SENSİZ BEN BENSİZ SEN OLAMAZ(düzenleniyor)

2.Bölüm (Yeni okul)

Eve geldiğimde saat 09.00 olmuştu.
Hemen duşa girip sıcak bir duş alıp kendimi yatağa attım. Sonra annemin odasına gidip uyuyup uyumadığını kontrol ettim.  Uyanmıştı ve esniyordu. Hemen yatağına zıpladım. Onu yanaklarında öpmeye başladım. Annem : Şiitt. Yavaş ol . Sen neden bu kadar mutlusun bakalım.
Hiç seni çok seviyor olamaz mıyım?
Annem: Olabilirsin tabi ama sende başka bir şey var sende
Tamam , tamam diyip sabah olanları anlattım
Annem: Kızım şimdi sen ciddi misin?
Evet anne diyip sarıldım.
Annem: sevinçle aferin benim güzel kızıma şimdi sana ödül olarak güzel bir kahvaltı hazırlayacağım.
Thank you mother diyip annemi öpüp kendi odama gittim
Annem 15 dk sonra kahvaltıyı hazırlamış beni çağıdı. Bende sevinçle aşağı indim. Annemle güzel bir kahvaltı yaptık.

AYAZDAN:

Sabah erkenden dedemin sesiyle uyandım. Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Aşağıdan sesler geliyordu. Üstüme siyah bol tişört altıma koyu renk pantolon giyip beyaz  kinetixlerimi  giyip aşağıya indim.
Herkes kahvaltı masasında oturmuş ciddi bir şeyler konuşuyorlardı. Hemen onların yanı gidip annemin yanağından öperek masadaki yerime oturdum.
Dedem: Bizimki sonunda teşvik etti.dedi.
Burçak: Cansu kaçırılıyomuş. Sen burda uyuyosun.
Ağzım açık kaldı.
"Kim kaçırıyomuş, nolmuş " dddim hiddetlenerek.
Dedem:Sorun yok. Sizin yaşlarınızda bir genç kız 2 genci öyle bi benzettiki bir daha görseler yanaşmaz dedi.
Vaay kız ha adı neymiş.
Dedem : Adı Melis dedi. Bende ödül olarak ne istersin diye sordum. İlkten bir şey istemedi. Sonra ben itiraz edince en büyük hayali sizin kolejde okumakmış. Bende onu sizin koleje gönderecem.
Haa... birde fakir ha
Dedem sinirle: Ne olmuş fakirse
Tamam bir şey demedik ya dedim.
Cansu: Melis abla yı özledim. Ona gitmek istiyorum.
Ben burdayken Melis kimmiş fıstık dedim.
Cansu: İkinizi benim terazime koysam  Melis ablam daha ağır basar diyip güldüm.
Burçak: Laflara bak lafra
Bide şişman mı?
Cansu: Hayır nerdeyse benden bile zayıf ve çoookk güzel dimi dede?
Dedem: Yanlış anlamayın ama Melis kızım hepinizden güzel.
Burçak ve Annem : Öyle mii?
Dedem: Evet dedi.
Ben bayaaa merak ettim bu kızı dedim

BİR HAFTA SONRA ....

MELİSTEN:

Sabah saat 07.00 de kalktım. Fırat dedemin göndermiş olduğu okul kıyafetlerini giyidim. Beyaz gömleğin yakalarını aştım içime siyah tişört giydim. Eteğim zaten kısaydı. Morlu grili şeritliydi. Beyaz converslerimi giyidim. Hafif bir makyaj yapıp kahvaltımı yapmak için aşağı indim. Annem kahvaltımı hazırlamış işe  gidiyorum diye not bırakmıştı.

Notu okuyup kahvaltımı yaptım. Okula gitmek işişni Fırat dedemin gönderdiği arabayla yapıcaktım. Fırat dedem bir miktar para göndermiş devamının geleceğini söylediği not yazmıştı. Buna biraz üzülmüştüm çünkü gerek duymuyordum.

Arabamın anahtarlarını alıp arabama bindim. Okula geldim. Okulun garajına arabamı bıraktıktan sonra arabadan normal bir şekilde indim.

Okulun hayal ettiğimden daha güzel olduğunu gördüm. Etrafa bakınarak mutlu bir şekilde ilerliyordum. Kafamı sert bir şeye çarptığım için iki adım geriledim. Önüme baktığımda çok yakışıklı bir çocukla karşılaştım.

Şeyy... ben... özür dilerim. Dedim zarzor.
Çocuk alaylı bir gülüşle " şimdi seni affediyorum güzelim ama bir dakine affetmem " dedi. Eliyle saçımı geriye doğru yavaşça iterek.

Bende sinirlenmiştim. " Hemen o elini çek bu bir , bir daha ban güzelim deme bu iki , beni affetmeni beklediğim bir şey yapmadım bu da üç diyip çocuğun gözlerinin içine baktım.

Çocuk " naparsın ? Bak elimi çekmiyorum ,güzelim diyorum."

"Bence sinirlerimi zorlama" dedim.
Çocuk: Aa sinirlerini zorladım nolcak şimdi dedi ve pis pis güldü. Yanıdaki arkadaşlarıyla beraber.

"Peki. Bugün okulda öğlen herkesin içinde siz beşiniz ben tek .." derken sözümü kesip.
Alayla " dövüşecekmiyiz"dedi.
"Evet." Dedim.
Biraz şaşırdı. "Ama bu cesaretine bayıldım açıkçası ama sana yazık olucak bebeğim "dedi.

" Ben sorun olucağını düşün müyorum diyerek yanından geçip gittim.
"Bizim kız dişli çıktı ha gençler "dedi alayla.Arkamdan seslenerek.
 
  Sinirlenmiştim ve sinirle okulun çok büyük kapısından içeri girdim. Önümde 2 büyük merdiven etrafımda koridorlar ve koridorların duvarlarında tablolarla doluydu.
Tam yanımdan bir çocuk geçerken "şey .. bir bakarmısın ?" Dedim sevimli bir sesle. Bana doğru dönüp "efendim " dedi.
"Müdürün odası nerede? Dedim . Çocuk " 2. Katta " dedi. Teşekkür ederek merdivenlere yöneldim.
2. Kata çıkmıştım. Etrafa bakarak müdürün odasını arıyordum. Birden ses duyunca irkildim. Sese doğru gitmeye başladım. Ses bir kapının arkasından geliyordu.
   Tam kapıyı açtım.....

Bütün okuyucuları çook çook öpüyorum.