Boş bir sokak hava kararmaya yakın
Dudaklarım arasında besteledigim ıslık ayakkabılarımın çıkardıgı sesle bütünleşirken meraklı gözlerim geçtiğim sokağın duvarlarını gezdi; bakışlarım boydan boya oluşmuş çatlakları takip ederken alnımın ortasına düşen su damlasıyla oldugum yerde kaldım. Meraklı bakışlarım yerini anlamsızlıkla yogururken paltomun cebinde ısıttıgım elimi alnıma götürdüm işaret parmağımı alnımdaki sıvıya bastırırdıktan sonra çatık kaşlarım önüne sergiledim. Islanan parmagımı birdigerine sürtüp kuruturken başımı yukarı kaldırdım ; suyun geldigi yere. İki demir arasına baglanmış renkli çamaşır ipleri. İp üzerine serilmiş birkaç parça kıyafetin alt kısımlarında biriken küçük su damlaları bir damlanın daha üstüme gelişini gördügümde bir adım geriledim. Oldugum yerde başım yukarda etrafımda dönerken gözlerim etrafı ayrıntılı bir şekilde gezdi. Bir evin balkonunda; kırışmış yüzlü donuk bakışlarla bakan kadına takılırken derin bir nefes aldıgımı fark ettim. Nefesim hıkçırık olup genzime kaçarken bakışlarımı hoşnut olmayan nemli gözlerden ayırmadan yürümeye devam ettim. Gözleri görüş açımdan çıktıgında başımı önüme çevirerek içli bir nefes daha aldım. Her adımda farklı pencereler ardında degişik simalar yansıdı gözbebeklerime..
Uzun bi mesefe katettikten sonra zihnimdeki düşüncelerin ihanetiyle yavaşladı adımlarım. Kendim istemiştim tek başıma gelmeyi ama şimdi geri dönemeyecegim düşüncesi kemiriyordu beynimi. Sokaklar boştu fakat kapılar ardından yükselen sesler,pencerelerdeki o simalar içimdeki korku. Resmen kendi benligimle kavga içerisindeydim. Sonunda kazanan tarafın istegine boyun bükerek diger tarafımı susuturdum ve hemen önümdeki evin merdivenlerini adımladım önce evin kirli camlarına yansıdı yüzüm , solgun cansız. Cama yaklaştım sıcak nefesimin buharı kapladı kirli simamın üstünü önce tereddüt etsemde daha sonra cama uzandı parmaklarım buhar arasında bir boşluk açarken bakışlarım tamamen açılan boşluga takıldı görüntüyü netleştirmek için kıstıgım gözlerimin üstüne elimide siper ederken istemsizce dudagımı dişledim. İlk başka anlam veremedigim görüntüde bir başka gözlerde yansımamı görmemle refleks olarak geriye atıldım ani yaşadıgım şok karşısında kelimenin tam anlamıyla yüregim agzıma geldi. Yine ani bir refleksle çıktıgım merdivenleri koşar adımlarla inerken ardımdan açılan kapı sesiyle panik yaparak merdivenlerin kenarlarında duran demir pervaza çarptım
-Dur
çarpmanın etkisiyle tüm vücudumun sızladıgımı hissetmiştim uguldayan kulaklarıma çarpan sese aldırmandan tekrar yürümeye yeltenmiştimki sızının etkisi çapmanın etkisinden bile daha şiddetli bir şekilde kendini hissettirdigide bu kez dudaklarımdan çiz bir çıglık kaçtı.
-Dur dedim sana
kolumu kavrayan kalın parmaklar yönümü geriye çevirirken yeniden savrulup tekrar demirlere çarptım ve yeni bir çıglıgı önlemek için dişlerimi dudaklarıma bastırıken gözkapaklarımı birbirine kenetledim.
-Konuşamıyomusun ?
sorusu karşısında kirpiklerimi aralarken kirpiklerim üzerinde biriken gözyaşı yüzünden buğulu bir görüntü yansıdı gözbebeklerime belirli belirsiz simanın eli sakalları arasından saçlarına karıştı boynunu hoşnutsuzca çevirdi. Kirpiklerimin arasında sınırlanan bakış açımın önünden bir gölgenin haraketiyle yüzüme düşen bir kaç tutam saçı dalgalandıran bir rüzgar esti. Gittigini anladıgımda gözlerimi tamamen açtım elim sızlayan kemigimi daha sıkı kavrarken kendimi yürümeye zorladım birkaç sendelemenin ardından daha düzgün adımlarla yürürken o evden yeterince uzaklaştıgım yerde tamamen harabeye dönmüş bir evin merdivenlerine attım kendimi nefes alışverişlerime acılarımın iniltisi karıştı. Başımı evin duvarına yaslarken kollarımı bedenime sardım hala bogazlarıma takılan yumruyu yutkunurken gözkapaklarım kapandı..
Görmek için illede gözlerimin açık olması gerekmezdi kaç vakittir oturdugum bu zeminde zifir denilen karanlıkta yokoldugumun farkındaydım. Üstelik sogugunda benim kendi bedenimi sardıgım gibi beni sardıgını, arada bir ufak çaplı titreme olarak kendini hissettirdiginide... Yüzümün önüne düşen bir parça saç burnumu kaşındırsada onu ordan çekmeye dahi takaattim yoktu. Tek yaptıgım kapalı gözler ardında sokakta, herbiri başka yerden gelen sesleri dinlemekti. Yine başka bir sese kulak verirken bu kez kaşlarım çatıldı. Gelen ayak sesleri oldugum yerin önünde durmuştu. istemsizce yutkundum merakınıma yenilip gözlerimi araladıgımda karşımda duran iri omuzlu adamı görünce ellerimden yardım alarak geriye dogru sürüklendim arkamda bulunan duvara yaslandıgımda kaçmak için ellerimle karalıgı yoklarken bileklerime dolanan parmaklar bedenimi yukarı çekti ardından dudaklarım üzerine kapanan parmaklarla kalbimin gümbürtüsü dışarı taştı. Azıma biriken sıvıyı kaçıncı kez yutkungumu sayamadım. Artık nefesini dahi ensemde hissetigim beden beni yürümeye zorlarken kaç kez karşı koysamda verdigim tepki onu bir adım bile geriye itmedi. Yinede pes etmeden ayaklarımı zemine direttigimde bilegimdeki el bilegimden ayrıldı, karnım hızasına dolandı ve aynı hızla ayaklarım yerden kesilip sırdım tamamen gögsüne yapıştı. Daha çok panik yaparak boşluktaki ayaklarımı savursamda bir işe yaramadı. Başım geriye yatık omzuna yaslanmışken yürümenin etkisiyle arada bir sakalları yüzüme sürtünüyordu. İrileşen gözlerimin üstünü iri bir gözyaşı kapladı gözlerimi kapatma geregi bile duymadan gözümden sıyrıldı damla yanagımdan kayıp agzımı kapatan eline kadar ilerledi ve elinin oldugu yerde dagıldı. Belime dolanan koldan kurulmak için tırmaklarımı koluna geçirsemde bırakmadı... daha çok sıktı.
Agzımı kapatan eli burun deliklerim üzerinide kapladıgı için nefessiz kalıp elini çekmeye çabaladım olmadı gözbebeklerim üzerinde beliren kahverengi renk dagılarak renkli kıvılcımlara bürünürken gözkapaklarıma perde indi agzımı kapatan eli açmaya çalışan ellerim boşluga düşüp savrulurken tamamen karanlıga büründüm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKTE
RomanceBir ukte geçmişten kalan ve asla geçmeyen Bir ukte bahçesi bahar görmeyen Bir ukte yıllanmış, yıllandıkça korlanmış. Şimdi bitermi hasret geçermi o hiç geçmeyen? Bahar uğrarmı bu sene çiçek açarmı umutlar?