Gecenin Sessizliği

44 1 0
                                    

Karanlık bir geceydi.
Genç adam bir ara sokağı bitirip diğerine girdi.
Yine her zamanki gibi gecenin bu saatinde etraf puslu ve sakindi. Şehrin bu yanında insanlar neredeydi?
Zaten burası pek büyük bir yer sayılmazdı.
Nefes alıp verirken etrafını dinliyordu her yer sessizdi..

Az sonra meydana çıkacaktı.
Ara sokakta ilerlerken ters bir şeyler fark etti. Aniden kulaklarını tırmalayan bir ses yankılandı.
Etrafına fazla bakmadan koşmaya başladı dar sokakta ilerliyor ve ay ışığının aydınlattığı taş yola çıkmak istiyordu.
Sesin geldiği yer belli değildi. 
Neredeyse varmıştı köşeyi dönerken kalbi duracak gibiydi.
Yüzüne sert bir kuzey rüzgarı çarpınca titredi korkuyla köşeyi döndü ve karşısında...

 BÖLÜM - 1

Bir katil.. Gecenin karanlığında.. Sırtına ay ışığı vururken az evvel döndüğüm önüm sıra uzanan yolda yürüyor.. Hafif zırhlar ve hepsini gizlediği mükemmel deri kostümü içinde..

Gecenin içinde yaşayan bir gölge gibi kedi sessizliğinde ilerliyor.. Bir sanatçı gibi.. 

Önünde yürümekte olan bir grup gece devriyesinin ardında ilerliyor. Gece devriyesi silahlı askerlerden oluşmakta. Bunlar ikişerli 3 sıra ve önlerindeki rütbeli ile toplamda 7 kişiler. En azından küçük bir ayaklanmayı bastırmaya yetecek kadar eğitimli ve kuvvetli bir birlik demek bu. Katil neden onların peşinde, ölmek mi istiyor diye düşünüyordum?

 Gecenin karanlığında bu gizlerle dolu semtin ara sokaklarında geçit töreninde gibi nizami yürüyorlar. Ara sokaklarda inleyen postal sesleri bu kasvetli viranelerin uğursuzluğunu uzaklaştırmaya yetiyor. Peşlerinde biri var, o bir katil. Onu nasıl tanıdığıma gelince, kavisli bıçağın kıvrımlarını ezbere bilirim. Bir ismi bile var. "Jilet"..

Hiç ses çıkarmadan, saniyeler içinde, devriyeye  yanaşmasını izledim.

 Ne olacaktı? Sokak bomboş ve karanlıktı. Buradaki evler ya erkenden uyur yada tutulmazdı. Köhne ve tekinsiz ara sokakları olan bu semtler genellikle pusluydu. 

Jilet ay ışığında yalnızca bir kere parladı ve ben gizlendiğim karanlıkta buna şahit oldum. Dilim tutulmuştu bu sahneyi izlerken. Belki bir ses çıkarsam askerler kurtulurdu?

Katil olağanüstü derecede hızla atıldı..

Az sonra, sırtından giren kavisli dev bıçağın kaburgalarının arasından yağ gibi kaymasıyla ilk asker kanlar içinde yere yuvarlandı. Peşinden yanındaki askerin boynunda derin bir kesik açıldı. Aniden arkasına dönen kumandan ve adamları buna hazırlıklı gibiydi. Silahlarına davranıp bağırarak öne atıldılar. Lakin katil çok hızlıydı. Sol ayağını önündeki askerin diz kapağına yan açıyla vurup bacağı kırdı. Aynı anda kılıcını çekmeye yeltenen diğerine kollarına gizlediği mekanizmalı katil bıçağını sapladı. Sol eline aldığı Jilet'le bacağını kırdığı askerin boğazına tek ve hızlı bir kesik attıktan sonra eli silahlı son 3 rakibini karşılamaya hazırlandı.

Hepsi ellerindeki silahlarıyla etrafını sardılar. Kumandanlarının elinde ışıl ışıl bir uzun kavisli kılıç ve diğer elinde yakın menzilli bir arbalet vardı. Kalan iki asker yerde büyüyen kan gölü ve boğazından çıkan kanla yerde korkunç sesler çıkaran asker arkadaşları karşısında korkuya kapıldılar. Katili harekete geçiren bir şey olmalıydı. 

 Düşünmeyen bir yaratık gibi öldürüyordu. Bunu yaparken kendi sanatını icra ediyordu. Korkuyla karışık öfkeye kapılan iki ağır silahlı asker saldırdı. Birinin elinde ağır bir balta ve çelik kalkan vardı. Büyük balta katilin kafasını sıyırdı. Diğeri elinde hızla kullandığı uzun bir mızrak taşıyor ve rakibini uzak tutuyordu. Katil kafasını kurtardıktan sonra Jilet'le mızrağın hızlı saldırısını blokladı. 

Kumandan: "Öldürün o iti!" dedikten sonra elindeki arbalete minik bir dart yerleştirdi.

Katil istediği pozisyona gelene dek onlara savunma yaptı ve ağır balta hiddetle savrulunca fırsatı değerlendirdi. Adamın hamlesinden kaçınıp kalın ağır kolunu hızla büktü, buna gücü yetmedi ama diğer elindeki gizli bıçağını adamın ciğerlerine dek gömünce baltalının gücü çekildi. Ağır cüsseli adamı göğsüne indirdiği bir tekmeyle savrulan mızrağa savurdu. Mızrak nihai hamleydi, katil hızla üstüne yığılan askerden kendini kurtarmaya çabalayan mızraklının yanına geldi. Akrobatik bir taklayla adamın ardına düştü ve Jilet'i kalbine sapladı. Kumandan korku ve endişe içinde hazırladığı arbaleti katile doğrulttu. Kan şöleninin verdiği hissizlikle sarhoş olan katil son kurbanına dönmüştü. Karşısında nişan almış kumandanı gördüğünde artık çok geçti. Minik bir dart onu öldürmeyecekti. Fakat kumandan gülümsüyordu. arbaletteki gergin dartı yuvasından serbest kıldı. Zıp diye uçan keskin dart katilin göğsünün üstündeki minicik açıklağa saplanınca sivri ucu etine gömüldü.

 Katil, bir adım ilerledi.

 Acı, dayanılmazdı.

 Dart zehirliydi..

 Katil fırlatmalık bir bıçağı hızla cebinden çıkartıp kaçmaya başlamış kumandanın ardından elinde bir tur döndürdü ve sonra tüm dikkatiyle fırlattı. 

 Bıçak dönerek uçtu. Kumandanın baldırına şiddetle saplandı.. Kan damarlardan acıyla aktı. 

 Katil acı içinde yürüdü.. İlerdeki en karanlık sokağa doğru..

 Tek eliyle dartı söküp aldı. İntikamını alacağından emindim. Neyse ki beni fark etmemişti. Kumandan sürünerek var gücüyle uzaklaşıyor, katilde acıdan bayılmadan önce bildiği bir karanlığa başını sokmaya çalışıyor, diye düşündüm. 

 Sokağa dalarken başını benden tarafa çevirdi. Başını hafifçe salladı. 

Ve olduğum yerde donakaldım. 

Beni görmüştü.. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gecenin SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin