BÖLÜM 1

72 6 0
                                    

Multimedia: derin
Sabah yine lanet olası kadının sesi yüzünden uyandım. "Derin kalk artık" sanki o söylemese ben kalmıyacaktım "tamam Ebru, kalktım" şu kadından nefret ediyorum. Sanki beni evde istemediğini bilmiyorum. Ben çok meraklıyım onun nur yüzüne. İçimden kendime sakin olmamla ilgili birşeyler geçirirken yataktan kalkım.
  Banyoma doğru yürürken aynada kendimi gördüm sanki annem beni doğurmamış fırlatmış bu ne tiptir yaa makyajım akmış, saçlar kuş yuvasından hallice, kıyafet desen insan gibi yatmadığımdan kırış kırış bu görüntüye daha fazla bakamıcağımı anladığımda kaçarcasına banyoma koştum aynaya bakmamaya dikkat ederek yüzünü yıkadım, dişlerimi fırçaladım ve son olarak çişimi yapıp tekrar ellerimi yıkadıktan sonra seri adımlarla odama geçtim.
Dolabımın karşısında bir yarım saat kesiştim resmen, giyicek hiçbir kıyafetim kalmamış acilen bizim dörtlü olarak alışverişe gitmemiz lazım. Ama önce üstümü giymeliyim son anda gözüme çarpan yırtık kot, beyaz atlet, ve gri hırkalı kombinimi aldım çölde suyu bulmuş bedevi sevincindeyim şuan. Uzatmıyalım altına kahverengi deri topuklu botlarım ve gözlüklerimi aldımmi tamamım.

Aldıklarımı üzerime geçirip makyaj masama koştum sade bir makyaj eyeliner, ten rengi ruj, göz kalemi tamamdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aldıklarımı üzerime geçirip makyaj masama koştum sade bir makyaj eyeliner, ten rengi ruj, göz kalemi tamamdır. Sıra geldi saça saçımı da tarayıp serbest bıraktım kenarda duran gözlüklerimi hatırlayıp saçlarıma geçirdim. Ohaa yaa yine mükemmelim neyse şu Ebru cadısı delirmeden kahvaltıya iniyim.
Merdivenlerden sakince inip mutfağa geçtim babam olacak şahsiyet baş köşede sağında da yelloz karısı Ebru oturmuş beni bekliyolar bende günaydın diyip yerime oturdum. Ben oturur oturmaz babam olacak mahluk konuştu "Derin bu masaya zamanında oturulcak!" Babam bana bağırınca Ebru hanımın mutluluğu gözünden okundu ama o görücek "ne oldu baba Ebru iki dakika sabredemedi mi?" dediğimde babamın sinirlendiği yüzünden anlaşılıyordu "Derin, Ebru hakkında doğru konuş o senin annen!" dediğinde kalbime bir ağrı  saplandı bir iki dakika geçmesini bekledikten sonra bende bağırmaya başladım "benim annem bir tane oda senin lanet olası sözlerin yüzünden öldü şimdi benim karşıma gelip Ebru senin annen diyemezsin!!" Kalbimdeki ağrı arttığında söyleyeceklerini beklemeden çantamı alıp cıktım. Kapıyı açtığımda koruma gelip "Derin hanım babanız bugün içinde şirkete girmenizi söyledi" korumayı başımla onaylayıp garaja doğru yürüdüm görüş açıma siyah mini cooper girdiğinde anahtar kutusundan anahtarı aldığım gibi arabaya binip gazı kökledim.
Artık yaşamak istemiyorum ağır geliyor babamdan nefret ediyorum " senden nefret ediyorum BABA annemin ölüm sebebi olduğun için, Ebru ile evlendiğin için senden nefret ediyorum" kalbimin ağrısı git gide artıyordu ilk kez bu kadar çok ağrıyordu. Tamam, daha öncede ufak çarpıntılar oluyordu ama bu kadarı ilk kez kafamdaki düşüncelerle birlikte arabayı sağa çekip kalbimin ağrısının geçmesini bekledim. Ne kadar süre bekledim bilmiyorum ama geçtiğinden emin olduktan sonra kızları arayıp alışverişe çıkmaya karar verdim.
Telefonu konferans görüşmesine ayarlayıp açmalarını bekledim tabikide ilk esila açtı " ne oldu kız, maymundan beş dakika önce doğmuş bukalemun kılıklı camış " derin bir iç çekip "zokkum oldu esila " derken sırayla nisa ve defne de açtı hepsi ne oldu gibi şeyler sırlarken konuşmaya başladım "evet benim sevgili kuzenlerim hergün olduğu gibi bugün de babam olacak angutla kavga ettim ve bugünü mutlu olmak için alışveriş günü ilan ettim!" Diye bağırarak konuştuğumda kızlar kıkırdadı demek isterdim ama konu bizim camışlar olduğu için anırdılar ilk söze nisa başladı.
"Öncelikle eniştemle neden tartıştın" diye sorunca kısaca özet geçtim kızlar anladığını belirten sesler çıkardığında  "ee kimler benimle alışverişe geliyor?" dediğimde esila ve defne aynı anda "bizz" dediğinde kahkaha attım ve nisaya "nisa sen?" Dediğimde ben bugün biraz grip olmuşum dinlenicem size iyi eğlenceler" dediğinde geçmiş olsun dileklerimizi iletip kızlarla buluşacağümızz alışveriş merkezini belirledik okeyledikten sonra telefonu kapattım.
Alışveriş merkezine doğru sürerken bir yandan da kuzenlerimi düşünüyordum. Ben kuzenlerim olmasa ne yapardım nasıl atlatırdım bunca şeyi çok zordu benim için onlar iyiki varlar. Derken alışveriş merkezine geldim arabayı dışarda bir yere park ettim AVM otoparklarından nefret ederim arabayı nereye park ettiğimi unutuyorum. Arabadan indiğimde fok balığı gibi çırpınan esilayı görmemek imkansız gibi birşey yanlarına gittiğimde kendimize has sarılmamızı yaptık.
İçeri geçtiğimizde ilk karşımıza çıkan mağzaya girdik. Ben hemen "kanka bugün herşey  benden ne alırsanız hepsini ben ödücem" kızlar birbirine bakıp piç piç sırıttılar bu demek oluyorki "kartın amına koycaz" bu da benim işime gelcek babama ne kadar para girerse ben o kadar mutlu olurum. Defne "kanka sen dayımla her kavga etmende dayıma bişeyler giriyor" dediğinde piç  piç sırıttım "kanka bu da benim intikamım. O zaman intikam için alışveriş başlasın!" Diyip gülerek reyonlara bakmaya başladık esila elinde pembe çiçekli bir pijama ile geldi görür görmez gülmeye başladık. Defne " kanka babannemin de vardı hatırlıyomusun eteğin altına giyerdi" dediğinde  daha çok güldüm tabiki hatırlıyordum unutulurmu o anlar yaa. Biz ne kadar zengin olursak olalım babannem köy kadınıdır babam kendisi kurmuş şirketi defne ve esilanın annesi emine halam da zengin koca bulmuş. Babannemin giyimi çok güzel Babannemle şimdi dalga geçtiğimize bakmayın çok severiz çok tatlı bir kadındır. Ben yine düşüncelere dalmışım kızlara baktığım da elleri dolu bir şekilde kabine koşuyorlardı bu hallerine gülmeden edemedim. Kendime bir kaç tane kot pantolon , Tsihort , hırka vs alıp bende kahinlere girdim. Aldıklarımdan  bordo tsihort, yırtık kot altınada yazlık botlardan siyah olanını giydim kabinden çıktığımda kızların hala çıkmadığını fark ettim mağazanın aksesuar bölümüne geçtim ve kendime siyah deri bileklik aldım koluma taktım digerleri içinde uygun bileklik, küpe, gözlük seçtim " lonet olaydı yine mükoleyşın seçimler yaptım" diye mırıldandım ki başımı kaldırdığımla bana bakan yüzlerden hiç de mırıldanmadığımı fark ettim bana bakan yüzlere şirince sırıtıp kabinlere koştum zokkum yani her yerde rezil oluyorum.
Kabinlere geldiğimde kızları gördüm defne siyah üstüne ikinci bir deri gibi yapışan sırt dekolteli bir elbise, esila ise mor ultura mini straplez belden aşağısı kaparık bir elbise giymiş  ıslık çalıp "bugün kerhane gününüz herhalde bu ne kaşarlık" diyip koltuklara oturdum esila " kanka kerhaneyi bıraktım bel falan kalmadı bende yani tamam ayak çıt parmağım bile mükkemel olabilir ama bende insanım" dediginde defne ile ben kıkırdıyoduk defne " bende gitmiyorum derincim hep eski mallar yeni taşlar yok" diyip sırıttı. Siz şimdi bizi ciddiye almıştırsınız biz ilk öpücüğünü bile vermemiş kızlarız sadece aramızda ki espiri.
Kızlar bana bakıp yine sporsun diyip göz devirdiler. Bende "ben böyle mutluyum rahat abi" diyip kabine girdim. Kendi elbiselerimi giydiğim gibi kabinden çıktım ve diğer  kıyafetlere bakmaya başladım.
2 SAAT SONRA
"Artık ölüyorum" diyerek kendimi burger kinge attım gercekten açıkmıştım. Kızlarda peşimden gelip yanima oturunca biraz dinlenip siparisleri almaya kalktık.
"Ben ikili menü alıcam. Siz ne alıcaksınız?" Dediğimde defne "bende" esila "aynen kankağ ğacııım" diyip kolunu ısırmaya kalktı görevli olan yakışıklı çocuk esilanin bu haline gülüyodu bizim kaşar gördü tabi " ya abla kuzen ben sparişler hazır olana kadar gelirim" diyim koşarcasına WC ye gitti. Defne gülüp "esila heryerde kaşar"derken araya görevli "sparişler hazır olunca ben getiririm siz masaya geçin" dediğinde gülerek teşekkür edip yerimize geçtik. Bir beş dakika sonra da esila geldi zaten yemekler gelince serra ile ben yemeklere gömüldük ama esila kaltağı hala görevliyle kesişiyor. Yemekleri yedikten sonra kızlarla vedalaşıp şirkete geçtim.
Şirkete girdiğim anda beni gören çalışanlar selam vermeye başladı selamları başımla onaylayıp asansöre geçtim 47. Kata basıp beklemeye başladım. Beklerken biraz telefonla da uğraşmış olabilirim. Sonunda asansör durduğunda babamın odasına doğru ilerlerken önümü sekreter kesip "derin hanım babanız müsait değil" dediğinde sırıtıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişi ile şok oldum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KalbimdesinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin