İşte buradayım. Vampir Lisesi'nde. Vay canına gerçekten çok ama çok büyük bir bina. Burası kelimenin tam anlamıyla büyüleyici. Anneme bir hoşçakal öpücüğü veriyorum ve ondan ayrılıp bu koskoca binayı gezmeye başlıyorum. Koridorda yürürken diğerleri bana sanki bir yiyecekmişim gibi bakıyorlar. Korkmaya başlıyorum çünkü daha önce böyle bir olay hiç başıma gelmedi. Neredeyse bayılacakken yani tam yere düşecekken beni tutan bir el hissediyorum. Beni düşmekten kurtaran bir el ve sıcacık bir kalp. Bunları hissedebiliyorum ve içimden "umarım bir erkektir" diye düşünüyorum. Arkamı döndüğüm zaman ise vay canına! Hayatım boyunca gördüğüm en yakışıklı erkek. Okyanus mavisi gözleri ve kahverengi saçları var. Bir an için dilim tutuluyor ve hiçbir şey söyleyemiyorum ama sonra dünyaya geri dönüyorum ve hemen teşekkürler diyorum. Birlikte yürümeye başlıyoruz. Bir an için yine kısa bir sessizlik oluyor ama sonra konuşmaya başlıyoruz. Aramızdaki konuşma kısmen şöyle oluyor:
- Az kalsın bayılacaktın iyi misin?
- Ah evet tabi ki, sadece daha önce başıma böyle bir şey gelmemişti o kadar.
- Yani onların sana yiyecek gibi bakmasını kast ediyorsun? Çünkü onu kast ediyorsan bu daha önce benim başıma da hiç gelmemişti ilk defa bugün oldu.
- Demek sende yenisin?
- Evet bu yıl liseye başlıyorum.
- Bende öyle. Belki de aynı sınıftayızdır.
( Bunu söylerken içimden umarım öyle olur diye geçiriyorum.)
- Ben A sınıfındayım peki ya sen?
- Bende öyle!
(Aman Tanrım)
İkimizde birbirimize gülümsüyoruz ve beraber sınıfa gidiyoruz. Sanırım ona aşık oluyorum.

YOU ARE READING
Vampir
RomansaHannah kendini bildi bileli bir vampir ama bu yıl hayatı boyunca daha önce hiç karşılaşmadığı olaylarla yüzleşip vampir arkadaşlar edinme vakti. Tabi bir de sevgili.