BÖLÜM 4

121 8 12
                                    

YAZARIN KALEMİNDEN

Ömer Zeynep'le konuştuktan sonra biraz yalnız kalsın diye odadan çıkıp kapıyı kapattı. Yapacağı ilk iş mahkemeye baş vurmak Allah'tan ki Zeynep hastahanede olduğu zaman rapor almıştı. Bu işlerine
çok yarayacaktı, akşam ezanı okunmasıyla Ömer abdest almak için banyoya yöneldi. Abdest aldıktan sonra seccadesini serip namaza durdu. Namazı bittikten sonra ellerini semaya kaldırıp dua etti. Annesine sofrayı kurmada yardım ettikten sonra Zeynep'i çağırmaya gitti ama Zeynep tok olduğunu ve yemiyeceğini söyledi. Ama Ömer onun için tepsiye yemek tabaklarını koyup Zeynep'in odasına doğru yöneldi. Kapıyı tıklayıp içeri girdi. Zeynep'i aynı bıraktığı yerde buldu yanına yaklaştı ve tepsiyi önüne bıraktı.

- Zeynep hadi bir şeyler yemelisin böyle aç oturamazsın.

-Sana aç olmadığımı söylemiştim.

Ömer tepsiyi biraz daha önüne iterek:

-Zeynep güçlü olmalısın ne zamana kadar yememeyi düşünüyorsun.

Zeynep yememeye kararlıydı. Çünkü canı yemek hiç istemiyordu. Canı bu hayata son vermek istiyordu ama intikamını almadan bunu yapamazdı. Ömer tepsiyi orda bırakarak odadan çıktı Zeynep yine yalnız kalmıştı. Aklından farklı farklı şeyler geçiyordu. Ayağa kalktı ve pencereye yanaşıp kafasını dayadı on anlar gözünün önünden gitmiyordu bir yanı olayları unutmak istiyordu ama diğer yanı intikamını almak için unutmak istemiyordu. Daha lisedeyken bir kitap okumuştu bir genç kız tecavüze uğramış ve sonra da tecavüzcüsüne aşık olmuştu o zamanlar saçma gelmişti ama şimdi böyle bir düşünce bile midesini bulandırmaya yetiyordu. Gerçekten böyle saçma bir şeyi kitaplarda nasıl konu ediyorlardı bilemiyorum. İnsan hiç onu tecavüz edene ona acı çektiren nasıl olurda sevgi beslerdi böyle birşey olması imkansız gerçek hayattan örnekler verelim:Cansel kardeşimiz sevgili olduğu öğretmeni tarafından tecavüze uğradı peki tecavüze uğradıktan sonra neden sevgili olarak kalmayı tercih etmedide polis olan babasının silahıyla o gencecik canına kıydı demek ki neymiş sevgili olmaları imkansız. Başka bir haberde de tikkatimi çeken hayvanlar oldu belki görmüşsünüzdür bilmem insan kelimesine layık olmayan hayvanlar, ihtiyaçlarını hayvanlarla gideriyorlar. Bir köpek ne olduğu belli olmayan bir mahlukat tarafından cinsel istismarda bulunuyor bu köpek bile tedavi esnasında göz yaşları döküyor düşünsenize bu göz yaşı döken bir hayvan, hayvan bunu yapıyorsa sizce insan ona bunları yaşatana aşık olabilir mi. Neyse çok konuştum kitabımıza geri dönelim.

Gün ışığı yüzüne vuruyordu hala pencerenin önünde durmuş ağlıyordu.

Ömer ise erken saatte evden çıkmıştı bile bu dava işini hemen halletmeliydi. Elinde ki raporlarla emniyete girdi şikayette bulundu hastahane raporları işine çok yaramıştı.

Mihriban teyze sofrayı hazırlayıp Zeynep'i çağırmaya gitti ama Zeynep yemeyi yine reddetti.

-Kızım bir şey yemeden olmaz hadi benim hatırım için bir şey ye.

Zeynep onu duymazdan geldi ama Mihriban teyze ise ısrar ediyordu.

-Bak kızım kendini harab ediyorsun hadi kalk gidelim kahvaltı hazır.

Zeynep Mihriban teyzeyi kıramayıp kalktı ayağa kalktığında bitkinlikten ayakta duramıyordu Mihriban teyze hemen koluna girerek:

-Kızım bana tutun ayakta durmaya mecalin yok.

ZEYNEPİN AĞZINDAN

Mihriban teyzenin ısrarı üzerine sofraya oturdum yemeğe hiç niyetim yoktu ama Mihriban teyze lokmaları kendi eliyle ağzıma tıkıyordu onun için azda olsa birşey yedim. Yemekten kalkacakken telefon çaldı ve Mihriban teyze açtı arayan Ömer'di ve şikayette bulunduğunu ve benim ifade vermem gerektiğini söyledi. İçim bir nebzede olsa rahatladı. Ondan intikamımı alabilirdim bu haber beni mutlu etti. Öğle ezanı okunmasıyla Mihriban teyze seccadesini yere serip namaza durdu. Ona bakarken içimde anlatılmaz duygular oldu nasıl diyim huzur verir gibi benim ne annem nede babam ikiside namaz kılmazdı onun için namaz kılan kimse görmemiştim. Gözyaşlarıma engel olamıyordum bu sefer pişmanlıktandı neden bu yaşıma kadar namaz nedir bilmiyordum içimde namaz kılma duygusu alevleniyordu. Mihriban teyzenin namazı bittikten sonra hemen yamacına geçip oturdum :

-Mihriban teyze bende... senin gi-bi na-maz kıl-mak isti-yor-um.

Bu cümleyi nasıl kurdum nasıl söyledim bende bilmiyordum ama tek bildiğim şey bende huzur bulmak.

Arkadaşlar bu bölüm çok kısaydı biliyorum ama bazı nedenlerden dolayı devamını getiremedim. Kusuruma bakmayın ama diğer bölümü kısa yazmayacağım.

Votelerinizi bekliyorum ☺☺

ÇIĞLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin