Supernatural/ Elena Singer ' ın Hikayesi

"SENİ YENİDEN GÖRMEK GÜZEL"

Elena
Dean'in kelepçelerden kurtulup kaçtığını duyunca kısa süreli bir şok geçirdim.

"Ama bu nasıl olur? Sen onun yanında değil miydin?"

"Telefonum çalmıştı Elena.Sadece iki dakika yanında değildim. Kaçabileceğini düşünmedim.Şeytan kapanından nasıl kurtulmuş olabilir?" diye sordu Sam.

"Bilmiyorum ama büyük ihtimalle ona verdiğimiz insan kanı işe yarıyordu. Bu sayede kurtulmuş olabilir ama-" cümlemi daha tamamlamamıştım ki içerden büyük bir gümbürtü duyduk.

"Bu Dean olmalı, Sam!"

"Tamam sen burda kal Elena ben bi' şekilde hallederim."

"Hayır olmaz, burda böylece durup bekleyemem. Hem farkında mısın bilmiyorum ama o artık bizim tanıdığımız Dean değil. Sana zarar vermesini göze alamam Sammy." diye çıkıştım.

Sam anlayışlı bir şekilde başıyla beni onayladı.

"O zaman ok ve yay'ını al Elena.Eğer onunla karşılaşırsan sana zarar vermesine izin verme. Onu tekrar bağlamamız lazım.En azından Cass gelene kadar zaman kazanmalıyız."

"Tamam,sende dikkatli ol"

deyip Sam'in yanından ayrıldım. O sığınağın diğer ucuna gidecekti ben de bu tarafta olacaktım. Belki Dean'e karşı bir şansımız olurdu. Ona zarar vermek istemiyordum. Ama onun Sam'e zarar vermesine de izin veremezdim.Çünkü benim tanıdığım sevdiğim Dean kardeşi uğruna ölmeyi göze alan biri. Bir yolunu bulup onu kurtaracağız.Bunu yapmak zorundayız.

Düşüncelerimden sıyrılıp odamın bulunduğu koridora gittim.Odama girip hızlıca ok ve yayımı alacaktım. Yavaş ve sessiz adımlarla odama girdim. Elim tam ok ve yayıma uzanıyordu ki arkamdan kapının çat diye sert bir şekilde kapanma sesini duydum. Başımı hızlıca çevirdiğimde ise Dean'i gördüm.

"Süpriiz! Umarım seni korkutmamışımdır hayatım." dedi ve yüzünde çarpık bir gülümse belirdi.

"Kelepçelerden ve şeytan tuzağından kurtulduğuna göre tedavi işe yarıyor Dean. Seni kurtarabiliriz.Bırak da sana yardım edelim." dedim yalvarırcasına.

"Sence ordan yardıma ihtiyacım var gibi duruyor muyum Elena? Bana bak,olduğum kişiye.Artık daha da güçlü hissediyorum. Farklıyım ama daha iyiyim. Kendimi bir çeşit yenilmez gibi hissediyorum. " dedi.

"Bu hissettiklerinin hiçbiri gerçek değil Dean. Mühür beni olmak istemediğim birine dönüştürüyor diyen sendin.Nasıl olurda şimdi onun sana kattığı güçten mutluluk duyarsın?" dedim hiddetle.

"İşte bu senin anlayamayacağın bir şey.Sen sadece babasının izinden gitmeye çalışan bir kızsın. O eline aldığın ok ve yay la kurtardığın insanlar sayesinde kendini güçlü hissedebilirsin.Ama zayıfsın Elena.Sen kendini güçlü hissedemeyecek kadar zayıfsın aslında."

Sözleri canımı acıtıyordu. Ama onun istediği de buydu. Canımı acıtmak. Ona bu zaferi yaşatmayacaktım.

"Bu laflarınla canımı yakabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun. Çünkü bu sözler Dean'e ait değil şeytan'a ait." Şeytan kelimesini özellikle bastırarak söyledim.

"Ah,bu kadar konuşma yeter. Baş başa kalmayalı uzun zaman olmadı mı sence? "deyip odanın kapısını kilitledi ve bir adım attı. Yavaş yavaş bana doğru yaklaşıyordu.

"Dean kapıyı aç ve sana yardım etmemize izin ver."

"Kaç defa daha yardım edilecek bir durumum olmadığını söylemeliyim size!" diye bana bağırdı. Bana doğru yavaşça bir adım daha attı. Kendimi ondan uzaklaştırmak adına bende geriye doğru bir adım attım. Yüzündeki o alaycı ifade hala duruyordu.