ŞİRİN BEŞİKTAŞ'TA

SÜPRİZ BİR GEZİ

Kuyrukta beklemeyi pek sevmem. Kuyrukta beklemeyi
Başkalarıda sevmez. O yüzden şu anda içinde bulunduğum kuyruk, hayatım boyunca gördüğüm diğer kuyruklar gibi
Sinirli insanların gergin gergin
Beklediği bir kuyruk. Oysa bu kuyrukta bekleyenlerin daha farklı olması gerekir diye düşünebilir insan. Çünkü burası bir müze ve gelenlerde annemin dediğine göre çooook entelektüel insanlar. Entelektüel insan demek herkesin sevdiği değilde
Çoğu insanın biraz sıkıcı bulduğu şeyleri seve seve yapan kişi demek sanırım. Yani bana öyle geliyor. Pikniğe gitmeyip
müzeye giden, halay çekmeyip
Klasik müzik konseri dinleyen insanlar entelektüel sayılabilirler. Babam entelektüel olmamalı. Çünkü o herkesin sevdiği şeyleri seviyor. Stadyumu gidip maç izlemek gibi... Böyle olunca entelektüel demiyorlar.
Entelektüel olmak için müze
Gezmen gerekir. Zaten annem de babam beni kendine benzetmesin diye bazı önlemler
Alıyor. Babam iki gece önce eve geldiğinde çok mutluydu.
- hafta sonu arkadaşlarla maça
gidiyoruz. Herkez yanına çocuğunu da alacak.
Bu haber beni çok mutlu etmişti.
Çünkü burada sözü edilen çocuk bendim ve bugüne kadar hiç maça gitmemiştim. Okul bahçesindeki maçlar sayılmazsa
Tabii... Ama orasının sayılacağını
Hiç sanmıyorum çünkü pet şişe ile oynanan maç gerçek maç sayılmaz. Annem ise hemen,
- böyle bir şeyin nereden çıktı, diye sordu. Bundan sonraki konuşma sırasında annemin futbol maçlarını çok tehlikeli olduğunu da öğrenmiş oldum. Babam ise öyle olmadığını iddia
Ediyor. Babam markette Volkan'ın babası ile karşılaşmış.
Onların böyle bir planı varmış.
Babama da teklifte bulunmuşlar.
Babam bunun çocuk gelişimi için
Harika olacağını söyledi. Bunu sanki annem memnun olsun diye söylemiş hissine kapıldım.
Çünkü maç derken gözleri parlıyor ama çocuk eğitimi derken babamın gözlerindeki parlaklık sönüyordu.
- Maç kaçta?
- öğleden sonra...
- Harika! O zaman çocukları sabahtan müzeye götürebilirsiniz!
Babam bu işe hiç sevinmedi.
Müzelerin ne kadar önemli olduğunu söyler ama pek fazla
Müze ziyareti yaptığını hiç görmedim. Babam bunun imkansız olduğunu söyledi ama şimdi imkansız olmadığını anlıyorum.
Çünkü istanbul Modern Sanat Müzesinin önünde içeri girmek için bekliyoruz. Demek ki gelinebiliniyormuş. Sabah buluştuğumuzda Volkan'ın babası müze işine çok sinirlendigini belirtti. Babama,
Maç günü müze mi olurmuş, diye söylendi.
Babamda ona Müzelerin ne kadar önemli olduğunu anlattı.
Oysa Volkan'ın babasının dediklerini o da anneme söylemişti ve şimdi de annemin dediklerini Volkan'ın babası Haydar amca ya söylüyordu.
Volkan'ın babası taksi şöförü. Sapsarı bir arabası var. Bu arabayla onu durduran insanlari istedikleri yere götürüyor ve karşılığında da küçük ekranda yazan ücreti alıyor . Hayatta gördüğüm en güzel iş! Geze geze para kazanıyorsun . Ben gezmeyi çok severim.