Damn Vampire Boy

Aşağıdan gelen krep kokusuyla birlikte uyandım.Kokuyu içime çeke çeke aşağı indim.Koridordaki pencereden aşağı bakıp Burayı özleyeceğim diye iç geçirdim.Düşük bir suratla kahvaltı masasına oturdum.Annem baştan aşağı beni süzdü ve memnun olmamış bir tavırla:

-Ne o?Üstünü değiştirmedin mi hala? dedi.

Ben ise sadece kafa sallamakla yetindim.Krepler masaya konduğu anda ikişer ikişer almaya başladım.Tek çocuk olduğum için çok şanslıydım çünkü eğer kardeşlerim olsaydı bu kadar çok krep yiyemezdim.Krepleri bitirdikten sonra yukarı çıktım ve üzerimi giyindim.Valizimi aldıktan sonra valizleri teker teker arabaya yükledim ve koltuğa oturdum.California'dan İngiltere'ye taşınmak biraz garip olacaktı.Yeni kız olmayı sevmiyordum.Herkes bana bir ucubeymişim gibi davranıyordu.Zaten eski okulumda da içime kapanık biriydim.Yol boyunca hiç konuşmadık.Sıkıntıdan patlamak üzere olduğum için radyoyu açtım.Radyoda hep klasik müzik olduğu için radyoyu kapayıp çantamdan Katy Perry'nin albümünü çıkarıp dinlemeye başladım.Annem en sonunda başım şişti diye kapatınca tekrar sıkıntıdan patlamaya başlamıştım.Arabayı durdurduk ve bir kafede oturduk.Saçlarımı basit bir topuz yapıp makyajımı tazeledim.Zaten bir saatlik yolumuz kalmıştı.Okul işlemlerimi yaptırdığımız için gider gitmez okula gidecektim.Kendime soğuk bir latte spariş ettim.Hava çok sıcaktı.Lattemi içtikten sonra tekrar yola koyulduk.

Uzun süren bir yolculuktan sonra (Ya da bana uzun geldi) nihayet Londra'ya varmıştık.İlk önce eve gidip valizimi yerleştirdim ve üzerime Good Girls Gonna Bad yazan bir tişört,kot şort ve zımbalı botlarımı giydim.Annem beni okula bıraktı.İnternetten sınıfıma baktığımız için sınıfı rahat bulmuştum.Kitaplarımı dolabıma yerleştirdim ve biyoloji kitaplarımı yanıma aldım.İlk dersim biyolojiydi.Sınıfa girdim ve masama oturup müzik dinlemeye başladım.Çok geçmeden futbol takımı başımda dikilmişti.Umursamamaya çalışıyordum.

-Beyler,yeni kız gelmiş!

Bıkkın bir halde kulaklıklarımı çıkardım.

-Evet bir sorun mu vardı? Diye sordum.

-Kanının tadını merak ettik de.

-Ne?!

-Yok birşey.

Gülüşmeye başladılar o sırada yanlarına bir çocuk yaklaştı.

-Beyler,yeni kızı rahat bırakın.

Hepsi dağılmıştı.Çocuk çok yakışıklıydı.Teni bembeyazdı.Simsiyah gözleri ve siyah saçları vardı.Dudakları kıpkırmızıydı.

-Şe-şey merhaba diyerek elini sıktım.Elini soğukluğuyla birlikte irkilerek elimi çektim.

-Adın ne? Diye sordum.

-Adım Logan.Seninki ne?

-Adım Destiny.

-Destiny,ismin güzelmiş...

-Teşekkürler,deyip güldüm.

-Bugün akşam biryerde buluşmak ister misin?

-Olur.

-O zaman okulun önünden seni alırım,dedi ve sırasına geçti.

Biyoloji dersi biraz sıkıcı geçmişti.2 ders kalmıştı.Sonraki ders ise resimdi.Tuvale birşeyler çizerken bir yandan da Logan'ı düşünüyordum.Hafifçe gülümsedim.Fırça darbeleri duygularımı anlatıyordu sanki.Kafamı çevirdim ve ona baktım.Kağıda birşeyler karalıyordu.Benim resmimi çizdiğini fark ettim ve gerçekten gülümsedim.Tuvale baktığım anda gördüğüm karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim.Fark etmeden onun resmini çizmiştim.Bu sefer ikimiz de gözgöze geldik ve birbirimize güldük.Gerçekten güzel çizmiştim.Hatta ilk defa bir derste bu kadar başarılıydım.Teneffüste tuvalimi dolabıma kaldırdım ve Logan'ın yanına gittim.

-Sanırım fark etmeden senin resmini çizmişim. Dedim.

Güldü.

-Ben fark ederek yaptım ama,dedi.

Sınıfta kimse yoktu.Göz gözeydik.Bal rengi gözlerine dalıp gittim.Eliyle çenemi kaldırdı ve beni öptü.Ikimizde gülüyorduk.Diğer sevgililerime hiç benzemiyordu.Bu gerçekten aşıktı.Zilin çalması tüm güzel şeyleri bozmuştu.Kalkıp tuvalimi aldım ve gölgelendirme yapmaya başladım.Kaşları,dudakları,yüzü,çenesi her şeyi kusursuzdu.Evet aşık olmuştum.Bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğunu bilmiyordum.Daha tam tanımadığım bir çocuktu nasıl olsa?Kim bilir başka ne sırları vardır diye geçirdim içimden.Son bir hamle ile resmimi tamamlamıştım.Zaten dersin bitmesine 2 dakika kalmıştı.Tuvalimi kaldırdım ve hazırlandım.Tuvalete gittim ve ilk bulduğum prize düzleştiricimi takıp saçlarımı düzleştirdim.Biraz da eyeliner ile makyajımı tamamlandım.Montumuz giyip dışarı çıktım ve Logan'ın arabasına bindim.

-Nereye gidiyoruz??

-Sana bizim evi göstermek istedim.Annem ve babam da oradalar belki tanışmak istersin.

Tamam anlamında başımı salladım.Anneme mesaj attım ve akşam biraz gecikebileceğimi söyledim.Logan'ın evi gerçekten saray gibiydi.İçeri girdik.Bana odasında kalmamı ve hemen döneceğini söyledi.Ben de bunu fırsat bilip odasını incelemeye başladım.Gerçekten büyük bir

AC/DC hayranıydı.Yatağa oturdum ve beklemeye başladım.Yanıma geldi ve aşağı inebileceğimi söyledi.El ele tutuşup aşağı indik.Annesi ve babası tamamen kusursuz ve çok genç görünüyorlardı.Logan söze başladı:

-Anne,baba bu Destiny.

Ikisi de yanıma geldi ve elimi sıkmakla yetindiler.Biraz soğuk davranıyorlardı.Birlikte salona geçtik ve ailem dahil herşeyi anlattım.Sonra Logan müsade isteyip beni odasına çıkardı.Neden bana soğuk davranıyorlar diye sormak istemiyordum.Çünkü ailesinin yapısı öyle olabilirdi belki.Birlikte balkona çıktık ve balkondaki koltuğa oturduk.Gökyüzünü seyretmeye başladım.Logan beni izliyordu.Kafamı çevirip onu öptüm.Telefonumu elime aldım ve saatin 12 olduğunu gördüm.Eve gitmem gerektiğini söyledim.Logan beni eve bıraktıktan sonra odama çıktım ve yatağıma yattım.Aklımda bir tek soru vardı.Neden Logan'ın ailesi bana o kadar soğuk davranmıştı?

... Devam Edecek...