3.RÖNTGENCİ

17 6 2
                                    

(Medyada ki Alev)
Alev'in Ağzından
Adayla yan yana uyurken kulaklarımı tırmalayan bir bağırışla uyandım. Kalktığım gibi kapıya koştum ve kendi odama doğru gittim. Andrea devın'a bağırıyordu. Odaya daldığım da devın giyinmeye çalışıyor andrea ise boxerı ile oturuyordu. Kendimi tutamadım ve kahkaha attım. Devın sakince üstüme yürürken ejderha gibiydi. " Her şeyi sen yaptın değil mi ?" "Yooo , gece fazla içtiniz sizi durduramadık " bahane uydurmaya çalışırken gülmemek için zor duruyordum. Devın ise üzerime yürüyordu bakmamak için gözlerimi kaçırıyordum . " Baksana alev bana " ciddileştim ve yüzüne odaklandım " Dün gece ne oldu sen yaptın değil mi ? " aramızda birkaç adım vardı, onu da ben kapattım. Uzun tırnaklarımı önce omzunda gezdirdim. Sonra parmak uçlarıma yükseldim"Dün gece bana striptiz yaptın, seni istediğimi söyledim ama sen andrea'yı tercih ettin Andrea'nın yerinde olmayı isterdim" diye fısıldadım kulağına. . Ayaklarımı yere geri bastım ve omzunda arsızca dolaşan tırnaklarımı göğsünden karnına ordan da boxerının başladığı yere kadar sürttüm tırnaklarımı, put gibi dikilmiş beni izliyordu. Tırnaklarımı çekip gülerek odadan çıktım . Arkamdan andreanın "Dostum bu kız tehlikeli " dediğini ve güldüğünü duydum. Ada da mutfakta kahvaltı hazırlıyordu , arkasından geçerken kıçına vurdum. O da aynısını bana yaptı " Kalça tokatlama partisi mi var yoksa?" mutfağa gülerek giren devın diyeceğini demişti andrea da sadece gülmekle yetinmişti. Herkes masaya oturunca adaya 3 numaralı bir şeyi unuttun bakışı attım. Kalktığı gibi buz dolabından bomontimi önüme koydu. " Kahvaltıda da mı bira ?" "Güne başlama geleneği andrea" " Günü nasıl sonlandırıyorsun merak ettim " kafamı andreadan devın 'a çevirdim ve biramdan bir yudum daha aldım. "Bunu sana gösterdiğim gece sabah olmayacak devın" kahvaltıdan kalkıp giyinmeye gittim. Dolabımdan siyah yırtık kotumu ve beyaz askılı bluzumu aldım. İkisini de yatağımın üzerine bırakıp iç çamaşırı almak için ilerledim siyah braletimi ve siyah file çorabımı da yatağıma koydum. Pijamalarımı çıkardım, önce çorabımı sonrada pantolonumu giyindim. Üstümede braletimi ve asklımı giyindim. Bordo ruj ve piercingimle tamamdım. Saçlarımda gri ve dalgalıydı, kendi hallerinde takılıyorlardı. Çantamı da sırtıma aldıktan sonra zımbalı topuklu botlarımı giyindim. Aynada kendime bakıp öpücük attım. Kapıya döndüğümde devın kollarını birbirine kenetlemiş kapıya yaslanmış gülerek beni izliyordu. "Ne zamandır ordasın sen ?" "Böyle güzel seçimler yaptığını bilmiyordum" "Demek vücudumu dikizledin ? Seni pis röntgenci!!" " Ceza olarak bugün araban benim arabamı getir ,arabanı al rötgenci" göz kırpıp anahtarı vermesini bekledim. Anahtarı avcuma bıraktığında güldüm ve yanından geçip salona indim. Ada çoktan hazırlanmış andrea ile konuşuyorlardı. "Ada hadi gidiyoruz" dedim ve üstüme deri montumu attım. Devın da arkamdan salona gelmişti."Evimi bıraktığım gibi arabamı da aldığım gibi görmek istiyorum döndüğümde " dedim ve bahçeye doğru ilerleyip devının beyaz audisine binecekken kapıdan bağırdı"Odan ve dolabın bana emanet bebeğim" o gülerken sinirle arabaya bindim. Adayla kemerlerimizi bağladık. Ona olan sinirimi gaz pedalından çıkaracaktım. Son hız okula gidiyordum. Yine lanet cins insanlar tanıyacaktık. Okulun girişinde patinaj attıktan sonra gözüne kestirdiğim park yerine yan vererek tek seferde girmiştim. Adaya döndüğüm de bir eli kemerde bir elini kaportaya koymuş put gibi duruyordu " Alev birgün ruhumu teslim edeceğim ama " "Sus da etrafına bak" arabanın içinden bahçeye bakarken herkes inmemizi bekliyor gibiydi. "Neden bize böyle bakıyorlar" "Kızlara baksana ağızlarının suyu akacak" " Ben onların istediğini biliyorum" adayla aynı anda kapıları açıp yavaşça dışarı çıktık. Saçlarımı küt olsa da oynamasını seviyordum. Önüme gelen saçlarımı soldan sağa attım. Adayma etrafa bakınırken kızlar yerini erkeklere bırakmıştı. Adayla aynı anda birkaç adım attıktan sonra önümüzü iki aptal kesti " Hoşgeldiniz kızlar ben İan " önümde duran esmer, yeşil gözlü elini uzattı. Bir eline bir de ona baktım. Sonra elini indirdi. Bir de senin elini mi tutacaktım koduğumun esmeri " Kim olduğunu merak etmiyorum" dedim ve yanından geçip yürümeye başladım. Adanın o çocuklarla konuşması sinirimi bozmuştu. İki dakikada ne bu samimiyet"Adaaa!!" diye bağırdığında birkaç kişi bize bakmaya başladı. Asa koşarak yanıma geldiğinde yavaşça okula yürüdük. Siktiğimin binasını kim niye diker anlamıyorum ki.. Önce müdürün odasına girip sınıfımızı öğrendik. Sınıftan içeri girince sabah önümüzü kesen iki aptalında bu sınıfta olduğunu gördüm. Önce ıslık çaldı"Henry bu sene çok güzek olacak dostum hergün okula gelebilirim" "Bende hergün itinayla seni benzetebilirim". " Ne beni hergün becerir misin? Ahhh bebeğim adını bile bilmiyorum ama yakıyorsun beni " "Alev" "Biliyorum bebeğim çok alevlisin" "Adım Alev" diyip göz devirdim. O sırada adını bilmediğim bir kız "Orada oturanlar var" demişti.Sikimde değildi , dudağım da ki piercingle oynarken sınıfa iki tane nedüğü belirsiz pek insan kavramına sığmayan kızlar girip bize doğru geldiler. Hocanın geldiğini bile fark etmemiştim. Ayakta dikilmiş iki kezban bize bakıyorlardı. En sonunda mor saçlı olan sokuk" Buranın bizim yerimiz olduğunun söylenmiş olması gerek ama bakıyorum da hâlâ o koca popolarınızı kaldırmamışsınız" koduğumun moru o koca popomla boğradım seni ama dua et bugün ilk gün. İçimden söylene söylene kalkıp yan sıraya geçtik "Alev iyi misin?Fazla sakin görünüyorsun" "Öfke kontrolleri işe yarıyor ada " dedim ve göz kırptım. Ders teneffüs der teneffüs derken 5 dersi bitirdik. Artık öğle arasıydı. Adayla kantine girdiğimizde yine o iki meymenetsizi görünce köşedeki masaya oturduk. Hava çok güzeldi. Sonbahar güzel geçiyordu. Ada ayağa kalkıp yiyecek birşeyler almaya giderken kahve istediğimi söyledim. Tam sigaramı yakacakken ada'nın telefonu çalmaya başladı. Ekranda andreanın adını görünce aldım ve açtım. "Bebeğim napıyorsun?" "Alev ben" "Upss pardon ada yok mu?" "Birazdan gelir konu ne?" "Araba hazır okulun konumunu at " hiçbirşey demeden kapattım ve konumu attım. Neşem yerine gelmişti. Ada da elinde yemeğiyle ve kahvemle geri gelince güzel haberi ona da söyledim. 15 dakika sonra kantinin kapısından tek başına andrea göründü..

HER ŞEY MÜMKÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin