Son Acı Nefes

1K 6 1
                                    

Bütün hayatı gözlerinin önünden geçiyordu bir film şeridi gibi. Çocukluğunun geçtiği sokaklar, orada tanıdıkları, taşınmak zorunda olduklarını öğrendiğinde yaptığı şeyler. Sonra okula başlaması. İlk ödül aldığı yarışma. Annesinin doğum gününde hediye ettiği patenler. Daha bir çok şey. Ölümü beklerken hayatını gözden geçiriyormuş gibiydi. Vücudundaki kan yavaş yavaş boşalırken, bu soğuk banyoda niye mi ölümü bekliyordu. Hadi beraber geçmişe dönelim. Çok değil ama. Liseden mezun olduğu yılın yazına… Kendi ağzından dinleyelim bunu…

     Koskoca dört yılı devirmiştim. Lise bitmişti. O mezuniyet gününün hayatımın en kötü yıllarının başlamasına neden olacağını bilsem kameralara gülümsemez, diplomamı da istemezdim. Günün yorgunluğuyla eve döndüğümde hemen uyumuştum. Sonraki haftalar sınava kadar öyle hızlı geçti ki. Sanki birisi gizlice dünyanın dönüşünü hızlandırıyordu. O gün hiç olmadığım kadar sakindim. Ta ki sınav görevlileri içeri girmemizi söyleyene kadar. Bir anda elim ayağıma dolandı, gözyaşlarıma engel olamıyordum. Sakinleşmeye çalışarak içeri girdim. Sorulara bakınca panik yapmamın yersiz olduğunu anladım. Çok kolaydı. Bitirip dışarı çıktığımda derin bir soluk aldım. Zor kısmı geride bırakmıştım. Sırtımdan büyük bir yük kalkmıştı. Annemle eve döndüğümüzde biraz ümitsizliğe kapıldım. İyi bir sonuç alamayacağımdan endişeleniyordum. Daha sonra sonuçlar alındı tercih formları doldurulup teslim edildi. Düşündüğüm gibi başarısız olmamıştım. Bunları sanki bir rüyadaymış gibi yaşadım. İşlemler bittiğinde en iyi dostumla birlikte tatile gittik. Üç hafta sürmesini planlıyorduk. Sıkıcı geçen bir haftanın sonunda sahildeki kafelerden birinde otururken biriyle tanıştım. Adı Yiğit’ti o da benim gibi tatile gelmiş ve bir hafta sonra İstanbul’a dönecekti. Onun hayatımın aşkı olacağını o zaman henüz bilmiyordum. Dönene kadar her anı birlikte geçirdik sayılır. İstanbul’a dönünce görüşmeye devam ettik. Ben üniversiteyi kazanmıştım. O ise geçen yıl mezun olmuş bir kaptandı. Ben okula devam ederken o da denize açılıyordu. Konuşup okulum bittiğinde evlenmeye karar verdik. Annem ve babam da Yiğit’i çok seviyorlardı. Ailesi de kendi gibi çok iyi insanlardı. 2 yıl göz açıp kapayıncaya kadar çabucak geçti. O 24 bense 20 olmuştum. O yıl evlendik. Bir süre işine ara verdi. Ertesi yıl bir oğlumuz oldu. Çok genç anne olmuştum. Bebeğime bakmakta zorlanıyordum ayrıca Yiğit’inde işine geri dönmesi gerekiyordu. Bu yüzden anneme bir süre bize gelip gitmesini teklif ettik. Kabul etti. Hem onun içinde iyi olmuştu. Torunuyla hayat bulmuş gibiydi. Böylelikle yıllar geçti. 21 yaşında dünyaya getirdiğim oğlum Bora ilk okula başlamıştı. Bu arada 23 yaşımda doğan bir bebeğim daha vardı. Prematüre doğduğu için yaşamaz dedikleri oğlum Can da tam 5 yaşındaydı. Bütün dünyam kocam ve çocuklarım olmuştu. Neyse ki annemin söylediği gibi olmamıştı çocuklarım yaramaz değillerdi. Gerçi bunda anneanneleri tarafından büyütülmüş olmalarının payı büyüktü, ama annem damadını çok sevdiği için bana değil ona çektiklerini her fırsatta dile getirirdi.

      Kenarda köşede biriktirdiğimiz parayla anne ve babama, Yiğit’in ailesinin yanında satışa çıkmış olan bahçeli bir evi satın aldık. Önce kabul etmeyiz deseler de ben onları ikna ettim. Çünkü artık onlarında rahat etmelerini istiyordum. Ayrıca bu şekilde bize de yakın olmuşlardı.

      Evliliğimizin 9.yılında Yiğit gündüz telefon edip, çocukları anneme bırakmamı ve benimde evin dışında zaman geçirmemi istediğini söyledi. Bana bir sürprizi olduğunu anlamıştım. Dediğini yaptım ve saat altıya gelirken eve döndüm. Kapıyı açıp içeri girdiğimde ışıklar kapalıydı. Ayakkabılarımı çıkartıp çantamı dolaba koydum. Tam ışığı açmak için elimi düğmeye uzattığımda Yiğit elimi tutup belime sarıldı. Kulağıma ışığı yakmamamı fısıldadı ve beni salona götürdü. Bu hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Her yerde mumlar vardı. Kırmızı mumlar. Salonun her köşesi ışıl ışıldı. Yiğit ‘e sarıldım ve gözyaşlarım akmaya başladı. Niye ağladığımı bilmiyordum ama kendimi tutamadım. Başımı ellerinin arasına aldı, yüzümün her yanına küçük masum öpücükler kondurdu. O geceyi hala bugün gibi hatırlarım. Çünkü o gece kocama yeniden aşık olmuştum.

Son Acı NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin