Merhaba! Biliyorum çok çok uzun bir süre oldu ama gerçekten çok üzgünüm. Bir sürü işim vardı. Ciddi anlamda önemlilerdi. Bundan sonra söz en geç 2 günde bir yeni bölüm yayınlayacağım. Umarım keyifle okursunuz...
Bu sene 9. sınıfa yeni başlamıştın. Okulun ikinci dönemine gelmiş olmanıza rağmen sen hâlâ kimse ile konuşmamıştın. Sen bilmesen bile aslında okulda ki oldukça gözde isimlerdendin. Herkes senin doğuştan gelen cool havanı konuşuyordu. (Y/N:O ne biçim şey aq?) Bu en çokta okulun serserisinin dikkatini çekiyordu. Sabah yine alarmdan beş dakika önce kalktın. Artık bu sende alışkanlık olmuştu. Bugün üzerine şunları giymiştin:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kızın kafasını saymayın tabikide.)
Evden çıktığında hep takip ediliyormuş hissine kapılıyordun. Arkanı her döndüğünde ise okulun serserisi olan Yoongi'yi görüyordun. Onu umursamıyordun. Sonuçta okulda senden daha güzel ve daha seksi kızlar vardı. Hepsi de Yoongi'ye asılıyordu. Nerden bileceksin ki Yoongi'nin sana taktığını. Önüne döndün ve kulaklıklarını kulağına geri taktın. Bir süre sonra telefonunun elinden alındığını hissettin. Başını yukarıya kaldırdığında Yoongi telefonunu almış bir şeyler yspıyordu. Kaşlarını çatıp onun elinde ki telefonu alıp yoluna devam ettin.
Okula geleli bayağ olmuştu. Hatta öğle arasındaydınız. Bir süre sonra daha önce hiç görmediğin bir çocuk sana çıkma teklifi etti. Sende çocuğu peşinden sürükleyip. Bir tane boş sınıfa çıkardın. Ona üzgün olduğunu ve bu teklifi kabul edemeyeceğini söyledin. O da senin bu kibar ve düşünceli tavrın için teşekkür edip, yanından ayrıldı. Sende boş sınıfta ki sıraların birinin üzerine oturdun ve cebinden telefonunu çıkardın. Kulaklıklarını da takıp müzik dinlemeye başladın. Bir yandan da şarkıyı söylüyordun. Aslında sesin çok güzeldi. Fakat bu yeteneğini sayılabilecek kadar az kişi biliyordu. Bir süre sonra sınıfa 10. sınıflardan olduğunu bildiğin bir çocuk girdi. Bunu Yoongi'nin sınıf arkadaşı olduğundan biliyordun.
Çocuk:Yoongi seni çağırıyor?
(Adın):Yani?
Çocuk:Hani gelsen diyorum. Yoongi çağırdı ya hani şu kızların ikide bir peşinde dolaştığı Yoongi?
(Adın):Şöyle bir bakınca o sürtüklere mi benziyorum? Ne işi varsa gitsin onlarla halletsin.
Çocuk:Senin iyiliğin için söylüyorum. Gelmezsen kötü olabilir.
(Adın):Çattık yahu?! Gelmeyeceğim dediğim gibi benim sizin gibilerle işim olmaz. Okulda bir sürü sürtük var onlarla ne yapıyorsa yapsın.
Bunu söyledikten sonra sınıfa gidip çantanı alırsın. Diğer derslere girmeyecektin. Zaten beden,görsel falan vardı. O yüzden okuldan çıktın. Yine o takip edilmişlik hissi içini kapladığında arkanı döndün. Oldukça şaşırmıştın çünkü arkanda sana p*ç smile atan bir Yoongi vardı. Seni uzaktan şöyle bir süzdü.
Yoongi:Evet, gerçekten de uzaktan bakıldığında bir sürtüğe benzemiyorsun ama yakından bakınca sende diğerleri gibisin... Yani bir sürtük gibi...
(Adın):Gerçekten ne hakkında bahsettiğinden bir fikrim yok. Sana açıklama yapmak zorunda değilim.
Yoongi:Daha açık konuşmak gerekirse. Bugün sana çıkma teklifi eden çocuğu hemen ilk dakikadan para karşılığı vermen... Olağan üstü!
(Adın):"İftira eşek arısına benzer, onu ilk vuruşta öldüremeyecekseniz, hiç dokunmamak daha iyidir." demiş Lesage.
Önüne döndün ve evine doğru ilerledin. Yoongi'nin hâlâ seni takip ettiğini biliyordun. Evine girdikten sonra her şey normal ilerliyorken. Telefonuna bir bildirim geldi. Baktığında telefonuna kayıtlı birisinden geldiğini gördün ve en önemliside kaydetilen kişi "AŞIK OLDUĞUM ADAM" diye kaydedilmişti. Mesaj atan kişinin profiline baktığında ise mesajda şöyle yazıyordu: Zaten doğruları biliyordum güzellik. Sadece seni denedim. Her neyse bugünden itibaren benim sevgilimsin. Sabah saat 8.00 da seni evinin önünden alırım sevgilim ...
Evet. Bu bölümde böyleydi. Saçma salak olmuş olabilir ama aklıma bu kadar geldi her neyse. Umarım ki beğenmişsinizdir. Vote atmayı unutmayın. Birde kitabım hakkında ki görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz çok mutlu olurum. Yeni kitaplar yazacağım. İyi geceler değerli okuyucularım...