Multimedia ile okuyun lütfen.
Önceki bölümden hatırlatma:
"Evime geldiğimde derin bi 'oh' çekip koltuğa yayıldım ve mutfaktan bi ses geldi.Her ne kadar korksamda elime bi şemsiye alarak mutfağa yaklaştım,ve gördüğüm şey karşısında donakaldım!"
Yeni Bölüm:
Karşımda bi çift yeşil göz kaşlarını çatmış bana bakıyodu.Tamam,sanırım şu anda altıma yaptım.Gitti bütün karizma!
Yine de cesaretimi koruyarak;
"Senin burda ne işin var?Ne hakla evime girersin?
Bu konuşan ben değilim dimi?
"Benimle bu şekilde konuşabildiğine göre cesursun sanırım?KORKAK"
Bana korkak demişti!Bana.Tamam pekte haksız sayılmazdı.
"Korkak falan değilim ben!"
Tamam kesinlikle bu konuşan ben değilim!
"Öylemi?Peki elindeki ne bayan korkak?"
Elime bakıyodu.Bende baktığımda havada tuttuğum şemsiyeyi gördüm.Tamam sanırım 'Korkak' lakabı tam da bana göre!
"Git evimden!"
Tanrı aşkına sen canınamı susadın sus korkak sus!
"Beni yeniden görüceksin.."
Sonra çekip gitti ve ben yarım metre açılmış ağzımla hala arkasından bakıyodum.Çenem ağrıdı...
ERTESİ GÜN
"Tamam anne anladım!"
Anne ve babam herzaman ki gibi bugün de eve gelemiceklerdi ve annem benim parti vermiyeceğimden emin olmak istiyor şuna bak nasıl da güvenir kızına (!).
Büyük uğraşların sonunda telefonu kapayabildim ve aniden TV'de Enrique çıktı.'OMG' diyerektan koltuğa balıklama atladım,atlamayı bırak uçtum derken hoop elimdeki kola(sabah sabah kola içiyorum evet)TV'ye sıçradı.Evet öyle bi atladım ki dökülmeyi bırak sıçradı.Harika!Şimdi Partide veremicem (!).
Ben böyle TV'yi sarı bezle kurtarmaya çalışırken telefon çaldı.Sonra mikrodalgadan herzaman uyuz olduğum şu ses çıktı,ardından biri kapıyı yumruklamaya başladı,sonra benim TV'den duman çıktı derken ayağım lambanın yerdeki kablosuna takıldı ve ben hoop burnumu kanatırım.Yok mu bi alkış!
Önce sarı bezle(anam Turkey'den almıştı)burnumu silmeye çalıştım,sonra elimle mikrodalgayı yumrukladım ki sussun,sonra telefona koştum;
"Alo?Görüşürüz."
Sonra burnumdaki bezi çöpe attım çünki burnumu silmeye çalışırken beze hönkürdüm annemlerin onu bidaha kullanmak isteyeceğini sanmıyorum,ardından kapıya koştum ve koşarken pijamamın ucuna basaraktan kapıya yapıştım,kendime gelmeye çalışırken kapının ardındaki varlık bağırmaya başladı evdeysen niye kapıyı açmıyosun diye sonra bende kapıyı açtım tam bağırıyodum ki komşumuz Tim Raccer'ı gördüm(ondan acayip tırsıyorum çaktırmayın).Neyse bu bana bi bağırdı bi bağırdı neymiş bu sabah köpeğim onların evine gelmiş sonra Tim'i uykusunda yalamış evi darmaduman (duman <3) etmiş falan.Ben bunu kapı dışarı ettikten sonra telefon yine çaldı ben gittim bu telefonu açtım sonra Demi(kendisi benim öz olmayan üveyde olmayan kardeşim olur .s) bana saydırmaya başladı onun yüzünde telefonu kapayamazmışım falan nese sonra bugün sinemaya gitcez hazırlan dedi.Ben gittim hazırlandım sonra Demi geldi beni pembe Range Rover'ıyla karşıladı.Ben arabaya bindim Demi kollarını açtı bana sarılıcakken ben radyoya yöneldim bi şarkı açtım.Açtığım şarkı Keşha - Timber'dı(şarkının Pitbull'a ait olduğunu bende biliyorum asdfg)Biz Demi'yle şarkıyı böğürürken sinemanın yolunu geçtiğimizi farkettik.O kadar dalmışız ki sinemanın yolunu 2 sokak atlamışız.Neyse biz sinemaya geldik film seçelim derken benim gözüm Chucky'ye takıldı.Neyse biz filmi izliyoruz salondakiler çığlıklarla salondan kaçarken bazıları da Demi'yle bizim filmi kahkahalarla izlememizi seyrediyordu.Sonra biz bi krize girdik gülmekten benim ağzıma mısır takıldı Demi benim ağzımdaki mısırı çıkarmaya çalışırken bizi salondan kovdular,çok gürültü yaptığımız için!Neyse biz Demi'yle bizim eve geldik gelirken de bi TV aldık(anamlar zengindir asdfg)Sonra biz evde 'Party Hard' yaparken benim aklıma benim köpek geldi.Bay Tim Chucky'yi (köpeğin ismi Chucky evet) getirmemişti.Sonra biz Tim'lerin evine gittik falan bizi kovdular sonra eve geldik biz tam koltuğa çökücekken kapı çaldı.İçimden saydırırken kapıya doğru gittim kapı kulpunu çevirdim ve kapı açıldı(alkış kızıma!)Ben yine ağzımı yarım metre açarkene dona kaldım.Elinde Chucky'yle karşımda durup aptal aptal sırıtıyodu...
Evet ne kadar saçma bi bölüm olduğunun farkındayım ama bu bölüm aklıma enerji patlaması yaşarken geldi ve bölümü yazarkende son ses müzik dinliyodum bi yandan dans esiyodum sonra bi ara TV'ye kaydı gözüm klipten esinlendim böyle saçma bişey çıktı ortaya asdfg.Yani sonuç olarak önceki bölümden çok farklı oldu.Bu yüzden sizden özür dilerim.Zaten pek bi okuyucum yok 4-5 tane falan yani bu yazıyı birinin okuyacağından bile şüpheliyim neyse zaten bu hikayeyi okuyucu kazanmak için yazmıyorum öylesine.Ve hikayeye katılmasını istediğiniz biri varsa söyleyebilirsiniz.Yada istediğiniz gibi bi kapak tasarlayıp bana gönderebilirsiniz :*
