Merhaba Mimarlarım

15 2 0
                                    

Öncelikle merhaba😊
Bu benim ilk çıraklık eserim bu eseri ayakta tutmam için sizin yorumlarınız ve önerilerinize çok ihtiyacım var. Bu yüzden yorum yapmaktan mesaj atmaktan asla çekinmeyin.
İnsanların hayatın belli bölümlerinde mimar olduğunu düşünüyorum. Bu düşünce yeni ev alan teyzemden çıktı ve gözlemlerimle haklı olabileceğim düşüncesi gittikçe büyüdü. İnsan doğumundan ölümüne kadar kendini geliştirir. Başta çırak olarak doğarız. Annemizden yemek yapmayı, babamızdan tutumlu olmayı öğreniriz. Bunlar ilerde ailemizi inşa etmemize yardımcı olur. Küçük yaştan beri gördüğümüz derslerin başından beri gereksiz olduğunu düşünürdüm. Ama yıllar geçtikçe o sıkıcı fizik derslerinin bile işe yarayacağını görüyor insan. Konuyu dağıtıp rotadan sapma da üstüme yoktur. Şimdiden belirtiyim. 😊
Evet insanların sadece aile kurma, çocuk yetiştirme, ev yapma gibi konularda mimar olmadığından bahsetmem gereken kısıma geldik. İnsanların sevgi inşa ettiğini. Aşkı, bir gökdelen gibi sağlam olursa yıldızları izleyecek kadar güzel ve eşsiz olabileceğini öğrendim ben. Kalbi kırık olan, sevgilisinden ayrılmış olan, ihanete uğramış olan dostlarım varsa aranızda o yorgun mimarlara sesleniyorum.
Hoşgeldin yorgun hatta bir miktar kırgın mimar,
Biliyorum canın maddi olmasa bile manevi açıdan çok acıyor. Amacım acılarının boyutunu öğrenmek, acını küçümsemek veya acını tamir etmek için çabalamak değil. Çünkü insan karşısındakinin yaralarını kapatmamalı. Yarası olan insan yarasını başkasına göstermemeli. Bu senin yaran kendin sarmalı ve ayaklarının üzerinde yine eskisi gibi durmalısın. İnan ne kadar çok yara alırsan o kadar güçlü kalkarsın ayağa. Bir sonraki zorluğa daha rahat göğüs gerersin.
Bunları söylemesi kolay diyeceksin. Sanırım haklısın. Ama yalnız değilsin. Yalnız değiliz. Birlik olursak yaralarımızı göstermeye gerek kalmadan acılar bize uğramadan kapatabiliriz.
Aaa belki yara sarma mimarlığı da vardır 😂😂
Bu bahsettiğim mimarlığın günümüzdeki yapılan iş ile alakası yok. Bu düş dünyasındaki bir oluş.
En başta söylediğim gibi ne kadar acı çektiysen o kadar tatlanır sonunda elde edeceğin ödül. Göz görmeyince gönül katlanır derler diye söz vardı sanırım. Eğer doğru söylediysem bu söz kesinlikle doğru çünkü yaranı görmezden gelirsen çabucak iyileşiyor. Bu arada yara dediğim kolunu çarptığında kanaması felan değil. Yürekte oluşan manevi yara. Önce kendi yaralarını sarmayı öğreneceğiz birlikte. Sonra sevmeyi. Zaten hep öyle olmaz mı. Önce engeller aşılır sonra ödül havaya kaldırılır. Bizde öyle yapmalıyız. Eğer hedefimize bağlı kalırsak başarmak düşündüğümüzden bile huzur verici olacaktır. Biliyorum kolay olmayacak. Biliyorum yeri gelecek canımız çok yanacak. Biliyorum yeri gelecek pes etmek düşüncesi geçecek aklımızdan ama durup düşünmemiz gerekecek hayallerim için yeterince savaşıyor muyum. Bazen tam olmuyor diyeceğimiz anda olduğunu hayal edeceğiz olsa ne güzel olur diyeceğiz ve azimle kapatmaya çalışacağız yaramızı.

Sevmek...
Sevmeyi sevmek...
Sevilmeyi sevmek...
En önemlisi acılarını sevmek...
Bir aralar çok popüler bir söz vardı seversek gider diye insanlar çok dalgaya aldı ama sonra doğru mu acaba diye düşünüldü. Acılarımızı seversek o da gider mi? Engelleri seversek onlar ortadan kalkar mı?
Denemekten zarar gelmez sanırım. Her şeyi sevin demiyorum. Pollyanna gibi etrafa gülücük saçarak da yaşanmıyor hayat. Farkındayım ne saçmalıyor bu kız dediğiniz vakitler oldu bu yazıyı okurken. Ama şuan saçma gelen sözlerim yaşamınızın bir kesiminde doğru geliyor.

Konu yeterince dağıldı farkındayım. Kafanız karışmış olabilir. Amacım vaatlerimi söyleyip kenara çekilmek. Konundan azıcık bahsetmek isterken azıcık abarttım sanırım. Anladığınızı umarak bu bölümlük veda ediyorum size bölümleri pazar gecesi yazıp pazartesi sabahı yayımlarım ben ama ilk birkaç bölüm sizin hikayeyi tanımanız ve ısınabilmeniz için arka arkasına gelecek. Yaz hikayesi tadında ayağa kalkma hikayesi. Umarım size de direnme konusunda yardımcı olur. Yeni birini hayatınıza almaya, yeni birini sevmeye hazırlananlar umarım okuduğunuza değer bir hikaye olur. Şimdiden okuyan herkese çok teşekkür ederim.

~~~~~~~¤~~~~~~~
Bölümün kısalığı ve uzunluğu hakkında konusu hakkında yazım hataları hakkında üslubum hakkında yorumlarınızı bekliyorum. Buradan cevap alamayan arkadaşlar instagramdan @bayan_katze hesabından bana ulaşabilir. Okuduğunuz ve bana zaman ayırdığınız için hepinize çok teşekkür ederim. İyiki varsınız.

Kendinize çok iyi bakın bir sonraki bölümde görüşmek üzere

¤602¤

SEVGİ MİMARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin