Bir zamanlar güzel bir yaz gününde bir kız doğmuş. Kızın adı Tamara imiş. Tamara'nın annesi kızının doğumundan sonra hastalanıp ölmüş.Tamara çok üzülmüş. Hatta odasından dışarı bir tek adım bile atmamış. Kızının durumuna üzülen Kral Alex kızının bir üvey de olsa anneye ihtiyacı olduğunu anlamış.Tamaranın annesinin ölümünden yılla geçmiş.
Kral Alex günlerce düşünmüş taşınmış en sonunda bir karara varmış.Başka bir kadınla evlenecekmiş.Kral Alex koca krallıkta nasıl bir kadınla evleneceğini bilmiyomuş.İçinden'' Acaba ilan mı astırsam yoksa hemen bir kadın mı seçsem diye'' düşünürmüş.Kararı ilan astırmak olmuş.İlanda şu sözler bulunucakmış:Krallıktaki bütün kızlar sarayıma davetlidir en çok beğendiğim kadın benimle evlenecektir.Kızı Tamara bu ilanı kulaktan kulağa duyunca '' Hiç kimse annemin yerini tutamaz '' diyerek saraydan kaçmış.Yolda giderken acıktığını fark etmiş. Sonra yürürken yaşlı bir adamla karşılaşmış. Yaşlı adam Tamara 'ya ''kızım hiç yemeğin var mı? demiş.Tamara: yok ama yoldan geçerken bir ırmakla bir geyik gördüm demiş.İsterseniz hayvanları öldürmeyi sevmesemde size yiyecek olarak geyik içecek olarakta su getirebilirim demiş.Yaşlı adam bunu duyunca kulaklarına inanamamış. Yaşlı adam kıza : kızım yıllardır buradan bir sürü insan geçti ama hiç kimse bana bir damla su getirmedi. Demiş.Ardından sözlerine şunları eklemiş : aslında ben yaşlı birisi değilim demiş ve bıyığını, sakalını çıkarıp kıza adını sormuş Tamara: adım Tamara ya sizin adınız nedir ? demiş.Genç adam:adım Jack demiş. Jack kızdan hoşlanmış .Tamara da ondan hoşlanmış.Hava kararıyormuş.Tamara havanın karardığını ve acıktığını söylemiş. Jack te aynı fikirde olduğunu söylemiş. Jack : bak şurada eski ve minik bir kulübe var sen orada bekle ben yiyecek bulacağım demiş.Jack bir geyik avlamış. Tamara çok sevinmiş .
