1

5.6K 200 31
                                    

Yağmur damlaları gözyaşlarıma eşlik ederken daha çok ilerleyerek kayalıklara yaklaştım. Adımlarım yavaşlayınca ayaklarımın titrediğinin farkına vardım. Arada bir az önce yaşadıklarımızı düşününce gülümsüyordum. 

"Sensiz hayat gerçekten inanılmaz." bu kelimelerle oluşan labirentte kaybolmuş sayılırdım. Kendi kendine konuşuyor olmalıydı. Fakat amacımda onu incitmek yokken fazlasıyla incinmiş gibi gözüküyordu. Bu cümleyi kurmasının ardından ayağa kalkıp ayaklarını temizledi.

"Üzgün müsün?" dedim aniden üstümdeki hırkayı kendime daha çok yapıştırırken. Yağmur üşütüyordu. Gittiğimi zannedip sesimi duyunca biraz şaşırmıştı veya yağmurun soğukluğundan mı bilmem biranda titremişti. 

Ayaklarını temizlemeye devam ederken tekrar durdu. Bakışlarını kayalarda tutarken,

"Dürüst olmak gerekirse az biraz." dedi. Gülümsedim ve biraz daha yaklaştım. Gözlerini iyice gözlerimin içine odaklayınca sadece gelmemi bekledi. Kahküllerimi ortadan ayırıp kulağımın arkasına çekerken az da olsa sarsılmadan yürümeyi başarıyordum. 

Ayağım parçalanmış kayaya takılırken bir elimi öne uzatıp diğer elimi az da olsa yaklaştığım Jungkook'a attım. Elimi tutup yukarı çekerken o, dengemi sağlayıp hemen elimi nazikçe geri çektim. 

"İyi misin?" sessiz durunca bir beş saniye sanırsam konu açmak için bu soruyu sordu.

"Ah, sorun yok. Teşekkürler." dedim elini gösterip. Eline bakıp sıktı ve,

"Rica ederim." diye fısıldadı.


*duguduguduguu bu hikayede ne halt yiyeceğim bilmiyorum knsnxnlsx

ddaeng ⇢ jeon jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin