esas oğlan

siz kimi bekliyordunuz?

yeni okulumun ilk gününe hazirlanmak için  ağır adımlarla odama çıktım. dolabımın karşısına geçip klasik zayn malik tarzıma uyacak biçimde siyah tişört , siyah düşük bel - her an kıçımdan düşecek gibi-pantolon ve siyah spor ayakkabılar giydim aynanın karşısına geçip saçlarımı rampa gibi yaptım sonkez kendime bakıp gulumsedim

alt kata inip telefonumu ve arbanın anahtarlarını aldıktan sonra garajıma gidip arabama atladım .

onbeş dakika sonra değerli okulumun(!)otoparkına gelmiştim boş park alanı bulup arabamı park edince yakınlardan gelen gülüşme seslerine aldırış etmeden oto parktan çıktım. birkaç adım sonra olduğum yerde donup kaldım ...onu burda görmeyi beklemiyordum...hatta onu gormeyi beklemiyordum.  siyah pantalonunun üstüne kırmızı kareli gömlek giymişti gömleğin eteklerini pantalonunun içine sokmuş kollarını ise dirseklerine kadar kıvırmıştı. beyaz converselerinin üzerine keçeli kalemle komik figürler çizmişti sarı  saçlarini - bi dakika saçını mı boyatmış o -dağinikça örmüştu yüzünde nerdeyse hiç makyaj olmadığını farkedince ağzımdan kaçan "ha!?"ya engel olamamıştım bana koşup kollarını belime doladı "perrie senin burda ne işin var?" evet perrie siz kimi bekliyordunuz ki "seni ziyarete geldim " uff yapmacık kızın tekiydi simon istiyor olmasaydı 5 dk yüzüne bakmazdım "tamam geldin hadi şimdi yürü"dedim yüzü düştü daha sonra benden ayrılıp çıkışa yöneldi zil çaldıktan sonra sınıfa çıktım arka  taraflardan bi sıraya oturup hocayı bekledim çok geçmeden kısa hafif toplu bay read olduğunu tahmin ettiğim adam sınıfa girip masasına oturdu adam  yerinden kalkıp tam ders anlatmaya başlicaktı ki kapı patavatsızca açılıp içeri bir kiz girdi  kız kapıyı kapatıp yerine yönelince bay read kıza dönüp" bayan blue bir şey unutmadınızmı?"dedi kız hiç istifinin bozmadan "pardon ... günaydın bay read geciktiğim için üzgünüm" dedi gülümseyerek ardından somurtup " artık yerime geçeilirmiyim? " dedi bay read kafasiyla onayladiktan sonra kız arka sıralardan birine oturdu bende onu izlemeye koyuldum açık kahverengi saçlarını setbest bırakmıştı siyah tişortünün altına siyah bir şort giymişti ayaklarına ise siyah deri botlar giymişti. üzerindekileri incelemeyi bırakıp yüzünü incelemeye koyuldum incecik. pudara pembesi  dudakaları ve çıkık elmacık kemikleri vardı şirin yuvarlak yüz. hatlarının aksine keskin bir çene yapısı vardı kahve rengi kocaman gözlerine çok az rimel sürmüştü gözleri kahve rengi olmasa. geçen sokakta kurtardığim kıza çok benziyordu kızı incelemeyi bırakıp derse döndüm...

****

o lanet okul bittikten sonra eve gitmeyi planlıyordum ki simon arayıp toplanmamızı istedi toplanicağimiz yere gidip beklemeye başladım hepsi teker teker gelince simona döndük "  sizi biriyle tanıştırmak istiyorum kendisi benim için çok önemli ve size turnede benim yerime eşlik edecek yani tanışmanız gerektiğini düşündüm "dedi birden kapı sertçe açılınca hepimiz o tarafa döndük dikkat edince onun okuldaki kız olduğunu fark ettim bize aldırış etmeden simona bağırmaya başladı " ne oluyor simon?  " " bi şey olmuyor sadece.." " sadece beni tanımadığım. 5 erkekle 3 aylık bi turneye gidiyorum gerçekten bişey olmuyormuş" dedi simon onu elinden tutup yanına oturttu " o zaman tanışırsınız " bize dönüp " bu taylor benim en değerli varlığım" kesin sevgilisi falandı ...bi dakika taylor mu benim sokakta kurtardığım  taylor mu?  simon sırayla onu  çocuklarla tanıştırdı. en son bana gelince " ahh zayn dünya ne kadarda küçük " dedi simon kaşlarını çatıp " siz tanışıyormusunuz ?"  taylor yüzünü buruşturup " ahhh evet. tanışiyoruz sebebini sorma ama tatsız bi olay sonucu " dedi açıklama yapmasına gerek yoktu. bi saat sonra taylor gitmek için ayaklandı hepimizle el sıkıştıktan sonra simona " bu akşam uğramayı unutma " dedi. bu kız kesinlikle onun sevgilisiydi