'un boynuna atladım . Doruk bunu kutlamalıyız dedi ve kantinden pop kek alıp üstüne bir mum dikip mumu yaktı.Aslında çocukçaydı ama Doruk hep böyleydi çocuktu. Dorukla biz tamamen farklıydık o hep kızların istediği şirin çocuk ben ise soğuk bir kızdım. Böyle tatlılıkları pek çok sevmezdim. Kafamdaki düşünceleri silip ona gülümsedim. O da bana mutlu bir şekilde tebessüm etti. Kekimizi yedik ve sınıfa çıktık, ders başlayacaktı. Zaman su gibi akıp gitti. Dersler bittikten sonra Doruk,ben ve Nisa bir cafeye gidip bir pasta ve cola sipariş ettik. Eğlenceli geçen dakikalardan sonra Nisayla ben evin yolunu tuttuk.Metrobüs boş gelmişti. Nisayla en arkaya yerleştik. Ben eve gidene kadar yolları izledim. Metrobüsten inip eve doğru yürümeye başladık .Kapıda vedalaşıp eve yürüdüm. Eve geldiğime sevimiştim o uzun yol sonunda bitmişti.Nisaya "yarın görüşürüz" diyerek yanından ayrılıdım.Kapının kilidini anhatarla açtıktan sonra çantayı yere fırlattım.Ayakkabılarımı çıkardıktan sonra kapıyı kapattım.Odama ilerleyip üstümü çıkarmaya başladım.Üstüme çok sevdiğim bana bol olan kayıp balık memo kazağımı giydim altıma gri eşfortmanımı geçirdim.Saçlarımı topuz yayıp bonyoya ilerledim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıkıp ışığı kapattım.Hâlâ açtım pasta ile doymamıştım onun için buzdolabının kapağını açıp annemin dün yapmış olduğu sarmayı alıp ocağın üstüne koyup ateşi yaktım .Yemeğimi yedikten sonra masayı topladım.Salona ilerleyip açık kahverengi olan koltuklardan birine oturdum.Elimi kumandayı alıp beyaz orta boylu plazmayı açtım.Kanalları gezdim hepsinde evlilik programı vardı sonunda bir çizgi film açıp izlemeye başladım.Uykum geliyordu artık daha dazla dayanamayıp televizyonu kapatıp odama ilerledim .Yatağımın üstünde gri battaniye vardı yastığımda griydi . Yarın sabah staj vardı.Staj formalarımı hazırlayıp sonra giyeceğim kıyafetleri hazırlayıp yattım.Yarını iple çekiyordum.