Merhabaaaa!Umarım yazdığım ilk bölümü beğenmişsinizdir.Çünkü bu benim yayınladığım ikinci hikayem ve ben bu hikaye için çok heyecanlıyım.İyi okumalar!!!
Diana'nın ağzından
Hala ağzım açık o ikisine bakıyordum.O ikisi de bana o şekilde bakıyordu.Sonunda sesimi bulabildiğimde konuştum.
"Burada ne oluyor?"
Harry kafasıyla kıza işaret verdiğinde kız kafasını aşağı yukarı sallayıp tuvaletten çıktı.
"Burada ne olduğu seni ilgilendirmez.Senin yapman gereken tek şey bu olaydan kimseye bahsetmemen."
Ünlü olduğu için onun dediklerini yapmamı felan bekliyor olmalıydı.Zaten söylemeyecektim.Söyleyip başıma bela almayacaktım.
"Söylersem ne olur?" diye inatlaşmaya başladım.Ama o başını hafifçe eğip güldü ve kafasını kaldırıp bana baktığında bakışları sertti.Ve bana doğru yürümeye başladı.Dibime gelince çenesinin kasıldığını gördüm.
"Bak seni küçük şey.Sen medyanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.Onlar şeytanın ta kendileri.Eğer birine söylersen ya da ben bunu sosyal medyalardan duyarsam kendini ölmüş bil.Duydun mu beni!?" diye resmen gürledi.Bende hızla kafamı aşağı yukarı salladım.Sırıtarak ,güzel, dedi ve tuvaletin kapısını çarparak hızla uzaklaştı.
Harry'nin ağzından
AVM'den sorunsuz bir şekilde-lanet olası hayran saldırılarına uğramadan-çıkıp otoparka yöneldim.Otoparkta kendi arabamı bulmak için etrafa bakınırken arkamdan çığlık seslerini duydum.
Kafamı arkaya çevirdim ve gözlerimin şaşkınlıkla açılması bir oldu.Evet.Erken düşündüm.
Ünlü olmanın bu tarafından nefret ediyorum.Artık koruma olmadan dışarı çıkabilmek imkansız hale geldi.
Hangi akıllada dışarıya Chery-tuvalette birlikte basıldığı kadın- ile dışarı çıktığımı bilmiyordum.
Ahh bir de o salak kıza yakalanma olayı vardı.Bir şey yapacağını sanmıyordum ama yine de önceden önlem almak en iyisiydi.
Çığlık sesleri git gide yaklaşırken sonunda arabamı görüp ona doğru koştum.
Arkama baktığımda çıldırmış bir sürünün bana doğru hızla geldiğini gördüm.Bu iş lanet olası bir yakalamacaya dönmüştü.
Sonunda kendimi arabaya attım ve otoparktan çıktım.
Ünlü olduğunuzda insanlar sizin ne düşündüğünüzü ya da kimle olduğunuzu umursamıyordu.Sadece duymak istediklerini söylememizi istiyorlardı.Bu da ister istemez sizi taş kalpli birine dönüştürüyordu.Dünya çok bencil bir yerdi.Benim de bir hayatım vardı.
Düşüncelerim telefonumun zil sesiyle dağıldı.Telefonumu yan koltuktan aldım ve kimin aradığına baktım.Clark.
"Ne oldu?"
"Yönetimdekiler seni çağırıyor.Acilen gelmeni söylediler."
"Tamam." dedim ve tepefonu kapattım.
Umarım bir yamukluk çıkmaz...
Diana'nın gözünden
Harry Odun Styles tuvaletten çıktığında bende elimi yüzümü yıkayıp çıktım.Koridordan sola doğru döndüm ve masaların olduğu tarafa doğru ilerledim.Masada sıkılmış oturan Sarah'ı gördüm ve yanına gittim.Bir sandalye çektim ve oturdum.
"Eee yemeklerimiz nerede?"
"Birazdan gelir." dedi ve telefonuna gömüldü ve ardından yemeklerimiz geldi.Kolamı içeriken kolumun biri tarafından deli gibi sallanması sonucu kola boğazımda kaldı.Yaşam mücadelesi verirken arkadaş(!) hiç bir şey
yapmıyordu.Sonunda nefes alabildiğimde ona doğru döndüm.
"Sen deli misin?Kola içtiğimi görmüyormusun?"
"Özür dilerim.Sadece bugün bu AVM'da Harry Styles'ı görmüşler bunu söyleyecektim.Zaten fazla önemli değil alt tarafı dünyaca ünlü olan birini görmeyi kılpayı kaçırdık." dedi ve somurtarak sandalyesine gömüldü.Kendince bana trip atmaya çalışıyordu.Kendimi affettirmek adına şirince gülümsedim.
"Hadi ama!Onlardan hoşlanmadığımı biliyorsun.Somurtma böyle."
"En azından bir tepki vermeyi deneyebilirdin."
Bende gözlerimi ve ağzımı açtım,elimle ağzımı kapattım ve numara olduğu belli olan bir şaşırma ifadesi gönderdim.O da gülümsedi.
"İşte böyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrong Love Right Person
FanfictionHayatımın aşkının o olacağı aklımın ucundan bile geçmemişti.Onu seveceğimi,onun için her şeyi yapacağımı,onunla ağlayıp onunla güleceğimi... Eğer onunla olacaksam 7 milyar kişiye karşı germem gerekecek.Ama zaten önemli olan da bu değil midir?Tüm zor...