Adı Bende Saklı

BÖLÜM 1

Aşk...  3 harften oluşan bu kelime hayatımızı ne derece değiştirebilir diyor bu duyguyu bilmeyen insanlar. Onlar da haklılar aslında. Bu duygunun insana neler hissettirdiğini ve neler yaptırdığını bilmiyorlar çünkü. Maalesef ben biliyorum. Eskiden bir çok insandan hoşlanmıştım ve aşk zannetmiştim. Zannetmiştim çünkü aşkın insanı üzdüğünü yeni öğrendim. Aşk mutluluktur diyorlar, yalan. Aşk dediğimiz aslında acıdır, kendinden vazgeçme, kendini önemsememe halidir. Karşıdaki insanı kendini üzdüğünü bilerek daha çok sevme isteğidir. Aşk acıtır. Örneklere bakalım, mesela çevrenizde veya eski hikayelerde hiç mutlu yaşanan bir aşk gördünüz mü? Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun, Aslı ile Kerem .. Bunların hepsi zorluklardan geçen ve kavuşamamalarıyla bilinen aşk kahramanları. Ben de onlardan biriyim. Aşk ile çok eskiden tanıştığımı zannetsem de aslında tam olarak iki yıldır tanışıyorum.

Üniversiteye yeni  başlamıştım o zamanlar, eski defterleri kapatmıştım, yeni başlangıçlar klişesine kaptırmıştım kendimi. Üniversitenin ilk günü çarpışacaktım biriyle, düşürecektim kitaplarımı ve ilk görüşte aşk başlamış olacaktı. Böyle mi oldu peki ? Tabii ki hayır. Ben aşk ile okulun ikinci haftası tanıştım. O eski bir arkadaşımın en yakın arkadaşıydı. Eski arkadaşımın fotoğraflarında görmüştüm onu lise sonda. Onunla ilgili bir fikrim yoktu hiç .Ta ki o güne kadar. O gün , benim hayatımın tamamen değiştiği gündü. O gün benim kendimi öldürdüğüm gündü.

Aylardan ekim idi. En yakın arkadaşlarım ile okuldaydık. Dersin yorgunluğu ve sıkıcılığı üzerimize işlemiş, karnımızı doyuralım diyerek kantine indik. İlk ben girdim kantine , o sırada o da çıkıyordu. Göz göze geldik, onu tanıyordum ama nereden tanıdığımı çıkartamadım. Düşünürken şimşek çaktı. Eski arkadaşımın yakın arkadaşıydı.Peki ama neden bana baktığı o an bir türlü aklımdan çıkmıyordu ki? Neden takılmıştım bu kadar ona ? Onu tanımıyordum bile ! Tamamen saçmalıktı . Kendime gelemiyordum bir türlü , o yeşil gözlerindeki iki saniyelik bakışı bu kadar etkilememeliydi  beni. O gün eve geldiğimde hala aklımdan çıkmaması sinirlerimi bozmuştu. Kendime gelmek için duşumu alıp hemen yatmıştım .

Ertesi gün onu görür müyüm acaba diye içim içimi yese de kendime bile onu kafaya taktığımı belli etmemeye çalışıyordum. Bu düşünceler kafamdan geçerken sanki bu kişi ben değilmişim gibi hissettim. Çünkü ben kimseyi tanımadan sevemezdim  hoşlanmazdım. Peki neden şimdi aynı şeyleri düşünmüyordum ki sanki! Kafamdaki bu düşüncelerle tam altı ders geçip gitmişti.Bizim kızlarla kantinde oturmaya karar verdik. İndik aşağı , oturduk , biz muhabbet ederken dışarıdan o geldi. Sanki o an o kantinde sadece o ve ben vardık. Her şey yavaşlamıştı sanki . Gözlerimi kaçırmadan direk ona bakıyordum ve o da aynı şekilde bana bakıyordu . Gözlerini çekmiyordu bir türlü gözlerimden , o güzel yeşil gözleri o kadar derin bakıyordu ki , sanki bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Sonunda bu çekimden beni kurtaran Damla oldu. Günler geçip duruyordu, biz bakışmaya devam ediyorduk , daha da artmıştı bakışmalarımız. Ben onu hayal ederek uyumaya başlamışım artık , bu işin sonucunun güzel olacağını  hissetmeye başlamıştım.

�Kafam dolu olduğu zaman kendimi yollara atarım ve müzik dinleyerek yorgunluktan ölene kadar yürürüm. Kışın en soğuk zamanları üşümeye aldırmayarak yürüyordum . Hasta olacağımdan habersiz yürüdüm ve sonuç tabii ki hasta olmuştum ! Yine de aldırmadım hastalığıma ve okula gittim çünkü onu görmem gerekiyordu. Tüm gün görememiştim. Akşam Damla bizde kalacaktı o yüzden ders bitiminden sonra iki saat daha okulda kaldık servisle döneriz diye düşündük .Ben hastalığın ve onu göremememden dolayı mutsuzlukla mücadele ederken Damla da beni mutlu etmek için olağanüstü bir çabaya girmişti. Servis saatine on dakika vardı biz de servislerin olduğu alana gelmiştik. Servisin içinde bekleyelim diye düşündük ve oturduk. Ben telefonumla oynarken birden Damla kolumdan tuttuğu gibi beni aşağı indirdi. Ne oldu demeye kalmadan karşıdan gelen kişiye baktığımda çarpan kalbim bana bir kez daha bu duygunun daha öncekilerden farklı olduğunun sinyalini çok etkili bir şekilde vermişti.